Halil BERKTAY
Aydınların bir zamanların sosyalizm ideali, uluslararası komünist hareket ve Sovyetler Birliği uğruna âlet olduğu partisel yalanlara iki çarpıcı örnek olarak, Kravçenko ve Rousset dâvâlarını zaten yazacaktım.
PKK ve BDP’nin, 12 Haziran seçimlerinin birkaç ay öncesinden itibaren girdikleri (yüzde yüz yanlış) barıştan kaçma mecrası kimse için iyi olmadı. İnsanlar öldü. Milliyetçilikler tekrar tırmandı. Ortam gene canhıraş bir hal aldı. Bu arada, radikal Kürt milliyetçiliğinin vitrininde ciddî çatlaklar belirdi. Buna bağlı olarak, Kürt çevrelerinde uyulması, biat edilmesi gereken partisel yalanlar da çoğaldı. İstediğiniz kadar Kürtler üzerindeki baskı ve zulme karşı çıkın, ya da Kürt haklarını savunun. PKK ve BDP’nin politikalarını, izledikleri çizgiyi eleştiriyorsanız, düşmansınız demek. Bütün tezvirat, bütün öfke size yöneliyor. Kendileri değil, hep Taraf yalan söylüyor. Ve mutlaka birilerinin emrinde; gizli bir “proje”nin bir parçası. Bunlara göre, sadece iki saf var : Kürtler ve anti-Kürtler. Kürt önderliğini eleştirmek, anti-Kürt olmak demek. Sempatizan halelerini bununla korkutmaya; anti-anti-Kürt olarak kendi saflarında tutmaya çalışıyorlar.
Bu da bana, Soğuk Savaş koşullarında KP’lerin nasıl Sovyetlere yönelik her eleştiriyi yalan sayma ve aydınları komünist olmasalar bile anti-anti-komünist olarak hizaya getirme çabalarını hatırlatıyor.
Tony Judt’ın Postwar’undan aktarıyorum : Viktor Kravçenko bir Sovyet bürokratı. Nisan 1944’te ABD’ye iltica ediyor. 1946’da anılarını yayınlıyor : I Chose Freedom (Hürriyeti Seçtim). Kitap 1947’de Fransa’da basıldığında (J’ai choisi la Liberté), Sovyetlerdeki tasfiyelere, katliamlara, özellikle de temerküz kamplarına (Gulag’a) dair anlattıkları yüzünden kıyamet kopuyor. PCF’nin entellektüel yayın organı Les Lettres françaises’de, kitabın Amerikan gizli servislerince imal edilmiş yalanlardan ibaret olduğu yolunda makaleler yayınlanıyor. Bunun üzerine Kravçenko iftira ve karalama dâvâsı açıyor. Fakat duruşmalarda Sovyetler Birliği’ne ilişkin olgular konuşulmuyor. Solcu aydınlar tanıklığa çağrılıyor : Résistance’ın, Mukavemet hareketinin romancısı Vercors; Nobel ödüllü fizikçi Frédéric Joliot-Curie (Marie Curie’nin damadı, 1951’de Stalin Ödülü’nü de alacak): gene Mukavemet’ten, Paris’teki Modern Sanat Müzesi’nin direktörü Jean Cassou ve daha pek çok kişi. Hepsi, (a) PCF’nin Mukavemet’teki tertemiz sicilini; (b) Sovyetlerin su götürmez devrimci karakterini; (c) Kravçenko’nun ise yazdıklarının gerçek olamayacağı ve kabul edilemeyeceğini tekrarlıyor. Mahkeme, lekeli ve güvenilmez sayılan Kravçenko’ya tek bir frank para cezası ödenmesine hükmediyor.
Fakat derken ikinci bir dâvâ çıkageliyor. Stalin terörünün ikinci dalgası çerçevesinde, Macar komünist lideri Laszlo Rajk’ın idamı, Ekim 1949. Dört hafta sonra, bu sefer David Rousset, Le Figaro littéraire’de önemli bir yazı yayınlıyor; Sovyet toplama kamplarına ilişkin bir araştırma başlatmada, Nazi toplama kamplarının eski mahkûmlarından kendisine yardımcı olmalarını istiyor (12 Kasım 1949). Rousset, doğrudan doğruya Sovyet hukuk ve kanun metinlerinden hareketle, bu kampların resmen iddia edildiği gibi “ıslâh evleri” değil, düpedüz temerküz kampları olduğu ve devlet açısından vazgeçilmez bir işlev taşıdığını ortaya koyuyor (o terör ve sindirme işlevi için, bkz Richard Overy’nin The Dictators’ının 14. bölümü : “Kamplar İmparatorluğu”).
Gene kıyamet kopuyor ve hemen bir hafta sonra, gene Les Lettres françaises’de PCF’den iki yazar, Rousset’yi sahte kaynaklar icat edip Sovyetlere karşı adî bir saldırıya girişmekle suçluyor. Kravçenko gibi Rousset de buna karşı hakaret ve iftira dâvâsı açıyor. Lâkin bu sefer işler PCF’nin umduğu gibi gitmiyor. Bir kere Rousset de eski bir sosyalist, bir ara Troçkist, Mukavemet kahramanı, her nasılsa Buchenwald ve Neuengamme kamplarından sağ çıkmış bir mazlum. İkincisi, kendi gibi çok saygın tanıklar buluyor. Örneğin Margarete Buber-Neumann, gerek Sovyet kamplarında, gerekse Molotov-Ribbentrop Paktı gereği 1940’ta SSCB’den Nazilere iade edildikten sonra Ravensbrück’te neler çektiğini dramatik ve karşılaştırmalı bir şekilde anlatıyor. Sonuçta Rousset hem dâvâyı kazanıyor, hem de o neslin bilincini biraz olsun sarsmayı başarıyor. Ocak 1950’deki hükmün ardından, daha önce hep susmuş ve Kravçenko’ya karşı tavır almış olan Merleau-Ponty, “olguların Rusya’daki sistem hakkında soru işaretleri doğurduğunu” itiraf ediyor. Simone de Beauvoir ise ünlü Les Mandarins romanına alelacele bir kamplar tartışması eklerken kronolojiyle de oynayarak, Sartre ve çevresinin bunları daha 1946’da bildiği gibi bir savunma barikatı kurmaya çalışıyor.
Kıssadan hisse, gerçekler inatçıdır. Bir zamanlar komünizmi eleştirenlere yalancı diye bağırılıyordu (bağırıyorduk): şimdi radikal Kürt milliyetçiliği kendini eleştiren herkese yalancı diye bağırıyor. Bir zamanlar anti-anti-komünist olmaya çağrılıyorduk, şimdiyse anti-anti-Kürt olmaya. Önceki dogmatizm ve fanatizmler gibi, böyle giderse bunun da sonu iyi olmayacak.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024