Cafer Solgun
Irkçının, faşistin cahil cühela olanı neyse, adam ya da madam bilmiyor yazık filan deyip geçebilirsin, eğer dinliyorsa meramını bile anlatabilirsin, en azından kafasında soru işaretleri uyanması ihtimali var.
Ama bunların küstah, ukala, çok bilmiş olanları hiç çekilmiyor! Söylediğini dinleme, yazdığını anlama zahmetine girmeden üst perdeden en agresif dille başlıyorlar saydırmaya. Çok öfkeli ve saldırganlar. Her memlekette bir şeylerin “değişiyor” olma ihtimali belirdiğinde sinirleri zıplıyor. Kürtleri zaten sevmiyorlar, hadi “nefret ediyorlar” demeyeyim, bir de Kürtlerle barış, eşit yurttaşlık, ana dilde eğitim filan; yok, daha neler!
Her şeyi en çok ve en iyi kendileri bildiği(!) için ve Kürt “kökenli” kişilerin DE “bilgili” olabileceklerine ihtimal vermedikleri için, bazen coşa gelip “Bakın Marx bu konuda ne demiş, haberiniz var mı? Yok tabii! Allahın kırroları! Hırtlar sizi!” tadında saldırılar düzenliyorlar. Sosyal medyada elbette. Yoksa popolarını kaldırıp pazara, markete bile gitmeye tenezzül edecek tipler değiller genellikle. (“Pazar” mı? O da ne? “Piyasa” değil miydi o?)
Hegel’in adını zikreden bile gördüm! Dikkat kesildim, Hegel ne demiş olabilir ki bu Kürt, Türk, barış meseleleriyle ilgili. Bir şey yok. Sadece çeşni olsun diye adını geçirmiş meğer.
Psikolojide bu tip anomalilere, gerçeklikle bağları ideolojik saplantılarına koşullanmış olanlara ne denir acaba; bir şey uyduruyorlar ve bu uydurmalara öyle bir inanıyor, öyle bir bağlanıyorlar ki, sökebilene aşk olsun! Dünyanın en etkili yapısökümcülerini seferber etsen, onları da bunalıma sokarlar, o derece…
Bunlara desen ki Marx, Feuerbach Üzerine Tezler kitabında Türklüğün acayip bir üst kimlik olduğunu yazmış ve bunun komünist (artık “komünalist” mi diyorduk yoksa?) sisteme geçişte model alınacak bir örnek olduğunu savunmuştur, hemen inanır ve yayarlar…
Desen ki Lenin bir Mustafa Kemal hayranıydı, yayımlanmamış yazılarında “Önder dediğin Atatürk gibi olur, yaman adam valla” dediği ortaya çıktı; “Yahu o zaman daha Atatürk soyadını almamıştı galiba, bir de ‘valla’ demiş mi sahiden?” diye sormazlar, inanırlar ve bunu da yayarlar…
Desen ki öldürüldüğü zaman Latin Amerikalı büyük devrimci Ernesto Che Guevara’nın sırt çantasında yedek şarjör ve mermilerin yanı sıra Atatürk’ün Nutuk’u varmış;”Tabii ki!” der, inanır ve bunu da yayarlar. Pardon, bir dakika, bunu zaten söylüyorlar, inanıyorlar ve yayıyorlar…
Mevzu, hâlâ Türk ve Türkiyeli olmak mevzusu. “Türkiyeli” kavramında gayet belirgin bir Türk vurgusu olmasına karşın, bundan Kürtler değil de farklı “kökenlerden” bazı Türk ırkçıları, ultra milliyetçi ve ulusalcıları rahatsız oluyorlar; “Türkiyeli değil, Türk!”
Bunların en “akıllı” geçinenleri, malum, Anayasadaki vatandaşlık tanımını hatırlatıp ülkedeki herkesin Türk olduğunu, Türklük kimliğinin diplerinde “köken” olarak başka şeyler olabileceğini söylüyorlar. Anadili söz konusu edildiğinde Türkçe elden gidiyormuşçasına bir alarm pozisyonu alıyorlar. Bu tutumlarının adını koyunca da kızıyorlar. “Che’nin çantasında Nutuk vardı ulan!” diyen sol görünümlü olanı mı dersin, “Turan” hayalleriyle yaşayanları mı… Hayli çeşitli bir koalisyon ayaklanıyor birden…
Cumhuriyetin Tek Parti döneminde hâkim olan Kürt politikası, oraya buraya çekiştirilemeyecek, muğlaklaştırılması mümkün olmayan açıklıkta dört başı mamur inkârcı, katliamcı, asimilasyonist bir politikadır.
Mustafa Kemal’in Nutuk’taki “Biz dosdoğru Türk milliyetçisiyiz!” şeklindeki sözlerinden bu ülkenin Türk olmayan yurttaşları ne anlamalıdır acaba?
İsmet İnönü’nün, “Biz açıkça milliyetçiyiz ve milliyetçilik bizim yegâne birlik unsurumuzdur. Türk ekseriyetinde diğer unsurların hiçbir nüfuzu yoktur. Vazifemiz Türk vatanı içinde Türk olmayanları behemehâl Türk yapmaktır. Türklere ve Türklüğe muhalefet edecek anasırı kesip atacağız” şeklindeki sözlerinde “diğer unsurlara” verilen mesaj nedir acaba?
Mahmut Esat Bozkurt’un, “Türkün en kötüsü, Türk olmayanın en iyisinden iyidir” şeklindeki veciz sözünde ırkçılık dışında ne tür bir mana bulmalıyız acaba?
Dönemin Islahat ve Mecburi İskân rapor ve planlarında apaçık Kürtlerin Türkleştirilmesinin hedeflendiği vurgulanır. Bu Türkleştirme dayatmasında aklımızın almadığı başka anlamlar mı gizlidir acaba?
Katliamlardan, tedip ve tenkil harekatlarından bahsetmiyorum bile. Onlar da “devrimci Kemalist” iktidara karşı çıkan feodal ağaların, beylerin tasfiye edilmesi idi, değil mi?
Tek Parti zorba rejimini izleyen yıllarda ne değişti peki? Hiç… Önceki yazımda anlatmaya çalışmıştım:
“Türklük” neresinden bakılsa, tabii ki her ulus gibi saygıdeğer bir ulus kimliğidir. Bir “üst kimlik” değil.
Türklüğü bir “üst kimlik” olarak kurgulamak isteyenlerin, öncelikle Türklük dayatmasıyla yaşanan bu tarihle ve Kürtler başta olmak üzere “diğer” halklara Türkleştirme amaç ve gerekçesiyle reva görülen bu zulümle yüzleşmesi gerekir.
***
Ne yalan diyeyim; az kaldı, sonunda “gelecekler” bana yani! O derece…
Birisi de kalkıp “Bak Stalin huzur Türklükte demiş!” filan derse (bir o eksik kaldı), ciddi ciddi Türklüğe iltica edip de huzura mı ersem diye düşünmeye başlayacağım
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025