Hasan CEMAL
28 Şubat’ta Türkiye’nin en büyüklerinden ve az sayıda küresel grubundan biri olan Ülker’e yapılanları hatırlıyor musunuz? O kadar ileri gidilmişti ki, Ülker gofreti yemek bile ayıplanır olmuştu. Peki şimdi? Askeri vesayet yok! Ama ya ayıplar?..
Bugün 28 Şubat’ın ayıpları tekrarlanmıyor, diyebilir misiniz? TÜPRAŞ’a yönelik ‘vergi operasyonu’nun Erdoğan iktidarı tarafından Divan Oteli nedeniyle başlatıldığını düşünüyorum. Ama sessizlik var bu konuda, özellikle iş aleminde. Neden?
TÜPRAŞ...
28 Şubat’ın ayıpları...
Ülker gofreti...
Hayatta sorular hiç bitmez. Gerçeğe ışık tutabilmek için öncelik soru sormaktır, sorgulamaktır.
Siyasetin yolu da ancak böyle açılır.
Siyasette sormadan ve sorgulamadan demokrasinin ‘çok sesliliği’ni yakalamak mümkün değildir çünkü...
Gerçeğin de sanıldığı gibi bir değil, bin yüzü vardır.
Ve gerçek kimsenin tekelinde değildir, olamaz da.
Tek doğru yoktur.
Hayatta kimse kimseye kendi doğrusunu dayatamaz. Bu yalnız hayat için değil, adı demokrasi olan hayat tarzları için de geçerlidir.
Hasan Cemal sadede gel!
Laf uzadı.
Haklısın.
İş alemi Erdoğan korkusundan susuyor
Soru sormak, sorgulamakla söze başladım.
TÜPRAŞ’a yönelik ‘vergi operasyonu’nun Erdoğan iktidarı tarafından Divan Oteli nedeniyle başlatıldığını düşünüyorum.
Rutin değil, rutin dışı bir operasyon!
Bu durumu eleştiren bir yazı yazdım. İktidar çevrelerinden tepki geldi.
Şaşırtıcı değil.
Daha çok sessizlik var bu konuda. İ’nin üstündeki noktayı koymak kaçınıyorlar.
Özellikle iş aleminde de böyle. Soru sorulmuyor, sorgulanmıyor. Eleştiriliyorsa da kapalı kapılar arkasında yapılıyor bu.
Olağan bir durum değil tabii.
Neden öyle?
Tayyip Erdoğan korkusu!
Başka ne olabilir ki?..
45 yılda bir ilk: ‘Ümüğünüzü sıkarız’
Gezi Parkı sırasındaTayyip Erdoğan’ın gözdağı vermediği çevre kalmadı. Özellikle Divan Oteli’nin kapılarını ‘çapulcular’a açmasından sonrası iş dünyası da Erdoğan’ın öfke patlamasından payını aldı.
O günlerde “Hesap soracağız!” diye meydan meydan gezen Tayyip Erdoğan’ın bir sözünü galiba hiç unutamayacağım:
“Ümüğünüzü sıkarız!”
45 yıllık gazeteciyim, bunca zamandır siyaseti izlerim, ama bu kadarını bir Başbakan’ın ağzından duyduğumu anımsamıyorum.
TÜPRAŞ operasyonu başladığında rutin dışı bir olayla karşı karşıya olduğumuzu bana hatırlatan Tayyip Erdoğan’ın bu sözü oldu.
28 Şubat’ın ayıpları tekrarlanmıyor, diyebilir misiniz?
Ve 28 Şubat’ın ayıpları aklıma takıldı.
Bu ‘ayıplar’ tekrarlanmıyor mu?
Hayır tekrarlanmıyor, diyebilir misiniz?
Örneğin, 28 Şubat’ta Türkiye’nin en büyüklerinden ve az sayıda küresel grubundan biri olanÜlker’e yapılanları hatırlıyor musunuz?
O kadar ileri gidilmişti ki, Ülker gofreti yemek bile 28 Şubatçı bazı çevrelerde ayıplanır olmuştu.
Geçiyorum.
Evet, 28 Şubat’ın ayıpları bugün tekrarlanıyor ya da benzerleri yapılıyor.
28 Şubat’ta asker vardı.
Askeri vesayet altında ‘girişim özgürlüğü’yle, ‘pazar ekonomisi’yle hiç bağdaşmayan uygulamalara hedef olmuştu bazı sermaye grupları. Yeşil sermaye, İslamcı sermayesuçlamalarıyla demokrasi ve hukuk devleti hiçe sayılmıştı.
Bugün askeri vesayet yok!
Peki şimdi?
Askeri vesayet yok!
İyi güzel.
Ama ya ayıplar?..
‘Askeri vesayet’ yok ama bugün 28 Şubatvari uygulamalar devam etmiyor mu? 28 Şubat’ın ayıpları ve acıları yine yaşanmıyor mu?
Kayseri’den Mustafa Boydak!
İş âleminden bu bakımdan belki de tek ses Kayseri’den çıktı. Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa BoydakTÜPRAŞ dolayısıyla şöyle seslendi Erdoğan iktidarına:
“İş dünyası olarak var gücümüzle işimize bakacağız. Memleketi idare eden hükümetimizin, iş dünyası ile diyaloglarda da en üst seviyede çalışmalar yapması gerekiyor.
İş dünyası ile meselelerinde taraf olmaması ve iş dünyasıyla ilgili konularda bir takım çevrelerin ifade ettiği gibi 1990’lı yılları yeniden yaşamamamız gerekiyor.
28 Şubat sürecini hepiniz hatırlarsınız.
Bir takım grup ve şirketlere karşı yanlış algı oldu. Bu yanlış algının tam tersini bugün yapmamamız gerekiyor.
Türkiye’yi taşıyan şirketleri gözümüz gibi korumamız gerekiyor. Yanlış algıya maruz kalmayalım. Özel sektör olarak Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı ve yukarı çıkması için üzerimize düşeni yaparız.
Yeter ki, dış etkenlerden etkilenmeyelim, kendi içimizde kaosa düşmeyelim. İş dünyamızda, ‘Sen bana düşmansın- değilsin’ gibi ayrım yapmayalım.
Ekonomiyle ilgili sorunları aşarız, bundan en ufak bir endişe olmasın. Zaten ayaktaysak, özel sektörümüzün ağırlığı var ekonomide. Kamu ekonomisiyle gitseydik bugün perişandık.
Yeter ki, içimizde huzurlu olalım. Birbirimize saygımız, sevgimiz sürsün. Ayrımcılık yapmayalım.”
Kayseri’den yükselen sağduyunun bu sesine, dileriz, Başbakan Erdoğan kulak verir.
‘Yavuz ismi sizi niye rahatsız etsin’ diyebilmek
Ama gel gör ki, Tayyip Erdoğan’la sağduyuyu, eski deyişle aklıselim sözcüğünü son zamanlarda bir araya getirmek epeyce zorlaştı.
Örneğin, geçen gün yine Alevilerin hassasiyeti üzerinde zıplamış. Of Hayrat Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin düzenlediği iftar yemeğinde sözü Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne getirerek şöyle demiş:
“Yavuz Sultan Selim, iktidarında ülke sınırlarını iki buçuk kat artırdı. Bu isim sizi niye rahatsız etsin? Bugün ülkemizde birçok insan evlatlarına ‘Yavuz’ ismini verir. Hiç rahatsız olmaz. Trabzonlu zaten Yavuz’u iyi tanır. Fatih’i iyi tanır.
Şimdi, yani bu isimler var diye birileri oraya gitmeyecek, rahatsız olacak; kusura bakma, sen gitmezsin başkaları gider. Birinci köprüye karşı çıkanlar, şimdi o köprünün içinden gidip geliyorlar. İkinci köprüye karşı çıkanlar? Şimdi o köprüden istifade ediyorlar mı? Ediyorlar.”
Filmi geriye sarmak!
Uzun lafın kısası:
Tayyip Erdoğan inadım inat dedikçe, ‘filmi geriye sarmaya’ çalıştıkça, Türkiye’nin işi her geçen gün zorlaşıyor, zorlaşacak.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024