Ahmet TAŞGETİREN
CHP’de, “muhafazakâr seçmene açılma” diye bir gündem olduğu artık herkes tarafından biliniyor.
Onun için bir duyarlılık gerektiği de sanırım CHP mutfağında en özen gösterilen konudur. En son bunun adı “Kılıçdaroğlu yaklaşımı” olarak kayda geçmiş gözüküyor.
Minarelerden “Çav bella” şarkısı çalınmasının, en önce CHP çevrelerinde muhafazakâr seçmene “İşte asıl CHP bu” mesajı vermek üzere kotarılmış bir provokasyon olarak okunması “Açılım”ın önemsendiği ve böyle bir sürecin sabote edilebileceği ihtimalinin dikkate alındığını gösteriyor.
CHP’nin “siyasi hesabı” yanlış değil. Muhafazakâr toplum zemininde oldukça geniş bir seçmen birikimi var, CHP’nin oy oranı ancak oralara ulaşabildiği takdirde büyüyecek, öyleyse o toplum alanının dilini, duyarlılıklarını bilip sahiplenmesi gerekiyor. Bunu başarır başaramaz ayrı bir mesele. Sıkıntıları var, kendi içinde dirençler var, muhafazakâr alanın kolay silinmez acıları var vs…
AK Parti’nin muhafazakâr alan dışındaki seçmenle ilişkileri… Aslında iktidar partisi. Aslında Cumhurbaşkanlığı ile “Milletin birliğini temsil” gibi bir görev tanımı içinde, ama sanki “yüzde elli artı bir” denklemi Ak Parti liderliğini kamplaşma kıskacına soktu da, artık o alan bütünüyle “Öteki” haline getirilmiş durumda. MHP de, bu kamplaşmada ona fazlasıyla katkı sunuyor, siyasi hesap hitama geriyor. Tabii muhafazakâr seçmen de bu işe fit oluyorsa…
Ama orası rahat değil gibi.
Çünkü Ak Parti içinden çıkan yeni iki parti var. Bu partilerin öncü isimleri muhafazakâr kimlikleri ile tanınıyorlar, Ak Parti’nin içinden çıkmışlar ve bilinen kimlikleri bu eksende oluşmuş.
Tabii ilk akla gelen soru, Ak Parti’den ne kadar oy alacakları… Bunun Ak Parti liderliğini meşgul etmediğini düşünmek söz konusu olamaz. Orası, bunu önlemek için tedbir alacak. Bunun ilk işaretleri daha kuruluş safhasında gözleniyor. Bu partilerin teşkilatlanma sürecinde görev alacakların bir şekilde yoluna engeller konulduğu biliniyor. Ayrıca belki daha geniş kitlesel akışların önünün kesilmesi noktasında da “propaganda paketleri” devreye sokulacaktır. CHP ile ittifak, kazanımların kaybı gibi temalar ilk akla gelenlerdir.
Bunların belli ölçüde etkili olması beklenir.
Konu, tabii ki yeni partilerin masasında da olmalıdır.
Konu şudur: Gelecek ve DEVA toplumun önüne nasıl bir vizyon koyacak ve öncelikle hangi alandan oy alacaktır?
Her iki partinin kurucu kadrolarına bakıldığında oldukça renkli – geniş bir yelpazenin buluştuğu gözleniyor.
DEVA “toplumun her kesimi ile buluşma” söyleminin altını çizerek, sanki “Merkez”de bir parti tanımı – sunumu yapıyor. Ali Babacan, kendi kimliği muhafazakâr olmakla birlikte “Ekonomi”den gelen siyasi arka planı onun “Merkez” iddiasını perçinliyor.
Gelecek Partisi de meselâ son örnek olarak Nazım Hikmet’i sahiplenmek suretiyle her toplum kesimi ile iletişimi öngörüyor, ama sanki Ahmet Davutoğlu’nun öncü varlığı ile muhafazakâr kimlik bir tık öne çıkıyor.
Bana göre her iki partinin önünde “muhafazakâr toplum alanı” ile ilgiyi – ilişkiyi nasıl sürdüreceklerine dair bir sorun var.
Şunu biliyorlardır: Ak Parti, onları bu camiaya yabancılaştırmaya, başka alanlara savrulmuş, nihai noktada da muhafazakâr bir iktidarı tehlikeye atan bir yapı olarak göstermeye çalışacaktır.
Ben bu partilerin, AK Parti’nin yola çıktığı zamanlardaki gibi toplumun her alanıyla iletişim halinde bulunmayı önemsemekle, muhafazakâr alanın duyarlılıklarını ıskalamama arasında denge kurma sınavı vereceklerini düşünüyorum.
Bu bir sınavdır, evet. Kolay da bir sınav değildir. Medyanın provokatif misyonu içinden yürüyerek verilecek bir sınavdır. Yer yer “Din”in araçsallaştırılmasının bile devreye sokulacağı bir sınavdır.
Bunun adı “Siyaset meydanı”dır. “Kardeş katli” gibi işler tam da alanda icra edilmiştir. Yüz yüze bakılamayacak hale gelinmezse şükredilmelidir.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025