Şahin ALPAY
“Cemaatin bankası olur mu?” başlıklı geçen yazımda kamuoyunun bir kesiminde saygın kabul edilen kimi yorumcuların, ne iktidar yanlısı, ne de vesayetçi oldukları halde, ortaya attıkları sorular ve ileri sürdükleri yorumlarla inanç temelli bir sivil toplum hareketi olan Hizmet’e yönelik saldırılara dolaylı destek sağlamakta olduklarından yakındım. Bu yazıda da söz konusu soru ve yorumların bir kısmını ele almak istiyorum.
“Cemaatin polisleri, savcıları olur mu?” Hayır, kesinlikle olmaz, olamaz. Kamu görevlileri sadece üstlerinden talimat alır. Eğer üstlerinden değil de, Hizmet’ten talimat alan polis, savcı ya da yargıçların varlığı adil bir yargılamayla gösterilecek olursa, elbette ki bu kimselerin cezalandırılmaları gerekir. Ne var ki, başka etnik, dinsel, felsefi gruplara mensup olanlar gibi, Hizmet’in ideallerini paylaşan yurttaşlar da kamu hizmetinden dışlanamaz. “Cinsiyeti, etnik kökeni, dinî inancı, ırkı, engelli olması ya da cinsel eğilimi nedeniyle bir kişi veya gruba” ayrımcılığı yasaklayan hukuk devleti ilkelerini savunmak, giderek otoriterleşen AKP iktidarının Hizmet’e karşı yürüttüğü cadı avına karşı çıkmak kendine demokrat diyen herkesin görevi değil midir?
“Cemaat, geçmişte AKP iktidarı ile ittifak yaptı; iktidara ortaktı.” Eğer ittifaktan kastedilen destek vermek ise, Türkiye’de vesayet rejiminin son bulması, AB normlarında demokrasinin yerleşmesi yönündeki çabaları nedeniyle birçok toplum kesimi, medya grubu, pek çok aydın da ilk iki döneminde AKP iktidarına destek verdi. İlkeler ve değerler üzerinden verilen destek, iktidara “ortaklık” olarak yorumlanamaz. Eğer bir “ortaklık” söz konusu olsaydı, en azından meclisteki AKP grubu içinde Hizmet’in ideallerini paylaşan çok sayıda milletvekili bulunması beklenmez miydi? Bu milletvekilleri şimdiye kadar çoktan güvensizlik oyuyla AKP hükümetini istifa etmek zorunda bırakmaz mıydı?
“Cemaat devletçidir.” Tamamen gönüllü katkılarla çalışan, devletten tümüyle bağımsız olan, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasiyi savunan bir sivil toplum hareketinin neye göre “devletçi” olduğunu anlamak mümkün değildir. Eğer “devletçilik”le kastedilen siyasi mücadelenin mevcut anayasa ve yasalar çerçevesinde, demokratik meşruiyet temelinde yürütülmesinden yana olmak ise, bütün yurttaşların hukuk devletinin bu ilkelerine bağlı olması gerekmez mi?
“Cemaat milliyetçidir.” Hizmet’in Türkiye’nin özgürleşmesine, zenginleşmesine, daha adil bir toplum haline gelmesine ve dünyayla kaynaşmasına katkıda bulunma ideallerinin, evet liberal anlamda milliyetçilikten kaynaklandığı söylenebilir. Ama bu milliyetçiliğin ne etnik-ırkçı, ne de saldırgan bir niteliği var. Aksine Hizmet, 160 dolayında ülkeye yayılan okullarıyla, her milletten gençlerin iyi bir eğitim görmesine, Türkiye ile bu ülkeler arasında dostane, barışçı ilişkilerin gelişmesine katkı sağlıyor. Hizmet, Kürt sorununun Kürt yurttaşların demokratik haklarının tanınmasıyla barışçı yoldan çözülmesine destek verdi. Kuruluşuna önayak olduğu Kürtçe yayın yapan Dünya TV beşinci yayın yılını tamamladı. Irak Kürdistan’ında Kürtçe ve İngilizce eğitim yapan, çok takdir edilen iki düzine Hizmet okulu var.
Hizmet’in sözcüleri, bütün dinsel ve etnik grupların eşit yurttaşlığını savunmakta. Bu bağlamda en dikkate değer olan bizzat Fethullah Gülen’in sözleri: “Hangi çerçevede olursa olsun barışı temine çalışmak; inançlı, inançsız, yani dindar, ateist, deist, hepsinin beraber yaşayabileceğini ortaya koymak gerekir. Alevi-Sünni, Kürt-Türk, Laz-Çerkez, hepsi arasında barışı temin etmek gerekir. Osmanlı’yı dört yüzyıl ayakta tutan, farklılığa saygı esasıydı. Son yüzyıllarda problemler yaşandı, çünkü o anlayış yaşatılamadı. ‘Herkes bize benzeyecek’ dendi. Herkes kendi anlayışında serbest bırakılmadı.”
Umarım bu hatırlatmalarım bir işe yarar.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2023
21.12.2020
6.02.2020
18.11.2020
30.09.2020
24.09.2020
20.07.2020
8.05.2020
29.04.2020
21.04.2020