Bülent KORUCU
Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetle suçlanabilir ve yargılanabilir. Bunun dışında fizikî veya psikolojik hastalıkla görevini yerine getirememe durumunda vekalet müessesesi devreye giriyor.
Mesela Cemal Gürsel ağır hastalıktan kurtulamayacağı anlaşılınca görevi sonlandırıldı ve yerine cumhurbaşkanı seçildi. Kanun koyucu imkânsız gördüğü için düzenlememiş ve örneği bulunmadığından teamülden de söz edemiyoruz. Farzı muhal cumhurbaşkanı birilerinin eline rehin düşseydi ne yapardık? Hastalık halinden kıyasla vekalet müessesesi devreye girerdi. Tehdit altında vereceği kararların sağlıklı olacağı düşünülemez. Peki cumhurbaşkanı kasetle tehdit ediliyor olsaydı?.. Değişen bir şey olmaz, ha kafasına silah dayanmış ha masasına kaset konulmuş.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kişisel kan davasını sürdürebilmek için sözün nereye varacağını düşünmeden konuşuyor. Defalarca “Cumhurbaşkanı’nın da kaseti var” cümlesini kurdu. Bu ülkede insanlar Başbakan’ı ciddiye almıyor mu yoksa? Ülkede yetkili makamlardaki herkesle ilgili aynı iddia seslendiriliyor, kimsenin kılı kıpırdamıyor? Kaseti olan bir genelkurmay başkanı düşünülebilir mi? Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyeler de hakeza. Bu suçlama çift taraflıdır, dinleyen kadar bu şantaja boyun eğen de okkanın altına gider. En azından milli güvenlik ve devletin bekası açısından tehlike geçene kadar koltuklarını boşaltmaları gerekir.
Başbakan Erdoğan’ın kaset şantajına boyun eğmekle suçladığı isimler ona bu iddiasını ispat imkânı vermeli. Aslında bunun için şikâyetçi olmaya bile gerek yok. Cumhurbaşkanı’nı şantajdan korumak devletin görevi. Hesabını sormak da yargıya düşüyor. Nasıl bir ülkeyiz ki başbakan, cumhurbaşkanına kasetle şantaj yapıldığını ileri sürüyor; ‘ha öyle mi?’ deyip geçiyoruz. Erdoğan dinlendiğini iddia ettiği makamları sıraladıktan sonra “Herhalde birileri ne demek istediğimi anlayacaktır.” diye bitiriyor sözünü. Ne dediğini anlamak bütün milletin hakkı değil mi?
Erdoğan bu kaset işini çok sevdi. İstediği gibi hareket etmeyen ve hatta etmemesi ihtimal dâhilinde olan herkes için aynı şeyi söylüyor: Kaseti var. 2010 baharında alçakça bir komploya muhatap olan Deniz Baykal’dan beri gündemden hiç düşürmüyor. O günlerde miting meydanlarında şu cümleleri sarf etmişti: “Hacı Bektaş diyor ki eline beline hâkim ol. Hanım kardeşlerimden özür diliyorum, kendisinden önceki, beline hâkim olamadı, gitti. Genel başkanlıktan gitti ama şimdi yine milletvekili adayı oldu. Peki diğer taraftaki hanım milletvekili n’oldu? Onu aday yapmadılar. N’oldu, suçlu o mu, ikisi de suçlu değil miydi? Yav kendi eşiyle mi bir şey oluyor da özeli oluyor. Buna nasıl kendi özeli dersin? Bu özel değil, genel genel, bu genel bir ahlaksızlıktır, başka bir şey değil. Bu toplumu aldatmayın yav.” MHP’lilerin maruz kaldığı komplo ile ilgili de konuşmayı ihmal etmemişti: “Son zamanlarda Bahçeli de çıkmış ‘AK Parti milletin özeline giriyor’ diyor. Niye? Çünkü kendi adamlarının da bu tür kasetleri çıktı, o da rahatsız olmaya başladı. Böyle özel olur mu? Peki özeldi de niçin bu milletvekillerini istifa ettirttin? Neden? Çünkü başına geleceği biliyor da onun için.”
Yerel seçimlerden önce anamuhalefet partisi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal kasetini yayından önce Erdoğan’ın izlediğini ileri sürdü. Başbakan’dan açıklama beklediğini söyledi. Aynı beklentiyi Deniz Bey de dile getirerek “Başbakan’ın elindeki kanıtları paylaşmasını bekliyorum. Yani ortadaki komploların kimler tarafından, nasıl, ne şekilde, kimin talimatıyla, nerede hazırlandığını ortaya koyacak delilleri bekliyorum.” dedi. Başbakan’ın cevabı “Neyin açıklamasını yapacağım? Bu orada sosyal medyaya düştüğü zaman, onu sosyal medyadan kaldıran kim? Ben kaldırdım ben.’’ şeklindeydi. Baykal’ın avukatları, kaldırma olayının gerçeği yansıtmadığını savunuyor. Ama öyle bile olsa soru, kimin kaldırttığı değil kimin yüklettiği? Bunun cevabını hâlâ bekliyoruz.
Yazarlar
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERDenizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede? 9.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016