Şahin ALPAY
Fethullah Gülen Hocaefendi ve onun telkinleriyle oluşan inanç temelli bir sivil toplum hareketi olan Hizmet Hareketi’ne karşı oluşan ve son günlerde giderek genişleyen ittifak çok ilgimi çekiyor.
Bu cephenin lokomotifi muhakkak ki sivil topluma en küçük bir tahammülü olmayan, damardan Kemalistler; örneğin 2004’te MGK’da Hizmet Hareketi’ni çok tehlikeli ilan edip, sıkı tarassut altına alınmasını isteyen, fişlemeleri başlatan generaller. Hararetle otoriter laiklik ve askerî vesayet yanlıları (ya da Ulusalcılar) da tabii bu generallerin peşinden gidiyor.
Bunların hemen yanıbaşında, bir kısmı kamuoyunda “endişeli modernler” olarak anılan aydınlar ve “laikçi demokrat” olarak nitelenebilecek kalem erbabı yer alıyor. Bu kesimin bir ucunda, dinî inançların, hele İslam’ın, modernleşmeyle asla bağdaşamayacağına inanan, pozitivizm ve Oryantalizm’den hayli etkilenmiş olanlar var. Öteki ucunda da Hizmet Hareketi’nin bir kısım mensuplarını devlet içine yuvalanmış bir gizli güç, “otonom güç” olmakla suçlayanlar yer almakta.
“Endişeliler”in ucu ABD’ye kadar uzanıyor. Bu uçtakiler uzun süre Gülen Hareketi’nin AKP ile el ele Türkiye’yi bir Sünni İran yapma yolunda olduğu teorisini yaydılar. Şimdilerde Türkiye için “asıl büyük tehlike”nin otoriterleşen AKP değil, Gülen Hareketi olduğu iddiasını işliyorlar. Hizmet Hareketi’ne düşmanlığa benzer bir husumet besleyenler ise KCK yandaşları. Onların endişesi, Hizmet’in okuma ve toplumda yükselme imkanı sağlayarak Kürt gençleri ellerinden alması.
Anti–Hizmet cephesine son zamanlarda, tüm sivil toplumu denetim altına alma arayışında Kemalistlerden geri kalmayan Sayın Başbakan ve yakın çevresi dahil oldu; Hizmet’ten devlete sızmış bir “çete” ya da “örgüt” olarak söz ediyorlar. Suç işlediklerinin delillerini görebilmiş değiliz ama Hizmet’e mensup oldukları iddia edilerek fişlenen kamu görevlileri temizliğe tabi tutulmakta.
Nihayet son günlerde cepheye kimi katışıksız İslamcılar da katıldı. AKP iktidarı, bir bölümü Hizmet tarafından işletilen dershaneleri kapatmaya kalkışınca, bunlar da fırsat bilip seslerini yükseltmeye başladılar. Örneğin birine göre, Hocaefendi “ABD’nin, İsrail’in, Evangelistlerin, Haçlıların, global kapitalizmin ve liberalizmin arzuladığı şeriatsız, fıkıhsız, cihadsız ılımlı / light İslam...” anlayışını temsil ediyor. Bir başkası geçenlerde şunları yazdı: “Hareket aslında ‘ılımlı İslam’ projesinin merkez üssünü andırıyor. ABD, AB ve İsrail’i karşısına alarak değil, yanına ya da arkasına alarak ilerlemek istiyor. Aslında proje sadece Türkiye’yi ilgilendirmiyor. Türkiye, bir pilot bölge. Burada gerçekleştirilen atölye çalışması, giderek diğer İslam ülkelerine doğru eğitim ve medya, iş ilişkileri ile genişleyerek, bir bakıma Batı’nın değerlerine ve çıkarlarına karşı, uluslararası düzene karşı tehdit oluşturmayacak bir şekilde genişletilmeye çalışılıyor...”
Anlayacağınız, Hizmet’e karşı tavır alış şimdilerde hayli geniş bir cepheye yayılmış durumda. Bu cephede yer alan unsurların hepsinin kendilerine göre gerekçeleri var elbette. Peki, ortak paydaları ne olabilir? Bana göre bunların hepsi, Hocaefendi’nin dindarlara da hitap eden; demokrasiyi, hukuk devletini, insan haklarını, farklılığa saygıyı, AB’yle bütünleşmeyi savunan; eğitimi, bilimi teşvik eden; bütün dünyayı ve bütün insanlığı kucaklayan; özgürlükçü ve çoğulcu, alternatif bir İslamî modernlik anlayışını temsil etmesinden; hem dindar, hem modernist alternatif elitlere esin kaynağı olmasından çok rahatsız.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020