Taha Akyol
Amerika’da Türkiye’ye karşı adeta bir “yaptırım” histerisi yaşanıyor fakat Cumhurbaşkanı Erdoğan “Ey Amerika… Osmanlı tokadı” gibi alıştığımız çıkışları yapmıyor.
Muhalefet onu sert sözlerle karşılık vermediği için eleştiriyor.
Trump “Türkiye, emsalsiz bilgeliğimle çizdiğim sınırları aşarsa Türk ekonomisini mahvederim” diyor… Erdoğan, alışılmış tepkileriyle karşılık vermiyor.
Hele de Trump’a “sen kimsin” gibi hitaplarda bulunmasını zaten kimse beklemiyor.
Gerçi Avrupa Birliği’ne “Ey Avrupa… Kapıları açarız” diye özetlediğim bir çıkış yaptı ama bu eski tarzına göre yumuşak sayılması gereken bir ifadedir.
Şunu hemen belirteyim; Erdoğan’ın bugünkü davranış tarzı ‘diplomatik’tir, doğrudur… Hatta eskiden de böyle yapmalı, kimsenin ve hiçbir ülkenin duygularını kaşımamalıydı.
YAPTIRIM HİSTERİSİ
Şu anda Türkiye için en önemli ve acil diplomatik görev, Amerika’daki “yaptırım” fırtınalarını dindirmek, hiç olmazsa yumuşatmaktır.
ABD Maliye Bakanı Steve Mnuchin, “Trump Türkiye’yi hedef alabilecek güçlü yaptırımlar içeren yeni bir kararname imzaladı; zorunda kalırsak Türkiye ekonomisini işlevsiz hale getirebiliriz” diye açıklama yaptı.
Belli ki Trump Türk ekonomisine ciddi zarar verebilecek bir tasarıyı elinde tutacak, vaziyete göre ‘tehdit aracı olarak’ hazır bulunduracak.
Senato’da, S-400 krizinde Türkiye lehine tavırlarıyla tanınan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham Senato’ya çok sert bir tasarı sundu, bunu iki partinin de desteklediğini söyledi. Dün ise Kongre’nin öbür kanadı Temsilciler Meclisi’nde Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elliot Engel YPG/PKK’yı “müttefikimiz” diye niteleyen, Türkiye’ye ağır yatırımlar isteyen bir tasarı sundu. Önümüzdeki hafta içinde bir taraşı daha sunacakmış.
Washinton’daki Büyükelçiliğimiz elbette bunları durdurmak, hiç olmazsa hafifletmek için seferberdir. Fakat yetmez… Ankara’nın diliyle ve davranışlarıyla bunu desteklemesi lazımdır.
Davranış dediğim, Barış Pınarı Harekatıdır: Sivillere zarar vermemek, harekat çapının “güvenlik” ihtiyacıyla uyumlu tutmak, IŞİD’le, HTŞ ile mücadeleye çok büyük önem verdiğimizi fiilen göstermek gibi… Milli Savunma Bakanı Akar bu konularda isabetli açıklamalar yapıyor.
İDEOLOJİK YANILSAMA
İktidar olarak da toplum olarak da önümüzü doğru görebilmek için şunu hepimiz çok iyi düşünmeliyiz: Batı’da her zaman Türkiye’nin karşıtları oldu; ama daima kuvvetli taraftarları da vardı. Şimdi niye yok? Amerika’da Ermeni tasarılarını durduranlar, Avrupa’da 2004’te Türkiye’ye AB yolunu açanlar şimdi nerede?
Türkiye’ye senede 20 milyar dolar yatırım sermayesi girmesini sağlayan güven niye azaldı?
Evvela, Batı’da aşırı sağın ve İslamofobinin yükselmesi önemli bir negatif etken oldu.
Ak Parti iktidarının ideolojikleşmesi de dış politikamızı olumsuz etkiledi. Erdoğan’ın basit bir seçim kavgasında AB için “Bunlar Haçlı ittifakı” nitelemesi yapması, bu tavrın bir özetidir. (27 Mart 2017)
“Arap Baharı” da AK Parti iktidarında yanılsamalara yol açtı. Başbakan Erdoğan’ın “Emevi Camisi’nde namazımızı kılacağız… Hicaz Demiryolu İstasyonu’nda kardeşliğimiz için özgürce dua edeceğiz” şeklindeki konuşması, bunun bir özetidir. (5 Eylül 2012)
Türkiye’nin Batıdan uzaklaştığı, “Osmanlı coğrafyası”na yöneldiği imajı hem Batı da hem Arap rejimlerinde olumsuz etkiler yarattı.
Ortaya çıkan tablo bugün gözler önünde.
DUA VE DİPLOMASİ
Aslında AK Parti iktidarı Suriye’de Esat’ın yerine “dost” bir rejimin gelmesiyle PKK’nın orada engellenmesi gibi vatanseverce bir motivasyonla “Esat hemen gitsin” diyordu. Ama bunun ideolojik dille formüle edilmesi diplomatik esnekliği engelledi.
Dış politikanın İç politikada kullanılması imaj sorunlarını körükledi.
İmajın ne kadar önemli olduğu şimdi “fiiliyat” halinde görülüyor: Batı’da da Arap dünyasında da desteğimiz yok.
Türkiye’nin, uzun yıllar içinde oluşmuş “eksen”ine dönmesi ya da imajını yeniden yükseltmesi zaman alacaktır. Mehmetçik canını ortaya koyarak vatanın güvenliği için mücadele ederken, diplomatik sorunları hamasetle körüklemekten sakınmalıyız.
Devleti yöneten herkesin dili “diplomatik” olmalıdır.
Ekonomi de bunu gerektiriyor.
Hiçbir maddi teçhizatı eksik olmayan Mehmetçiğin iki desteğe ihtiyacı var; biri dualarımız, milletçe manevi desteğimiz… Öbürü diplomasi…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025