Yıldıray OĞUR
14 Mart 1933’de Halk Partisi Siirt mebusu Mahmut Bey’in sahibi olduğu Milliyet gazetesinde Millici imzasıyla yayımlanmaya başlanan Ankaralının Defteri başlıklı yazı dizisi İstiklal Mahkemesi’nden kellesini son anda kurtardıktan sonra köşesine çekilen Kazım Karabekir Paşa’ya sessizliğini bozdurdu.
Karabekir Paşa’nın yazı dizisindeki iddialarla ilgili altı mektubu yayımlandı gazetede. Mektuplarda Atatürk’ü İstanbul’dan Anadolu’daki milli mücadeleye çağıranın kendisi olduğunu telgraflarla anlatan Karabekir 1927’de Atatürk’ün Büyük Nutku’nu okumasıyla kapanan tarih kitabı yeniden açmıştı. Çok geçmeden “derin Ankara” harekete geçti. Önce Kemalist yazarlar Karabekir’e yüklenmeye başladılar. “Eğer bir Cumhuriyet Lisesinde, yeni Türk Devleti’nin kuruluş tarihini böyle anlatmaya kalkışsanız sınıftan dönersiniz” diyen Falih Rıfkı’nın öfkesi Ankara’daki telaşı yansıtıyordu.
“Bir şey biliyorsan hatıralarını yazsana” meydan okumaları sonunda Kazım Karabekir kararını verdi: “İstiklâl Harbimizin Esasları”nı yazma zamanı gelmişti. Kitabı yazarken yardım istediği Feridun Kandemir kitabın başına gelenleri anlattığı “Cumhuriyet Tarihi’nde Yakılan İlk Kitap”ta o günleri şöyle anlatıyor:
“Paşa’nın Erenköy’deki köşkü gözetleniyordu. Kundura boyacısı, seyyar satıcı, köylü, dilenci kılığına sokulmuş bir sürü memur, köşkün dört bir tarafını sarmışlar, bir kısmı da istasyon civarını tutmuş, köşke giren çıkanları gözlüyor ve peşlerine takılarak adım adım takip ediyor.”
Kitap Babiali’deki Sinan Matbaası’nda forma forma basılıp hazırlanırken eleştirilere cevap vermek isteyen Karabekir’in Milliyet ’e gönderdiği yedinci mektup yayımlanmadı. Diğer gazeteler de mektubu yayımlamayı reddettiler. Yetmedi Milliyet, “Karabekir sustu, cevap bile veremiyor artık” yazılarıyla kampanyayı bir linçe dönüştürdü.
Hava sertleşiyordu. Kitabın yazılmaya başlandığı haberinin Ankara’ya ulaşması uzun sürmedi. İsmet Paşa ve Atatürk “kitabın bir nümayiş halinde yayımlanmasından” endişe etmekteydiler. Atatürk İstanbul’a giden Kılıç Ali’ye talimatı verdi: “Kitap işiyle ilgilen.” Kitap işi için İstanbul’a gelenler arasında Meclis Başkanı Kâzım Özalp, Afyon Mebusu Ali Çetinkaya, Sinop Mebusu Recep Zühtü ve Gaziantep Mebusu Ali Kılıç gibi Atatürk’ün en yakın adamları vardı. Artık ciltlenmesine geçilen kitabın yayınevinde basılmasından önceki gece yaptıkları toplantıda kitabın imhasına karar verdiler.
Ertesi gün önce akşam üzeri matbaasının yanındaki berberine giden Sinan Bey’in yolu kesildi. Biri iri yarı üç adam onu zorla bir otomobile sokup hızlıca Pangaltı’da Radyoevi’nin karşısındaki bir eve götürdüler. Burası İstiklal Mahkemeleri’nin üç Ali’sinden Ali Çetinkaya’nın eviydi. Kapıyı ise diğer Alilerden biri olan Kılıç Ali açtı. Nerede yaşadığının farkında olan Sinan Bey, masrafları karşılığında kitabın formalarını onlara satmayı kabul etti.
Ertesi gün Atatürk’ün derin adamlarından Recep Zühtü (Bu hizmetleri nedeniyle sevgilisini öldüren Recep Zühtü’nün cinayeti örtbas edilip kendisi Arnavutköy’deki meşhur Boyalı Köşk’e yerleştirilecektir) adamlarıyla matbaaya gider ve kitabın henüz birleştirilmemiş üç bin formasını çuvallara doldurup köşe başında bekleyen belediyenin itfaiye arabalarına yükletir.
İlk durak Cağaloğlu Hamamı’nın önüdür. Hamamın sahibi Ahmet Bey bulunamaz. Konvoy bu kez Hocapaşa Hamamı’na gider. Bu kez de hamamın sahibi “Bizim külhanda, böyle yığın halinde kâğıt, kitap yakılamaz” diye itiraz edince bu sefer, şehir dışındaki tuğla harmanlarına doğru yola çıkılır.
Topkapı’da bir yerde toplanan kitaplar cayır cayır yakılır. Ama sayımda beşer forma eksik çıkmıştır. Gözaltındaki Matbaacı Selim Bey o nüshaların Karabekir’de olduğunu söyler.
Bu arada Kılıç Ali yakılmayan kitaplardan ikisini Ankara’ya götürüp Atatürk ve İsmet Paşa’ya verdiğini, İsmet Paşa’nın ise bununla yetinmeyip Atatürk’e “Elinde o belgeler oldukça bu kitabı yine yazar” dediğini anlatır. İnönü’nün bulduğu kılıf da hazırdır: Karabekir’in elinde teslim etmesi gereken askeriyeye ait belgeler var. Evi bu sebeple aranıp, evrakına el konabilir.
4 Haziran 1933 gecesi sabaha karşı 4 buçukta Erenköy’deki Karabekir Paşa’nın köşkü 100 polis tarafından basılır. Ellerinde gösterecek bir arama kararı bile yoktur. Aynı saatlerde Karabekir’in üç paşa arkadaşının evi daha basılmıştır.
Dört buçuk saat süren aramada sigara kâğıtlarına kadar bakılır. Evdeki her türlü kâğıt parçası çuvallara doldurulur. Ama kayıp kitaplar bulunamaz. Karabekir polislere “O beş kitabı heyecana düşen refikam, işte şurada tutuşturup yakmıştır” diyerek bir ocağı gösterir. Polis müdürü bir süre ocaktaki külleri elleriyle yoklar. Sonra çıkıp giderler...
Ankara kayıp nüshaların bulunması için bastırmaktadır. Karabekir’e yardım eden yayıncı Feridun Kandemir’i konuşturmak için her yol denenir. Gözaltına alınıp sorgulanır. Sırf bu iş için Ankara’dan gelen Emniyet Umum Müdürü kitapları bulamazsa “Ankara’da gemi azıya almış malum Beyler” dediği kişilerin kendisini de görevden alacaklarını” söyleyip iknaya çalışır. Arkasına ajanlar takılıp serbest bırakıldıktan sonra valiliğe çağrılıp İsmet Paşa’nın polisteki uygulama için şahsi özürleri bildirilir. Kendisini Amerika’nın en ünlü yayınevinin temsilcisi olarak tanıtan bir kişi, kitabı New York’ta İngilizce basmak üzere onu ikna etmeye çalışır. Kadınların içkinin olduğu davetlere çağrılıp ağzı aranır. Ama Kandemir konuşmaz.
Halbuki kitabın bir kopyası da ondadır. Karabekir’in vefatından üç yıl sonra, tek parti devrinin kapandığı 1951’de o kopyayı çıkarır ve ailenin de onayıyla 18 yıl gecikmeyle “İstiklal Harbimizin Esasları”nı yayınlar.
Hem kitap toplatmanın manasızlığını anlamayanlara hem de Ahmet Şık’ın basılmamış kitabının toplatılması kararını “Cumhuriyet tarihinde ilk”, “Hoş geldin Abdülhamid”lerle karşılayanlar için geldi. Çünkü bu ülkede hafızayı beşer Kemalizm ile de maluldür...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025