Bu katil çetesi mensuplarını "mağdur" göstermek için bu kadar laf oyunu yapılmasına gülüyorum sadece... Yok "çocuklar" diyerek, yok "aldatılmış gençler" diyerek bin dereden su getirip katilleri savunmaya çalışacaklarına, bu katil çetesinin "deFrimci" eylemini" savunup "ölümsüzdür" deseler daha dürüst davranırlar bence...

Biraz daha geriye gidip düşünelim...CHP türevi bir partinin hükümet ortaklığında, sorumlulğunda canlı canlı insanların yakıldığı Madımak'agidelim...Keşke Madımak'da da güvenlik güçleri birkaç serserinin ölüm ihtimalini göze alıp müdahale etseydi de, çapulculardan bir kaçının ölmesine rağmen insanların canlı canlı yanmalarına engel olsaydı diye düşünüyorum.. Acaba bugün bu rehinecilerin "insan haklarını" savunanlar, insanları diri diri yakmak isterken muhtemelen öldürülenlerin de haklarını savunurlar mıydı... Ben, bugün olduğu gibi, savunmazdım... Başkasının/başkalarının hayatlarını tehlikeye atıp tehdit edenler hakkında, hiç ayrım yapmadan, görüşüm değişmezdi...

Bu soruyu kimsenin kendine sormayacağını biliyorum... Çünkü benim çocuğum, senin çocuğun; benim eylemcim, senin eylemcin tavrı tüm ülkeye yayılmış bir virüs...

 KUTSALLIK...

 Avukatlar aranmamak mı istiyorlar... Hatta bir kadın avukat, "altıyüz lira ücretle çalışan korumaya kendimi aratmam" mı demiş... Avukatlık kutsal mıymış... Bu kutsal meslekten terörist çıkmaz mıymış... Baro kongrelerinde birbirlerini nasıl suçladıklarını, hangi "sol/deFrimci" kalıntının yönetime geldiğini yine kendi ağızlarından duyduklarımızı hatırlıyorum da bir gülme geliyor, sormayın... Yahu her meslek gibi bir meslek avukatlık da... Hayatları boyunca baskılara, işkencelere ve faşist yagılamalara karşı hukuk savaşı veren; hepimizde hakları olan değerli avukatların yanında, toplumun aynası olan bu meslekte de her türden ve her kategoriden insan olabilir... Kimse kendine "kutsallık" vehmetmesin.

.