Mehmet TIRAŞ
Pazar yazısı olarak tıp literatürüne girmemiş ilginç bir haber üzerine yazı yazacaktım;konusu da Taraf gazetesinde çıkan bir haberdi; gözüyle resim yapana; Arjantinli ressam Leandro Granato önce boyayı burnuna çekiyormuş sonra da gözünden fışkırttığı boyayla tuvalin ezberini bozuyor.İnanılacak gibi değil ama gerçek bir olay, ressam bu işi yapmasına ilk önce çevresindekiler deli demişler ama şimdi herkes hayranlıkla izliyormuş.Bu genç Arjantinli gözüyle resim yapan sanatçının hünerini ve mucidini bir başka yazıya bırakarak,gazeteciliğin yüz karası bir başbakanla gazeteciler arasında geçen programa döneyim.
Başbakanın televizyonda gazetecilerle bir röportaj yapacağından haberim yoktu akşam evde televizyonun karşısında 3 Ekim 2013 tarihinde oturmuş elimde kumanda kanallar arasında zaping yaparak dolaşırken birden “a” Haber de Başbakan Erdoğan ile dört gazeteciyle canlı yayında röportajı karşıma çıktı, pür dikkat bunu izlemeye koyuldum..
Malum bilinen hikaye misali AKP’nin yandaş gazeteci esnaf takımından görev adamları iş başında, isimlerini de vereyim izlemeyenler açısından kıdemli her dönemin adamı olmayı becermiş Sabah Gazetesinin baş yazarı Mehmet Barlas baş oyuncu rolünde; yine aynı gazetenin Genel Yayın yönetmeni ve soru sorma özürlü(değil de)çıkarı icabı müsaade isteyerek soran Erdal Şafak,yine Sabah yazarı karısı AKP’den milletvekili olmuş, eski politikacı yazıları ırkçılık kokan Hasan Celal Güzel; birde yine Sabah takımından gazeteci olmuş, şaşılacak kadar ne yaptığını bilmeyen ekran delisi Sevilay Yüksel’den oluşan, soruları önceden ezberletilmiş sözde gazeteci takımı ve karşısında da hiç zorlanmadan aile ortamında sohbet edercesine karşılarında oturan Başbakan var ama burada birine parantez açmalıyım modaratörlük yapan kendi üstüne düşen gazeteci gibi soru sorduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Bu gazeteci geçinen esnaf takımının Başbakanı zorlayan bir tane soru sorulsun ya, insan utanır be gazeteci demek, soru sormak demek ve karşındakini terin suyun içinde bırakmaktır.
Sözde soru soracak olan ilk önce Erdoğan’ı bir övgüyle başlayıp yaptıklarının neredeyse kusursuz gibi gösterip, ardından da ne sorsun darbecilerin ve darbe karşıtlarının arasında dolaşan ve her dönemin adamı olmuş;siz 76 milyonun başbakanı mısınız(Erdoğan da yok yarısının başbakanıyım diyecek)Türkiye deki derin devleti yok ettiniz,şimdi dünyadaki BMÖ güvenlik konseyinin beş derin gücüne karşı, dünyada mücadele veriyorsunuz tek başınıza takdire şayan gibi?
Başbakan” tabi, kendine gösterilen iltifata bir teşekkür çok güzel bir soru sordunuz, ben 76 milyonun başbakanıyım,dünyadaki bu BMÖ beş güvenlik konseyine karşı mücadelemi dünyanı her yerinde vereceğim” diye anlattı da anlatı.Ama dış politikada değerli yalnızlığına ise hiç değinmedi..
Yine karısından torpilli devletten nemalanmış eski bakan, sözde gazeteci -yazar geçinen sazı eline aldı o da çok güzel bir yağlama yıkamanın ardından,başbakana demokratikleşme paketinin dünyada çok az insanın becereceği gibi ilk,tek,tarihte benzeri yok gibi ne övgü dolu sözlerle bitirdi ve bunun adı da soru biliyor musunuz?
Modoratöre iki de bir ilk okul öğrencisi gibi parmak kaldıran gazeteci yamağı bayan, benim hakkı mı yiyorsunuz,ben sorumu sormalıyım diye tutturunca;ne yalan söyleyeyim ben de ne soracak diye merak ettim,ne sorsa biliyor musunuz?
“Sayın başbakanım son günlerde çok renkli kravat takmaya başladınız bunun sebebi ney,bu renkleri siz mi seçiyorsunuz, yoksa bir başkası mı demesin mi?”
“Ben seçiyorum” dedi Erdoğan tek cümle ile..
Sanki kamuoyu gazetecilerden Başbakanın kravatının rengini sormasını bekliyor ya..
Başbakana en ciddi soruyu modarötör sordu Eskişehir valisinin Radikal gazetesi muhabirine e-mail yoluyla tehdit ve hakaret etmesine ne diyeceksiniz,diye?
“Aslında iyi arkadaştır nasıl boşluğa gelmiş,tabiî ki tasvip etmemiz mümkün değil” deyip geçiştirdi Erdoğan.Başbakan aslında iyi arkadaş sözünü duyunca hatırladım;dönemin genelkurmay başkanı da Şemdinli de bir kitap evini bombalayan astsubay için, iyi tanırım iyi çocuktur demişti.Çok iyi çocuktan çok iyi arkadaşa geldik AKP’nin iler demokrasisi sayesinde.
Demokratikleşeme paketinin Kürtler de,Alevilerde yarattığı hayal kırıklığı ve Ruhban okulunun açılmaması konusunda hiçbirinin soru değeri yok muş bu gazetecilerin nezdinde ..
Başbakanın din ve mezhep üzerinden sosyal hayatı zapturab altına alması,dindar nesil yetiştireceğim,tek din demesi,alkol kullanalar için ayyaş-keş sözleri, soruya takılan konular değil mi?
Ya başbakanın bütçeyi Sayıştay denetiminden kaçırması ve devlet harcamalarını denetlettirmemesi, nasıl sorulmaz inanamıyor insan?Erdoğan’ın benim Reyhanlı da 53 Sünni vatandaşım şehit oldu sözü nasıl soru konusu olmaz?
Suriye de İslamcı terör örgütlerinin Türkiye’ den destek gördükleri dış basının gündeminden düşmüyor bu sorulmaz mı?Ya Reyhanlı saldırısına El Kaide terör örgütünü üstlenmesi, ıskalanacak bir konu mu, Allah aşkına?
Acaba bu programı demokratik yeryüzünde gazeteciler izlemiş midir, ya izledikten sonra,meslekleriyle ilgili ne düşünmüşlerdir çok merak ettim..
İnsan hiç mi kıyaslama yapmaz mesleğiyle ilgili ama bunlar danışıklı dövüş misali bir gazeteci takımı,artık AKP iktidarından devlet gazeteciliğine devam etmeyi görev saymışlar bunu artık konuşmanın bir anlamı yok..
Gezi olaylarıyla ülkenin dört bir yanı sokaklara dökülmüş, dünya medyası ve uluslararası toplulukların tepkisi Avrupa Parlamentosunun kararları, ABD’nin 19 defa Gezi olaylarında AKP’ e hükümetine gösterdiği tepkinin bir soru değeri olmaz mı?
Askeri darbelerde döneminde bile bu kadar gazeteci işsiz kalmamış,kovulmamış,basına sansür getirilmemiş bunları insan mesleği ve meslektaşları açısından sorar..
AKP’nin on bir yıllık iktidarında bu kadar medya kuruluşunun el değiştirmesi ve sermaye kesiminin medyaya girişini merak etmiyor musunuz?
Ya AKP’nin on bir yıllık iktidarında 10 bin 850 işçi iş kazlarında ölmüş,2013 yılı dahil değil, bu bir soru nedeni olmaz mı?
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025