Yüksel TAŞKIN
Yaşanan son süreçte Cumhurbaşkanı’nın çok daha etkili bir şekilde devreye girmesi gerektiğini düşünenler artıyor. Bazıları Gül’ün yeni Bakanlar Kurulu listesindeki malum isimleri onaylamadığını, böylece tavrını gösterdiğini savunuyorlar. Gül, iki tarafı da ürkütmeyecek dengeci duruşunu sürdürüyor.
Yaşanan kriz, AKP ve Cemaat’in daha önce kurdukları ittifak neticesinde biriken güç ve ardından gelen kontrolsüzlükle yakından ilişkili. Krizin çözülebilmesi için, iki aktörün beraberce yarattıkları siyasal ortamın aşılması gerekiyor. Dengecilikle çözülebilecek bir kriz değil sözkonusu olan. Bu sorun temelde siyasal bir sorundur ve sadece siyasal aktörler tarafından çözülebilir.
Çözüm için kilit soru, AKP’nin mevcut siyasal iklimi değiştirme iradesi gösterip göstermeyeceğidir. Varsayalım AKP, Cemaat’le çatışma kararlılığını sürdürdü. Bu durumda başlatmış olduğu “cadı avını” derinleştirmesi gerekecek. Cemaat’in devlet içerisindeki kadrolarını tırpanlayıp, nispeten etkisizleştirebilir. Yine Cemaat’e yakın iş çevrelerini devlet ve yerel yönetimlerin teşviklerinden uzak tutarak darbe indirebilir. Dershanelerden, üniversitelere kadar geniş çaplı bir tasfiyeye de girişebilir. Tıpkı bazı Kemalist çevrelerin zamanında İslamcılara yaptıkları gibi. Sonuçta Kemalistler başarılı olamadıkları gibi İslamcı rakiplerine baskı altında ayakta kalmayı da öğretmiş oldular.
Aynı denklem, tersinden Cemaat için de kurulabilir. Cemaat’in medya ve devlet ayaklarının içerisine yuvarlandıkları, “var kalabilmek için yok etmek gerekir” psikolojisinden sıyrılması gerekiyor.
Buradaki ikilem açıktır: AKP, başlatmış olduğu operasyonu demokrasi sınırları içerisinde yürütemez. Devlet’in fişleme gibi yöntemlerine başvurmak zorunda kalır. Daha da otoriterleşirse, başka çevrelerden de direnç görür.
Böyle bir strateji içerisinde, Kürtleri yanına çekmeye çalışması da sonuç getirmez. Çünkü otoriter yönelimli bir AKP’yle çözüm süreci de başarıya ulaştırılamayacaktır. Çözümün kapsamlı demokratikleşme paketleriyle mümkün olabileceğini örgütlü Kürtler çok iyi biliyorlar.
Bu nedenlerle AKP’nin anayasa yapım sürecini yeniden başlatmaktan başka çaresi yok. Bunun için de Gül’ün devreye girmesi gerekiyor. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun 18 Aralık’ta feshedilmesinden her parti biraz sorumlu olsa da asıl sorumluluğun AKP’de olduğu açıktır.
AKP sürecin ortasında Başkanlık Sistemi önerisini getirerek, komisyonu zor durumda bırakmıştır. Başkanlık Sistemi’ni kabul ettiğinizde çok sayıda maddeyi yeniden yazmanız gerekir. Sistem konusunu çözemeyen bir komisyon zaten yol alamaz. Hem toplumun geniş kesimleri hem de komisyondaki üç parti, bu öneriye karşı olduğuna göre, AKP geri adım atmalı, süreci yeniden başlatmalıdır.
AKP’nin çözüm sürecini sona erdirme lüksü yoktur. CHP’nin de çözüme karşı çıkarak kendisini ebedi muhalefete kilitleme seçeneği yoktur. Bu durumda geniş kapsamlı bir demokratikleşme hamlesi için AKP ve CHP temelli bir anayasa yazılabilir. Bu iki aktör böyle bir irade gösterirlerse, demokrasi yanlısı diğer güçleri de yanlarında bulacaklardır.
Yeni anayasa sürecinin meşruiyet kazanması için, ciddi bir siyasi af kaçınılmazdır. Binlerce KCK’lının içeride olduğu, hukukun siyasileştirilmesiyle sulandırılan Ergenekon, Balyoz gibi davalarla ağır ve yer yer haksız mahkûmiyet ve mağduriyetlerin yaratıldığı bir ülkede siyasi af, yeni bir başlangıç için temiz hava etkisi yaratabilir.
Gül’ün iki süreci de başlatabilecek dinamizmi göstermesi, artık biraz risk alması gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.04.2024
15.12.2019
26.07.2019
18.12.2017
27.09.2017
19.09.2017
10.08.2017
27.07.2017
10.07.2017
26.06.2017