Hasan CEMAL
Birbirine yılan gibi dolanmış binlerce kökten oluşan bir gövdesi vardı. Sanki kökleri toprağın yüzüne vurmuştu. Tuhaf ağacın tuhaf sesli kuşlarını dinlerken, romandan bir cümle bugünlerde içimden hiç eksik olmayan hüznü yine uyandırıyor: “Her şey bitiyor, her şey ölüyor!”
Uzakdoğu’da, Tayland memleketinde, kocaman dalgaların bembeyaz köpüklerle uçsuz bucaksız kumsalları dövdüğü uzak bir yerlerde tatil...
İnternete ara sıra girdim ama kim ne demiş, kim ne yazmış hiç bakmadım. Yani siyasetle ilgilenmedim.
İlgi alanımda bir tek Galatasaray’ın Sneijder’li, Drogba’lı bomba transferleri vardı, Fenerli dostlarıfena halde kıskandıran...
Bir roman okudum.
İnsana huzur veren bir ağacın yanı başında, Oya Baydar’ın yeni çıkan “O Muhteşem Hayatınız” isimli güzel romanıyla başka dünyalara daldım, başka hayatları düşündüm.
Tuhaf bir ağaçtı.
Birbirine yılan gibi dolanmış binlerce kökten oluşan bir gövdesi vardı. Sanki kökleri toprağın yüzüne vurmuştu. Gökyüzüne ulaşan yeşil yapraklı dallarında öten kuşları çıkardığı sesler bir başka âlemdi.
Tuhaf ağacın tuhaf sesli kuşlarını dinlerken, romandan bir cümle bugünlerde içimden hiç eksik olmayan hüznü yine uyandırıyor:
“Her şey bitiyor, her şey ölüyor!”
Bu duygu içimi acıtıyor.
Ama bir peri masalının içinden fırlamış bu ağaç ruhuma iyi geliyor.
Annem derdi ki:
Huzur buluyorum!
Ağacın gökyüzünden ip gibi, sicim gibi, sımsıkı sarılmış at kuyruğu gibi yere doğru sarkan garip dalları rüzgârda hafif hafif salınırken, kendi hikâyemi böyle bir ağacın altında oturup yazsam ne iyi olurdu diye geçiyor içimden...
Telefon:
Ömer’i kaybettik!
Bugünlerde keder sanki alınyazımız. Mehmet Ali Birand’dan, sevgili İblis’ten sonra şimdi de Ömer Balcan... Sabah vakti yere düşmüş, bayıldı demişler, kalpten gitmiş...
Mülkiye’den, 1961’den beri arkadaşımdı. Son yıllarda sık görüşmesek de hiç kopmamıştık. Kimseyi kırmak istemeyen, her daim elini uzatmasını bilen, yardıma koşan ve koşmaya hazır bir dosttu.
Ve onca yıldır benim doğum günümü hiç unutmamıştı sevgili Balcani... Artık bir daha ne ondan doğum günü mesajları gelecek, ne de sevgili İblis’le Arena’da yan yana Cim Bom’un maçlarını seyredebileceğim.
Bitti ikisi de...
Acı bu kez içime akıyor.
Hayat böyle.
Hem güzel hem acımasız.
Kuşlar ne tuhaf ötüyor.
Huu çekenler, düdük gibi ötenler, boğazlanırcasına çığlık çığlığa ses çıkaranlar, hey buraya baksana diye bağıranlar, biteviye ıslık çalanlar... Ya da sanki bir kavaldan dalga dalga yayılan hüzünlü nağmeler...
Oya Baydar’ın hiç beklenmedik sürprizlerle kurgulanmış güzel romanında, değişik yanları ve rengârenk çelişkileriyle ne çok hayat var, ne çok insan var, ne de çok insan içinde insan var.
Kendi içimdeki Hasan’ları düşünüyorum.
Hepsi ben miyim?..
Galiba öyle.
Romandaki Dersimli Cansa’nın şu sözleri aklıma takılıyor:
“Yerinizin, yurdunuzun adı bile yasaklanmışsa, diliniz yok edilmişse, öfkenizi, isyanınızı yok edilmeye çalışılan kimlik öğelerinize sarılarak ifade edebilirsiniz ancak. Ya da şöyle söylemeliyim: Halklar varlıklarını, kimliklerini korumak için her zaman silaha sarılmazlar.”
(...)
Ben Dersimliyim.
Baba, dede soyu bire kadar kırılmış bir ailenin çocuğuyum. Aborjinlerle, Kızılderililerle, Mayalarla, daha bilmem kimlerle ilgilenenlerin kendi coğrafyasının acılarına ilgisiz kalması, farkında olmaması beni acıtıyor, öfkelendiriyor, saldırganlaştırıyor.”
Serçe gibi cıkcıklıyor bir kuş.
Son derece neşeli...
Dersim’i okurken yine aklıma takılıyor:
Acıları hep diri tutmak...
Veyahut:
Acıları unutmaktan duyulan korku...
Böylesi duygular bu dünyada yalnız Dersimlilerin, Kürtlerin değil, Yahudilerin, Ermenilerin de peşini bırakmıyor.
Geçmiş elbette unutulmayacak. Ama geçmişin tutsağı da olmayacağız. Aynı zamanda gün gelecek geçmişi nefretle değil, acıyla anmayı öğreneceğiz.
Ve işte o zaman da tarih, omuzlarımızdaki bir büyük yük olmaktan çıkacak. Ama bunun için tarihle yüzleşmekten başka çaremiz var mı?
Sanmıyorum.
Tatil bitti!
Keşke bu ağacın dibinde, sükunet içinde oturup kendi hayat hikâyemi yazmaya başlasam ne güzel olurdu.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024