Hasan CEMAL
Iraklı Kürt liderler Mesud Barzani ile Celal Talabani’nin yıllarca Türkiye’de karşı karşıya kaldıkları olumsuzluklar, Turgut Özal zamanında Ankara’ya gizli gizli yaptıkları ilk ziyaretler hafızalarda tazeliğini korurken Kak Mesud’un Diyarbakır’da Erdoğan’la buluşması elbette barış adına tarihi bir adımdır.
Yaşanan günün tarihi niteliği teslim edilirken, barışın geleceği için Diyarbakır buluşmasının değişik boyutları göz ardı edilmemelidir. Bu aşamada hem Başbakan Erdoğan ve Ankara’nın, hem de Öcalan ve Kandil’in payına düşen sorumluluklar var. Güçlü Türkiye yolunda birlikte yürümek için bundan sonra neler yapılmalı? Benim cevaplarım aşağıda…
Sözü uzatmak gerekmiyor.
Diyarbakır’da tarihi bir gün yaşandı.
Barış adına tarihi bir gündü.
Halkların kardeşliği adına tarihi bir gündü.
Demokrasi adına tarihi bir gündü.
Kısacası:
Türkler ve Kürtler adına dün Diyarbakır’da tarihi bir gün yaşandığını belirtmek, hiç kuşkunuz olmasın, yalın bir gerçeği teslim etmektir.
Tayyip Erdoğan’la Mesud Barzani’nin Diyarbakır’da buluşmaları da, yaptıkları konuşmaların içerikleri de, sergiledikleri jestler de bu topraklarda, bu bölgede barış ve istikrar adına son derece olumlu bir gelişmedir.
Sesiyle, müziğiyle Kürtlerin yüreğinde öteden beri kocaman bir yeri olan Şivan Perwer’in 37 yıllık memleket hasretini Diyarbakır’da sona erdirmesi, İbrahim Tatlıses’le birlikte Kürtçe barış ve kardeşlik türküleri söylemeleri de gerçekten heyecan vericidir.
Bir BDP heyetinin Başbakan Erdoğan’ı havalimanında karşılaşması… Başbakan Erdoğan’ın da BDP’li Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etmesi ve Başkan Osman Baydemir’le görüşmesi ve bu buluşmada Ahmet Türk’ün de bulunması… Bunlar da dünkü buluşmaya yine tarihi nitelik katan görüntülerdi.
Tayyip Erdoğan’ın Kürdistan sözcüğünü telaffuz etmesi, Ahmet Kaya’yı anması, “Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak” diye slogan atabilmesi de, bütün bunlar da barış ve demokrasi açısından güzeldir, iyimserlik vericidir.
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin kürsüde barış ve özgürlük mesajları verirken, Diyarbakır’da böyle bir olayın yaşanacağını yirmi yıl önce hayal bile edemeyeceğini belirtmiş olması da heyecan vericidir.
Gerçekten de öyledir.
Ankara’ya gizli ziyaretlerden Diyarbakır’da miting alanına…
Bu noktaya kolay gelinmediği açıktır.
Iraklı Kürt liderler Kak Mesud’la Mam Celal’in yıllar boyu Türkiye’de karşı karşıya kaldıkları olumsuzluklar, 1990’ların hemen başında, Turgut Özal zamanında Ankara’ya gizli gizli yaptıkları ilk ziyaretler hafızalarda tazeliğini korumaktadır.
Bir zamanlar Türkiye’de ancak kaymakamlara, düşük rütbeli subaylara muhatap edilen, Kürtlükleri görmezlikten gelinen, hatta yok sayılan bir Kak Mesud’un, bütün bu yaşananlardan sonra, üstelik Diyarbakır’da Başbakan Erdoğan’la buluşması elbette barış adına da, Türkler ve Kürtler adına da tarihi bir gündür.
Tarihi buluşmanın geleceği için yedi kritik nokta
Yaşanan günün tarihi niteliği teslim edilirken, olayın değişik boyutları da göz önünde tutulmalıdır.
Şöyle özetleyebilirim:
(1) Yakın geçmişte Diyarbakır, Başbakan Erdoğan’ın tarihi nitelik taşıyan başka konuşmalarına da tanık olmuştu.
Bunlardan biri, örneğin, “Kürt sorunu bizim de sorunumuzdur, devletin de bu konuda hataları olmuştur” diyen 12 Ağustos 2005 tarihli konuşmasıdır.
Ama Erdoğan’ın bu radikal çıkışının arkası tam gelmemiştir. İnşallah bu kez arkası gelir, yani Erdoğan demokrasi ile hukuk devletinin gereklerini yerine getirir ve bu tarihi gün seçimlik bir manevra olarak kalmaz.
(2) Eğer Diyarbakır’da, 16 Kasım 2013’te böylesine tarihi bir gün yaşandıysa, barış ve demokrasi açısından böyle bir noktaya gelindiyse, Kürt siyasal hareketinin, PKK ile onun İmralı’daki lideri Öcalan’ın bundaki payı ve rolü göz ardı edilemez, edilmemelidir.
(3) Bu noktanın göz ardı edilmesi, Türkiye’de barış ve çözüm süreci açısından çok vahim bir yanlışın altını çizer.
Çözüm süreci diyorsak, barış diyorsak, Başbakan Erdoğan’ın deyişiyle, “Dağdakilerin inmesi, hapishanelerin boşalması” amaçlanıyorsa, bu konuda bir numaralı muhatap İmralı’dır, Kandil’dir; Öcalan’dır, Kandil’deki PKK yöneticileridir.
(4) Ankara’da devlet, uzun yıllar Öcalan ve PKK gerçeğine gözünü kapatmıştır. Meseleyi Kürt sorunu olarak değil, terör sorunu diye tarif etmiştir.
Bunu yaparken de, özellikle Öcalan’ın 1999’da İmralı’ya konulmasından sonra, sürekli olarak, PKK’yı bölmenin ‘oyun içinde oyunları’nı sergilemiştir.
(5) Ankara’nın bugün de bu ‘oyun içinde oyunlar’dan vazgeçmediğini gösteren işaretler vardır.
Barış açısından tehlikeli olan bu ‘oyunlar’a Ankara’nın artık itibar etmemesi ve İmralı’yla Kandil’i ‘çözüm süreci’nde esas yetkili görmesidir isabetli olan...
Ama bu arada hem İmralı’yla Kandil’in, hem de BDP’nin Ankara’dan kaynaklanabilecek böl ve yönet tertiplerini kolaylaştırıcı tavırlardan da kaçınmalarıdır doğru olan…
(6) Şunu da unutmamak gerekir: Bu gibi konularda Kak Mesud, Kürdistan yönetimi lideri, kendini kullandırmayacak kadar bilinçli ve deneyimlidir; böl ve yönet oyunlarına gelmeyecek kadar tecrübeli ve olgundur.
(7) Öcalan ve Kandil’in de, Diyarbakır’da dün yaşanmış olan tarihi günün anlamını ve mesajlarını iyi okumalarında yarar vardır.
‘Silah’ın kullanım tarihi dolmuştur.
Diyarbakır buluşması bu yalın gerçeğin altını bir defa daha çizmiştir.
Kürtler artık kan ve gözyaşı istemiyor.
Barış talebi ‘savaş’ın yerini çoktan almıştır.
Öcalan ve Kandil’in de bu gerçeği yerli yerine oturttuklarını düşünüyorum.
Evet, Diyarbakır’da yaşanan tarihi gündür.
Eğer ilgili tüm taraflar, üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirirlerse, barışın, demokrasinin, kardeşliğin ve de güçlü Türkiye’nin güzel ve heyecan verici yollarında hep birlikte yürürüz.
İyi pazarlar!
Twitter: @HSNCML
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Eline sağlık yazarım . ANLAYANA Sivrisinek saz .......