Cafer Solgun
Başbakan Ahmet Davutoğlu 10 Eylül’de katıldığı bir TV programında, 8 gün abluka altında tutulan Cizre için “Tek bir sivil kaybı yok” dedi. “Halkın ihtiyaçları karşılanmaktadır” dedi. “Sokağa çıkma yasağı halkın zarar görmemesi içindir” dedi. Sokağa çıkma yasağı ve abluka durumunun ne zaman biteceği konusunda ise “ne zaman bitmesi gerekiyorsa o zaman biter” dedi. Galiba o da bilmiyordu.
Sayın Başbakan neden kısa sürede ‘yalan’ olduğu ortaya çıkan bu tür açıklamalar yapıyor? Siyasetçilerin çok kolay yalan söyleyebildiklerine dair toplumda bir ön kabul var, tamam, ama yine de bu kadar kolay mıdır yani? Adı ‘yalancı’ya çıkmak siyasetçi de olsa bir insan için bir utanç vesilesi değil midir?
‘Ay… Anne’
Bakanların, milletvekillerinin, insan hakları heyetlerinin sokulmadığı Cizre’de abluka kalkınca, yasakların ve yalanların perdeleyemediği, karartamadığı Cizre gerçekleri de gün ışığına çıktı. Keskin nişancıların kapısının önünde vurduğu çocuklar… Kalp krizi geçirip hastaneye kaldırılamadığı için yakınlarının kollarında can veren yaşlılar… ‘Burası Suriye değil’ türü başlıklarla anons edilen Cizre haberleri, kurşun ve bombaların delik deşik ettiği Cizre sokakları, mahalleleri…
Annesinin kokmasın diye cesedini derin dondurucuda sakladığı minik Cemile’nin annesinin kollarında can verirken son sözleri “Ay… Anne” olmuş. Ay… Cemile… Ay…
Kürtlerin dizginlerinden boşanmış zulümlere karşı feryadıdır: Te goştê canê me xwar, tû ji hestiyê meç i dixwazi? (Canımızın etini yedin, kemiklerimizden ne istiyorsun?)
Mem ile Zin ve Beko
Cizre, Mem û Zin’in yurdudur. Mem ile Zin’in aşkında ‘mutlu son’ yoktur sanılır. Onlar Cizre’deki türbelerinde yüzyıllardır birlikteler oysa ve türbeyi her ziyaret edenin dualarında.
Mem ile Zin, birer iyilik, doğruluk, masumluk ve inanmak timsalidir.
Ve onların hikâyelerinde bir de Beko vardır.
Beko, fitne-fesadın, riyakarlığın, insan suretindeki her türlü kötülüğün timsalidir; lanetlenir.
Cizre, tarihinin en karanlık dönemlerinde bile Kurdi duyarlılığını sahiplenen, koruyan, savunan Botan’ın merkezidir ve ‘fıtratındaki’ direniş ruhu Mem û Zin’den beslenmekte, Beko’lar tanımasından ileri gelmektedir.
‘Teröristleri temizliyoruz’ gerekçesiyle Cizre’ye uygulanan işgal ve abluka ile Cizre halkını ‘kazanmış’ mı oldunuz?
12 Eylül gibi…
Bu ‘abluka’ uygulaması yeni de değil AKP’nin keşfi de. Hayır, ‘İsrail’den öğrenmişler’ demeyeceğim; zira benim aklıma 12 Eylül’ü getirdi.
12 Eylül öncesi sıkıyönetim zamanlarında binlerce polis ve askerin katılımıyla buna benzer harekatlar düzenlenir, köyler, ilçeler, mahalleler ablukaya alınır ve ev ev aramalar yapılır, binlerce insan gözaltına alınırdı.
Karakolların, kışlaların yetmediği yerde stadyumlar gözaltı mekanları haline getirilirdi.
Gazeteler ‘Şafak Operasyonu’ türü manşetlerle çıkardı.
12 Eylül sabahı bütün Türkiye’yi ‘abluka’ altına aldılar.
Türkiye o ‘ablukayı’ yardı. Bu ablukayı da yaracak…
Yazarlar
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025