Hasan CEMAL
DİYARBAKIR
En sonda söylenecek olanı en başta
söylemek istiyorum.
Farkında bile değilsiniz.
Bu topraklara yaşattığınız acılarla
bu memleketi her geçen gün
bölüyorsunuz.
Evet, farkında bile değilsiniz.
Üstelik yıllardan beri değilsiniz.
Bölücü terörle mücadele derken,
öylesine düşman cepheler
yaratıyorsunuz ki, düşmanlığı
öylesine derinleştiriyorsunuz ki,
asıl bölücülüğü siz yapmış oluyorsunuz.
Tahir Elçi'nin cenaze töreninde
saatler boyu yaşadığım duygu fırtınasını
hiç unutmayacağım.
Tahir Elçi'nin kızı Nazenin'in
o keder dolu çığlığı
kulağımda hep çınlayacak:
Baba... Baba...
Babası toprağa verilirken,
annesinin kollarındaki
o çaresiz çırpınışını,
o acılı haykırışını
hiç unutmayacağım:
Baba... Baba...
Gitme lütfen baba,
bizi bırakma!
Yüreğim parçalanıyor.
Yaşamak için acı çekmek...
Demek ki öyle.
Bu topraklarda yaşamak için
ille de acı çekmek, oluk gibi
kan ve gözyaşı akıtmak gerekiyor.
Demek ki, başka türlü yaşamak
mümkün değil bu topraklarda.
Demek ki, trajediye bir türlü doymak
bilmiyor bu topraklar.
Demek ki, alın yazısı böyle yazılmış
bu topraklarda yaşayan insanların.
Eğer öyleyse ne kadar hazin.
Ama ben öyle olduğunu sanmıyorum.
Kan ve gözyaşı kader değil.
Bu kanlı kısır döngü, gün gelecek
bu topraklarda da kırılacak.
Sessizlik ve hıçkırık...
Sabah vakti erken Tahir Elçi'nin
Silvan yolu üstündeki
evine taziyeye gidiyoruz.
Ağır bir hava.
Herkes bir yerlere oturmuş,
koltuklara, minderlere,
halıların üstüne...
Yüzler fevkalade acılı.
Mutlak sessizliği arada bir
hıçkırık sesleri bozuyor.
Tahir Elçi'nin eşi Türkan Hanım'ın
karşısındaki bir sandalyeye ilişiyorum.
Hani derler ya, nutkum tutuluyor.
Söyleyecek söz bulamıyorum.
Bakışlarında acının en katmerlisi.
Ama ağlamıyor.
Yüzüne bakamıyorum.
Türkan Elçi öğretmen.
Aynı zamanda hukuk okuyor.
Kızı Nazenin 18 yaşında.
İstanbul'da Robert Kolej'i yeni bitirmiş,
bu yıl üniversiteye başlamış.
Arada bir "Baba... Baba..." diye inliyor.
Oğulları Arin 10 yaşında.
Gözleri şiş, kızarmış ağlamaktan.
Hüzünlü ama son derece metin duruyor.
Bir annesine, bir ablasına sarılarak
onlara güç vermek istiyor.
Başsağlığı dileyip, sarılıp çıkıyoruz evden.
"Mezarlık kapılarında büyüdük!"
İnsan Hakları Parkı.
Tam orta yerinde, İnsan Hakları Anıtı.
Gövdesine İnsan Hakları
Evrensel Bildirgesi kazılmış.
"Baba... Baba..." çığlığıyla
birlikte geliyor cenaze, gözlerim doluyor.
Türkan Hanım konuşuyor.
O başka diyarda kocasını
"faili meçhul kurbanları"nın karşılayacağını
ve ona "Biz seni buradan hep izledik"
diyerek Tahir Elçi'yi bağırlarına
basacaklarını söylüyor.
Kocasının faili meçhul cinayetleri,
yargısız infazları yıllar yılı
nasıl kovaladığını duygulu bir dille anlatıyor.
Türkan Hanım'ın konuşması,
İnsan Hakları Parkı'nda
bir duygu seli kabartıyor.
HDP Eş Genel Başkanı
Selahattin Demirtaş
konuşmasına şöyle başlıyor:
Topraklarımızda çok kan,
çok gözyaşı gördük.
Mezarlık kapılarında büyüdük.
Sözü Tahir Elçi'ye getiriyor:
Barış, özgürlük, kardeşlik
uğruna adanmış bir ömür...
Bize de böylesine bir yaşam,
böylesine onurlu bir ölüm
nasip etsin Allah...
Özgürlük ve barışı savunmak,
dimdik durmak kolay değildir
bu acılı Kürdistan topraklarında...
Bizi bu cinayetlerle korkutacaklarını,
yıldıracaklarını sanıyorlar
ama aldanıyorlar.
Özgürlük kervanı yürüyecek.
Cenaze, "şehit şehit şehit" haykırışları
arasında, Fatih Caddesi'nden
yola koyuluyor, Sağlık Ocağı
Caddesi'ne doğru.
Büyük bir kalabalık,
devamlı dalgalanma hâlinde...
Genci yaşlısı, sakallısı sakalsızı,
başı açığı örtülüsü, hep birlikte
sloganlar atarak,
zılgıt çekerek yürüyorlar.
Pencereler, balkonlar dolu.
Büyük, dikdörtgen bir bezin üzerine
Türkçe, Kürtçe "Yaşamak direnmektir!"
diye yazmışlar, onun arkasında
hızlı hızlı yürüyorlar.
Yüzlere bakıyorum.
Yüz çizgileri gergin...
Bakışlar öfkeli...
Fena halde tepki var
mimiklerde, jestlerde.
Herkes burnundan soluyor gibi...
Bu arada, kaldırımdan kalabalığın içine
giren bir adam sımsıcak pide dağıtıyor.
Gürsel Caddesi'nden
(ya da Cento Caddesi)
Yeniköy Mezarlığı'na varıyoruz.
Etraf ana - baba günü.
İki kere kayboluyorum kalabalığın içinde,
ikisinde de Osman Baydemir
sayesinde doğru yolu buluyorum.
Tahir Elçi toprağa verilirken,
yine o ses içimi parçalıyor:
"Baba... Baba..."
Annesinin kollarında çırpınıyor:
"Baba baba gitme, bırakma bizi lütfen!"
Çığlık yüreğimi kanatıyor.
Gözlerim doluyor.
Barış çığlığı...
Osman Baydemir'le
"taziye evi"ne uğruyoruz.
Büyükşehir Belediyesi'nin
büyük resepsiyon salonu
taziye mekânı yapılmış.
Tahir Elçi'den önce bir kez de
Mehmet Uzun için taziyeye
açılmıştı bu mekân...
Dualar eşliğinde taziyeye geliniyor.
Kısa konuşmalar yapılıyor.
Selahattin Demirtaş'ın konuşmasından
notlar alıyorum:
Özgürlük olacak, demokrasi olacak,
eşitlik olacak, ancak o zaman
gerçek barış kapımızı çalacak.
Kini büyütmeyelim,
düşmanlığı büyütmeyelim.
Savaş, silah, çatışma
insanlığın doğasına aykırıdır.
Özgürlük ve demokrasi
sevdamızdan vazgeçmeyiz.
Barış çığlığımızı yükseltmeliyiz.
* * *
Yukarıdaki yazımı
29 Kasım 2015'te Diyarbakır'dan,
Tahir Elçi'nin cenaze töreni
sonrasında yazmıştım.
Beş yıl geçmiş.
Sabah vakti ne yazayım diye düşündüm.
Beş yıl önceki yazımın özetini bir daha köşeme aldım.
Barış çığlıklarımız hiç dinmesin,
ama acılar da bizi tutsak almasın!
- Tahir Elçi, ölümünün beşinci yılında, eşi Türkan Elçi’nin yazıp bestelediği, Kardeş Türküler’in seslendirdiği ve Ümit Kıvanç’ın klibini hazırladığı Hewar isimli türküyle anılıyor.
İrfan Aktar’ın GazeteduvaR'daki Türkan Elçi röportajı.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024