Yasemin ÇONGAR
Aysel Tuğluk’a katılıyorum. Özellikle de Öcalan’la devlet arasındaki görüşmelerin netice verebilmesi için yapılması gerekenler konusundaki şu sözlerine: “Görüşmeler düzenli yapılmalı, oyalama olmamalı, görüşmeciler tümüyle sivillerden oluşmalı ve sabitlenmeli, görüşmeleri sabote edici eylemlerden kaçınılmalı...”
Hayır, Tuğluk’un bu sözleri dün hertaraf ’ta yayımladığımız uzun makalesinde yer almıyordu. Esasen Tuğluk’un “Yasemin Çongar’a açık mektup” başlıklı o makalesi, pek de ince elenip sık dokunmuş bir metin gibi gelmedi bana. Üzerinde etraflıca düşünülmüş bir argümanlar manzumesinden ziyade,“Durun, mesele sandığınız gibi değil” demekle yetinen aceleci bir metindi sanki. O yazıyı bu nedenle sevdim; gelişigüzel akışını kıymetli buldum. Tuğluk, adı üstünde bir “mektup” yazmış; biraz telaş içinde, bolca sitemkâr ama samimi! Bunun için ona teşekkür ederim.
Mektubunda, karşı çıktığı ve tırnak işaretleriyle aktardığı birçok cümle olmasına rağmen, onların hiçbiri benim yazılarımdan alıntı olmadığı için, tek tek cevap vermeyeceğim. Zaten Tuğluk da cevap bekleyerek ya da eleştirilerimi cevaplamayı amaçlayarak yazmadığını bizzat ifade ediyor. Sanırım niyeti,“Müzakereler, PKK saldırılara başladığı için çöktü” diye düşünmenin hatalı olduğunu bana/bize anlatmak.“Devlet heyeti, eylemsizlik ve geri çekilmeyi hiçbir şart kabul etmeden ısrarla talep etti… Kırılma nedeni de bu dayatma oldu” diyor.
Demek ki ne olmuş? Silahlı örgütle konuşan ve bu konuşmanın kapsamını hayli geniş tuttuğunu artık bildiğimiz devlet ne yapmış? Örgüte, “Şiddete başvurma ki konuşabilelim. Eylemsizlik ilan edip, silahlı adamlarını geri çek ki müzakereler sürsün” demiş. Örgüt, bu çağrının iyiniyetli olduğuna inanmamış. Kırılmaya ve çatışmalara yol açan bu olmuş.
Pek ikna olmadım. Ama bu o kadar önemli değil; ben asıl Tuğluk’un müzakerelerin kesilmesini açıklama derdine düşmesini önemsedim. Çünkü bu derdin geri planında, her şeye rağmen “görüşme sürecinin önemine ilişkin bir kavrayış” var gibi geldi bana. Tuğluk, iki hafta önce, 12 eylülde, Radikal 2 ’de, İmralı görüşmelerini, “AKP’nin yontma harekâtı” diye damgalayan bir yazı da yazmıştı zira. O Tuğluk ile dünkü mektubunda “Görüşmeleri, arayışları, çabaları tümden yadsımak doğru değil” diyerek, müzakereyi yürüten devlet heyetinin “yeteneğini, meseleye hâkimiyetini, çabasını” vurgulayan Tuğluk arasında önemli ve olumlu bir fark görüyorum ben. Özellikle, yine Tuğluk’un üç ay önce, 24 haziranda, Cengiz Çandar’ın kaleminden çıkan Dağdan İniş: PKK Nasıl Silah Bırakır başlıklı TESEV raporu üzerine yaptığı, müzakerelere ilişkin kısmını yazının başında aktardığım ve büyük ölçüde hemfikir olduğum değerlendirmesini akılda tutan biri olarak, şu ya da bu nedenle, eski durduğu yere döndüğüne inanmak istiyorum.
“Şu ya da bu neden” arasında, PKK-MİT müzakerelerinin kamuoyuna yansımış olması da vardır belki, kim bilir. Zira Tuğluk da, mektubunun en “aydınlatıcı” bölümünde, “2010 temmuzundan itibaren görüşmelerin niteliğinin yükseltildiğini” ve tarafların “kolaylaştırıcı pozisyon” alması, protokollerin hazırlanmasıyla sürecin 2011 temmuzuna kadar devam ettiğini anlatıyor. Tabii, devletin “eylemsizlik” meselesini pazarlık konusu yapmamasını ve bazı pratik adımlar atarak geri çekilmenin önünü açmamasını da eleştiriyor. Bu ikinci noktada haklı olabilir; AKP/devlet eylemsizliği garantilemek için daha akılcı ve yapıcı davranabilirdi, davranmalıydı. Ama sivillerin katline tek kelimeyle bile değinmediği mektubunu okuduktan sonra daha kuvvetle hissettim ki, Öcalan’ın devletle son kez görüştüğünü bildiğimiz ve “Barış Konseyi kurulacak” diye ilan ettiği 6 temmuzun haftasından itibaren Silvan, sonra Çukurca, Şemdinli, Ankara, Siirt, Pervari… diye süren, canlara ve müzakere sürecine verdiği zarar nisbetinde Kürt mücadele tarihine de “kara” bir leke düşüren şedid eylemler zincirini Tuğluk da haklı görmüyor, göstermeye çalışmıyor. Kaldı ki, mektubunun sonunda “Çocuklar daha fazla ölmeden harekete geçmek gerekiyor” demiş; bu noktada yüzde yüz anlaşıyoruz.
Harekete geçmek, ama nasıl?“Elinde silah tutan adamın bileğini bükmek artık farz oldu” diyen Ekrem Dumanlı’nın dün yazdığı gibi değil. Aysel Tuğluk’a bugün hertaraf ’ta cevap veren Emre Uslu’nun müzakereye hâlâ açık kapı bırakan AKP’lilere ve sanırım benim gibi “kafası karışık liberallere” laf atarak yazdığı üzere, askerî yöntemi başat kılmayı ima eden bir yaklaşımla da değil.Artık “elinde silah tutan adamın bileğini bükmek” gibi nafile bir çaba yerine, o silahı o elden almayı denemek gerekiyor. Bu da ancak masada olur!
Zaafları cemaatçilik de olsa, milliyetçilik de olsa AKP’ye “vur, vur” temposu tutanlara; örgütün “Ben ne olacağım” derdine düşüp Kürt haklarını hepten boşlamış görünen dağdaki liderliğine; TAK’ın tam da bu ortamda ortaya sürülmesine; birkaç yıl öncesine dek “Devlet yeri gelince tabii katil, savaş bu” diyenlerin sesini şimdilerde Cihangir barlarından“PKK yeri gelince tabii katil, savaş bu” diye yankılandıranlara inat, masayı savunmak gerekiyor. Kanlı saldırılar sonrasında bile örgütle konuşmaya yeşil ışık yakmayı sürdüren Bülent Arınç ve Hayati Yazıcı, hatta “Siyasi iradeyle müzakere ederiz” diyen Başbakan Erdoğan, ve evet, son bir haftada giderek daha gür bir sesle şiddete karşı “içeriden” konuşmaya başlayan, barosundanfacebook grubuna, Selim Sadak’ından Şerafettin Elçi’sine kadar Kürt aktörler beni her şeye rağmen umutlandırıyor. Masaya dönülecek, göreceksiniz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.12.2013
24.09.2013
27.07.2013
29.05.2013
1.04.2013
8.12.2012
1.12.2012
17.11.2012
10.11.2012
3.11.2012