Hasan CEMAL
Okumak ister misiniz?.. Uçağın ön tarafına çağırdı, öfkeliydi 12 Eylül’ün lideri. “Bu nasıl haber?” diye bağırmaya başladı, “Kasıt var bu haberde, kasıt...”
Karaçi, 12 Aralık 1982.
Canım sıkkın. Uyku tutmadı. Sabahın köründe Pekin’e uçacağız.
Kafam Evren’e takılı.
İki haftalık Uzakdoğu seyahati için uçağımız Ankara’dan yeni havalanmıştı. Dışişleri sözcüsü Büyükelçi Nazmi Akıman geldi yanıma:
“Seni istiyor.”
Perdeyi aralayıp ön tarafa geçerken araya yerleştirilmiş bir yatak gördüm.
Cumhurbaşkanı Evren’le Milli Güvenlik Konseyi üyesi ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Nejat Tümer yan yana oturuyordu. Arka koltuklarda ise Dışişleri Bakanı İlter Türkmen’le eşi var...
Ayakta dikildim.
“Buyrun Sayın Cumhurbaşkanım, beni istemişsiniz.”
Başını kaldırdı, şöyle bir baktı bana. Gözleri kısılı, öylesine bir bakış... Anlaşılan, durum pek öyle iç açıcı değil.
Benim de huyumdur, biri öyle gözlerini bana dikti mi, ben de gözlerimi ondan kaçırmam.
Elinde Cumhuriyet gazetesi.
Masanın üstünden bana doğru fırlatır gibi yaptı:
“Nedir bu?” diye parladı Evren, “Kasıt var bu haberde, kasıt!”
Öfkeliydi, şaşırdım.
Haberden de haberim yoktu.
Bir ara gözüm Oramiral Nejat Tümer’e takıldı. Yüzünde yayılan bir gülümseme dikkatimi çekti.
“Sayın Cumhurbaşkanım” diye söze başladım. Hitap tarzının bu olacağı konusunda önceden uyarılmıştık.
“Anlayamadım hangi haber?”
Gözlerini iyice kıstı Evren.
İşaret parmağıyla gazetenin üstüne vura vura hiddetli bir sesle, “İşte bu” dedi, “Evren 74 kişilik kafileyle Uzakdoğu seyahatine başlıyor haberi... Okudun mu bu haberi?..”
“Okudum.”
Yineledi Evren:
“Kasıt var bu haberde kasıt!”
Bağırsaklarımdan yukarı doğru bir kasılmanın yükseldiğini hissettim. Karnımda bir şeyler burkuluyordu. Ve içimden bir ses beni uyarıyordu:
“Hasan Cemal sakin ol!”
Donup kalmıştım.
Bir an sessizlik oldu.
Evren’le bakışlarımız birbirini kesiyordu. “Evet okudum” diye tekrarladım, “Bu haberde bir kasıt olduğunu sanmıyorum Paşam...”
Hay Allah!
‘Sayın Cumhurbaşkanım’ı unutmuş, bir de ‘Paşam’ demiştim.
Evren’in öfkesi dinmiyordu:
“Kasıt mı yok?.. Bal gibi var. Nerden çıkıyor 74 kişilik kafile?.. Hostesleri, pilotları da mı saydınız?.. Halk anlar mı bunu?.. Yok video konmuş uçağa, yok yatak konmuş... Ben mi emir verdim bunlar yapılsın diye?.. Bir daha gazetecileri çağırmayacağım, nasıl gelirlerse gelsinler.”
Ayakta dikilmiş öyle duruyorum.
Azar işiten Genel Yayın Müdürü!
Ellerimi nereye koyacağımı da kestiremiyorum. Önüme kavuştursam bir türlü, el pençe divan gibi olacak. Arkama koysam saygısızlık gibi...
Evren cumhurbaşkanı değil de sanki bir başöğretmen, karşısına dikmiş haylaz öğrenciyi, verip veriştiriyor.
Ben de ne diyeceğimi kafamda evirip çeviriyorum. Çocukluktan beri azarlanmaya karşı bir tahammülsüzlüğüm vardır. Bu yüzden askerlikte birkaç kez oda hapsini boylamıştım.
Ama şimdi n’olacak?
Şartlar eşit sayılmaz!
Üstelik tek başıma değilim. Genel Yayın Müdürü olarak Cumhuriyet’i temsil ediyorum. Uçaktan çektireceği bir emirle Cumhuriyet’i kapattırabilir. Askeri yönetim sürüyor ve Türkiye’yi emirle yöneten de o...
Ama şeytan dürtüyor:
“Ver şunun cevabını da kurtul. İsterse seni paraşütle aşağıya sallasın. Sen de aynı üslupla karşılığını verdin mi, bak o zaman nasıl rahatlayacaksın.”
Hasan Cemal sakin ol!
Ama kuyruğu yine de dik tutmak lazım:
“Kasıt yok bu haberde!”
Evren:
“O zaman çektir bir mesaj gazetene, düzeltmeyi yarın koysunlar heyet 74 değil, 53 kişiden oluşmaktadır diye...”
Benim ön tarafa gidip gelmem gazeteci milletini dalgalandırmıştı. Dışişleri sözcüsü Akıman espriyi patlattı:
“74 Hasan Efendi!”
Yerime oturdum. İçimde gitgide büyüyen bir sıkıntı... Bu yaşta azarlanmak, böyle bir muamele görmek ve bunu kabullenmek...
Sabah sabah viski içmeye başladım, uçak Karaçi’ye doğru inişe geçerken... (İlk baskısı 1986’da yapılan Demokrasi Korkusu isimli kitabımdan)
* * *
Aradan geçen 30 yıl...
Kenan Evren’in 12 Eylül darbesiyle ilgili olarak savcıya ifade verdiğine dair haberleri izlerken anımsadım, gazetecilikte başıma gelen bu olayı.
Benim ilk iki kitabım Tank Sesiyle Uyanmak ve Demokrasi Korkusu, Evren’in bana 1982’de bir uçak yolculuğu sırasında attığı bu fırçanın ürünü sayılır.
Biliyorum, Evren deyince daha neler neler yazmak mümkün.
Çok yazdım ben de.
Yıllar çok çabuk geçiyor. Ve Evren, darbe lideri savcıya ifade veriyor.
Demokrasi diyorsak eğer, bunun sembolik değerini önemsemek lazım, ben böyle düşünüyorum
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024