PKK lideri Abdullah Öcalan ile BDP’li heyetler arasında yapılan görüşmelerin dışarı yansıma biçimi sorunlu bir özellik arz ediyor. Öcalan’ın “ılımlı” denebilecek mesajları genellikle geri plana atılıyor, “sert” olarak nitelenebilecek mesajları ise hep ön plana çıkarılıyor. Son İmralı ziyaretinde de öne çıkarılan başlık Öcalan’ın “sırat köprüsünden geçiyoruz” yönündeki sözleri oldu. Ama Öcalan’ın sürece dört ay daha opsiyon tanıdığı yönündeki açıklamaları ise gizlendi. Bu bilgiyi Ertuğrul Kürkçü’nün Meclis’te yaptığı konuşmadan öğrendik. Sanırım Kürkçü bir kaza sonucu bu gelişmeyi açığa vurdu; yoksa Kürt medyası, o sözleri gizleme gereği duymazdı. Kürkçü’nün “Öcalan’ın hükümete dört ay daha süre tanıdığı” yönündeki sözleri, Kürt medyasında yer alan konuşma metninde yer almadı. Örgüte yakın televizyon ve gazetelere röportajlar veren BDP heyeti de nedense bu “ayrıntıdan” bahsetme gereği duymadı.

Ertuğrul Kürkçü’nün Meclis konuşmasında tahminen kazayla bahsettiği o kısım şöyle yer aldı: “….Neyse ki son görüşmede Öcalan, BDP Grup Başkanvekillerimiz ve HDP Eşbaşkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder vasıtasıyla, çözüm için yeni adımlar bakımından hükümete yeni opsiyon tanıdığını, 4 aylık bir sürecin içinden bu durumu okumaya devam edeceğini ve bu çerçevede çözüm sürecinin tıkanmasına izin vermeyeceğini deklare etti. Ancak ne kadar bu süreç Öcalan’ın omuzları üzerinden devam edecektir. Çatışmasızlığın güvence altına alınması hepimizin sorumluluğu. Çünkü bu savaş sadece Kürt halkına değil Türkiye halklarına da zarar veriyor.”

Bu sözlerin ne anlama geldiğini sanırım ayrıca anlatmaya gerek yok. “Süreç çöktü”cephesini hayal kırıklığına uğratacak bir gelişme bu; Kandil’e “Süreç devam ediyor ve seçimlere kadar kimse silahı aklından bile geçirmesin” mesajı. Öcalan, sürecin bittiğine dair başlatılan sıkı kampanyanın da sonunu ilan ediyor.

Ayrıca Öcalan, devlet heyetiyle çok verimli bir görüşme gerçekleştirdiğini ve bunun sonuçlarını izlemek için Kandil’e beklemelerini istemiş.

İmralı’da sağlanan bu gelişmelerin Kürt kamuoyundan gizlenmesini anlamakta zorlanıyorum.

Örgüte yönelik birtakım özel mesajların kamuoyu önünde açıklanmasını ya da İmralı’daki görüşmelerin tümden şeffaf hale getirilmesini beklemiyorum. Ama hiç olmazsa toplumu rahatlatacak bazı gelişmeleri toplumdan gizlenmemesi gerektiğini düşünüyorum.

İmralı’dan döndükten sonra “sırat köprüsünden geçiyoruz” diye tedirgin edici açıklamalar yapılıyor, olabilir, tamam; ancak neden “Öcalan dört ay daha süre tanıdı” bilgisi gizleniyor?

Kürtleri gergin bir bekleyiş içinde tutmak için mi böyle davranılıyor?

Yoksa örgüt militanlarını tetikte tutabilmek için mi Öcalan’ın pozitif mesajları gizleniyor?

Belki de yaşanan hayal kırıklığını dışa vurmak istemediler.

Belki de Öcalan’ın devlet heyetiyle vardığı son uzlaşmadan rahatsız oldular.

Bilemiyorum.

Gerekçesi ne olursa olsun Öcalan’ın İmralı’da verdiği mesajları kamuoyundan gizlemek yanlış. Kötü sonuçlar doğurur.

Bu durum Öcalan’ın dışarıyla iletişimine yönelik kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini bir kez daha gösterdi.

http://serbestiyet.com/ocalani-halktan-gizlemek/