Erol KATIRCIOĞLU
HDP bana göre yalnızca “mağdurların partisi” değildir. Aynı zamanda “Türkiye’nin geleceğinin de partisidir”. Bunu hamasi bir laf olarak almayın. Şurası açıktır ki Türkiye’nin yönetim yapısı kendi içinden çıkmış bir “ortak kimlik” tarafından değil, “yukarıdan” bir devlet zorlamasıyla biçimlenmiş bir yapıdır. Bu nedenle de farklı kimlikler devlet karşısında kendi taleplerini, değil gerçekleştirmek, ifade etmekte bile tam olarak özgür değillerdir. Bir toplumda karşılanmayan talepler varsa o toplumda değişim kaçınılmazdır. İşte, Halkların Demokratik Partisi bu ifade edilemeyen taleplerin buluştuğu yerdir. Bu nedenle de HDP değişimin ve geleceğin partisidir.
Belki de bu nedenle HDP üzerinde inanılmaz bir devlet baskısı vardır. İki eş başkanı dahil 9 milletvekili tutuklu, yüzlerce yöneticisi hapiste, yüzlerce üyesi mahkeme koridorlarında deyim yerindeyse süründürülmekte. Neden? Çünkü HDP, başta Kürtler olmak üzere diğer bütün mağdur kimliklerin partisidir de ondan.
Bu yalnızca HDP’nin hikayesidir ama Kürtlerin hikayesinin tümü değildir. Kürtlerin hikayesi, en farkında olan ve en direnen kimlik olduğu için daha derin ve daha fazla şiddete maruz kalmış bir kimliğin hikayesidir. Kürtlerin yanısıra toplumun hemen her kesiminin de doksan yıldır şu ya da bu ölçüde “Bu düzen değişmeli!” dediği için cezalandırılmış olduğuna dair başka hikayeler de vardır kuşkusuz (1971’i, 1981’i hatırlayın). Bunca zorbalık dolu yıllardan sonra en son geldiğimiz yer olan AKP’nin “çözüm süreci” ise bugün bir “çözümsüzlük süreci” haline dönüşerek, devleti de hemen her kesimi bastıran totaliter bir araç haline getirmiştir.
Bunlar bildiğiniz gelişmeler. Neden mi söz konusu ediyorum. Çünkü bugün Türkiye’nin bu baskı ortamında her vicdanlı birey, hangi kimliğe sahip olursa olsun bu gidişe dur demelidir. Bu da HDP’ye destek vermekten, onunla birlikte davranmaktan geçiyor. Kendi “küçük dükkanlarımızı” terk etmeyi göze almadan geleceği kuracak bu halk hareketinin parçası olmak pek mümkün değildir. O nedenle de HDP’li olmamış herkes önümüzdeki dönemde bu değerlendirmeyi yapmalıdır.
Öyle görünüyor ki HDP, önümüzdeki seçimlerde siyaset düğümünü çözecek tek partidir. Ama bu anahtarlık rolünü oynayabilmesi için önce baraj sorununu halletmesi gerekiyor. O nedenle de her vicdanlı ve sağduyulu yurttaş bunu düşünerek oy kullanmalıdır. Özellikle parlamento seçimlerinde HDP’li olmayan ve fakat AKP iktidarı boyunca bu iktidarın uygulamalarından maddi ve manevi zarar görmüş herkes, başkan görmek istediği kişiye oy verdikten sonra bir de HDP’ye oy vermelidir. Çünkü HDP’ye verilmeyen bir oy aslında AKP’ye verilmiş bir oy olacaktır.
Dünyanın gidişinde her ne kadar milliyetçi ve kimlikçi siyasetler prim yapıyor gibi olsa da, aslında, alttan alta coşkulu bir değişim talebi de her ulus devletin zeminini zorluyor. Bu talebin, çok-kimlikli demokratik bir toplum olma talebi olduğu ise çok açıktır. Türkiye’de HDP bu talebin partisidir.
Not: Geçenlerde HDP’deki “bileşenler” mevzuu ile ilgili attığım ve fakat “listede yerini beğenmemiş” gibi insafsız bir yoruma gark olunan itirazım bakidir. Konuya şu ya da bu biçimde seçim sonrası döneceğim.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.07.2025
19.06.2025
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025