Hasan CEMAL
Cumhuriyet'i yıllar yılı hiçbir eleştiri süzgecinden geçirmeksizin en büyük bayram olarak kutladım.
Onca yıl Atatürk benim gözümde ‘eleştiri üstü’ydü.
1965'te üniversiteyi bitirinceye kadar değişmedi bu bakış açım. Hatta üniversite sonrası Atatürkçülük ve Kemalizm tabelası altında cunta ve darbe işlerine de karıştım (*).
Ancak, 1970’li yıllarda Atatürk ve Cumhuriyet’e ilişkin bazı kuşku bulutları dolaşmaya başladı kafamda.
Cumhuriyet tarihini sorgulamak 12 Eylül darbesinden sonra, ama özellikle 1990’larda yoğunlaştı.
1923’te Cumhuriyet kurulurken yapılan, sonra da devam ettirilen bazı temel hataların, Türkiye’de demokrasi ve hukuk devletinde taşların yerli yerine oturmasını bugünlere kadar nasıl geciktirdiğini görmeye başladım.
Bu hataların Türkiye’de demokrasiyi ikinci sınıflığa, üçüncü sınıflığa mahkûm ettiğini fark ettim.
Neydi 1923’ün bu temel yanlışları?
Laiklik anlayışındaki otoriterlik...
Kürt yok Türk var!
Müslüman olmayanlara karşı ayrımcı politikalar...
Başta tarih olmak üzere eğitime damgasını vuran aşırı Kemalist milliyetçilik...
Tahrif edilmiş –veya icat edilmiş– tarih anlayışının 1915’e bakışı...
Devleti ya da atanmışları -özellikle askeri- her zaman ‘seçilmişler’in tepesine oturtan zihniyetin, askeri darbelerle her on yılda bir kazandığı meşruiyet...
Ve bütün bu temel yanlışların üstünü örten Türkiye daha demokrasiye hazır değil sloganı...
Bu temel hatalar Kürt sorununu doğurdu.
PKK sahneye böyle çıktı.
Başlangıçta, cumhuriyet devletine yabancılaşan, ondan soğuyan, hatta ona düşmanlaşan İslami hareketler, çok partili rejimle birlikte, usul usul seçim sandığını ele geçirmeye, ‘devlet’i kontrolüne almaya yöneldi.
Bugün gelinmiş olan nokta işte budur.
Erdoğan ve AKP böyle bir uzun ve sancılı sürecin ürünüdür.
Bugün Erdoğan, Atatürk’ü sevmiyor.
Laik cumhuriyeti sevmiyor.
Kadın-erkek eşitliğini sevmiyor.
Hukukun üstünlüğünü sevmiyor.
Demokrasiyi sevmiyor.
Ya da demokrasiyi Batı’dan gelen bir küfür düzeni sayıyor.
Peki, ne istiyor Erdoğan?
1923’ü tersine çeviren...
İslami çizgileri tümüyle ağır basan...
Seçim sandığından çıkan...
Ama demokrasiyle ilgisiz bir rejimin tepesine, seçim sandığından çıkıp başkan baba olarak kurulmak istiyor Tayyip Erdoğan...
Ve bu yolda hızla mesafe katediyor.
Bir kez daha vurgulamakta yarar var.
Cumhuriyet’in kuruluşunda yapılmış olan temel hatalar eğer yapılmasaydı, -ya da bu hatalar- zaman içinde düzeltilseydi.
Örneğin, Kürt sorunu demokrasi içinde çözüm rayına oturtulsaydı.
Laiklik, otoriter ve militan çizgilerinden arındırılsaydı.
Askerin darbelerde, siyasete müdahalelerinde nükseden kurtarıcılığı kırılabilseydi.
Hukukun üstünlüğü devlete hâkim kılınsaydı.
Bağımsız ve tarafsız yargı kurulabilseydi.
Güçler ayrılığı rejimin temel direği olabilseydi.
Bir başka deyişle:
Cumhuriyet devleti daha çok demokrasiyle tanıştırılsa ve zaman içinde gerçekten demokratik bir cumhuriyet kurulsaydı, Türkiye bugün bir barış ve demokrasi ülkesi olurdu.
Şimdi tam ters yoldayız.
Türkiye içte ve dışta kanlı maceralara sürükleniyor.
İktidar dizginlerini tek başına eline geçirmekte olan Tayyip Erdoğan, laik cumhuriyete de, demokratik cumhuriyete de hayır diyor, yüzünü Batı’dan Doğu’ya dönüyor.
Erdoğan Cumhuriyet’in laik olanına da, demokratik olanına da karşı, anlaşılan o ki, İslami bir cumhuriyet peşinde...
Sonuç olarak ben de bu 29 Ekim yazımda diyorum ki:
Erdoğan’a karşı Atatürk’ün yanındayım!
Yukarıdaki yazım yeni değil. Geçen yıl, 2106'nın 29 Ekim'inde bu köşede çıktı. Şu sıralarda özellikle AKP dünyasında uç veren Atatürk'ü kullanma tartışmaları üzerine bir kez daha yayımlıyorum.
* Bu yılları 1999’da çıkan Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım isimli kitabımda (Everest Yayınları) anlattım.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024