Yüksel TAŞKIN
Yakın zamanda yaşanan yolsuzluk skandalları benim için sürpriz olmadı. Kamu İhaleleri Kanunu’nu defalarca değiştiren, imar izni konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na büyük yetkiler devreden merkeziyetçi anlayışın gidebileceği başka bir yer var mıydı? CHP Milletvekili Aykut Erdoğdu’nun uzun süredir belgelere dayanarak dikkat çektiği yolsuzlukların sadece küçük bir kısmının açığa çıkabildiğini düşünüyorum.
Peki, bundan sonra ne olacak? Filler tepişirken, ortaya saçılanlarla mı idare edeceğiz? Aşmamız gereken iki temel mesele var: Siyasal iktidarın, diğer siyasal aktörleri “yemeyi” siyasetin kaçınılmaz kuralı saymasını getiren zihniyeti ve özellikle onu besleyen siyasal yapıları ortadan kaldırmalıyız. Yine bu zihniyetle yakından alakalı olan; örgütlü yapıların devlet içerisine sızarak oransız güç elde etmelerini mümkün kılan mevzuatı da tasfiye etmeliyiz.
Aklı başında herkes, yeni bir anayasa yapımının kaçınılmaz olduğunu teslim eder. Yaşadığımız bu çağda, tekçiliği şiar edinen hiçbir siyasal iktidar başarılı olamaz. AKP’nin “ustalık döneminde” sürekli olarak toplum duvarına çarpması bu yüzdendir. Yine Cemaat’e yakın unsurların, siyasal hesap verebilirlik mekanizması olmadan, Devlet içerisinde “siyaset” yapmalarını kabullenmek de mümkün değildir.
AKP hata yaptığında seçimler var, hesabını sorabiliriz. Peki, Devlet içerisinde örgütlü olarak hareket edenler hata yaptıklarında nasıl hesap soracağız? Böylesi yapıların ortaya çıkmalarını mümkün kılan şey demokrasi eksikliğidir. Demokratik, şeffaf toplumlarda böylesi yapılar barınamazlar. Böyle toplumlarda dinî cemaatler zaten özgürlüklerine kavuşmuş olacaklarından, kendilerini başka koruyuculara muhtaç hissetmezler.
AKP’liler, mağduriyet edebiyatıyla kendi sorumluluklarını öteleyeceklerine, şapkalarını önlerine koyup düşünmeli ve anayasa sürecini yeniden başlatmalılar. Anayasa yapım sürecinin durmasında en büyük vebalin, kişiye özel başkanlık sistemi dayatması olduğu çok açıktır.
Yeni anayasa yapım sürecinin vazgeçilmez aktörleri AKP ve CHP olmalıdır. Burada “MHP, BDP ve diğer aktörler dışlansınlar, onların talepleri dikkate alınmasın” denmiyor. Söylemek istenen, AKP ve CHP’nin kendilerine daha yakın aktörlerin temsiliyet sorunlarını da üstlenebilecekleri, böylece muhtaç olduğumuz türden tarihsel bir uzlaşmanın kotarılabileceğidir.
Ne AKP ne de CHP, Kürt sorununa çözüm getirebilecek önerilere direnç gösterme riskini üstlenebilirler. Türkiye, yerinden demokratik yönetim ilkesine dayalı bir yerel yönetimler reformu yapmak zorunda. Bu sadece Kürt sorununun çözülebilmesi için bir zorunluluk değil. Bugün yaşadığımız çok sayıda sıkıntı da merkeziyetçi zihniyetten kaynaklanıyor. Böyle bir reforma bütün Türkiye’nin ihtiyacı var.
Dinî özgürlükler konusu, Alevilerin talepleri de dikkate alındığında yine uzlaşma yakalanması mümkün bir sorundur. Hepimiz biliyoruz ki, Türkiye’de çok sayıda tarikat ve cemaat fiilen etkin durumda. O zaman bu yapıların var olma özgürlüklerini ve hukuki sorumluluklarını barındıran bir anlayışa ihtiyaç var. Bu cemaatlerin sürekli operasyona maruz kalma korkuları yüzünden, çeşitli savunma refleksleri geliştirmeleri, bazılarının Devlet’te etkin olmaları sonucunu da getirdi. Bu etkinlik, beklenmeyen bir gücü de beraberinde getirince, bir istikrarsızlık unsuruna dönüşüverdi.
Tam da bu nedenlerle yeni anayasa, AB mevzuatı ekseninde ciddi bir yargı reformu barındırmalı. Meclis’te etkin siyasal partilerin, Yargı’da nispi temsil ilkesine dayalı bir seçim yapısı oluşturmaları, bir bütün olarak siyaset sınıfının ve toplumun yararınadır.
http://www.taraf.com.tr/yuksel-taskin/makale-yeni-anayasa-ihtiyaci.htm
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017