Mehmet TIRAŞ
Türkiye 7 Haziran seçim sonuçlarıyla başlayıp, 1 Kasım erken seçiminden bu tarafa ülkenin değişmez gündemi terör,şiddet ve AKP’nin yanlış Suriye politikasıyla devam eden; Güneydoğu da sokağa çıkma yasağının ilan edildiği kentlerde üç aya yakındır sıcak bir silahlı iç çatışmanın olduğu, Suriye’deki görüntülerden farkı olmayan bir manzarayı yaşarken, Suriye bataklığına girmeye ramak kalmış bir durumdayız.
Terör ülkeyi ikinci kez başkentinde hem de kalbinden vurarak kendini gösterdi 2015 yılının Ekim ayında da terör saldırısı olmuştu Ankara’da ve 102 kişi ölmüştü. 17 Şubat 2016 Tarihinde bu kez terör Genelkurmay Başkanlığının önünde servis araçlarına yapılan arabalı bombalı bir saldırı ile 28 kişinin ölmesi,60 kişinin de yaralanmasını gerçekleştirirken; artık bu ülkede hiçbir vatandaşın can ve mal güvenliğinin olmadığını gösteriyor.Aynı zamanda ülkede büyük bir istihbarat eksiliği var ama yetkili olanlardan hesap sorulmuyor,sorumlu olanların yani siyasilerin yapması gereken istifa etmeyi yerine getirmiyorlar. 28 Kişinin öldüğü Genelkurmaydaki arabalı bombalı saldırganın, üç saat aradan sonra kimliğinin açıklanması çok çok manidar olsa gerek.
Siyasi iktidar hiçbir cinayeti ve toplu katliamları buna iş cinayetleri de dahil aydınlatamıyor ve faillerini ortaya çıkartamadığı gibi önlemini de alamıyor.
Erdoğan her olaya, katliama ve cinayete yayın yasağı getirerek,getirdikleri yayın yasağının “delil karartmasına” dönüştüğünü görüyoruz.
Böyle olunca da ülke de ölüm kol gezerken Azrail de umudun bittiği yeri sever oldu.
1999 yılından 2016 yılı arası toplu katliamların yapıldığı terörün kısa bir bançosunun dökümünü yapalım:
*Mavi çarşı olayı:Kadıköy’de 13 Mart 1999’da 13 kişi öldü PKK bu katliamı üstlendi,bu saldırının olduğu tarihte AKP’e iktidarda değil.
*Neve Şalom ve Bet İsrail Sinagogu: İstanbul’da 15 Kasım 2003 yılında 27 kişi öldü,katliamı El-Kaide terör örgütü üstlendi.
*HSBC ve İngiliz Konsolosluğuna, 20 Kasım 2003 yılında İstanbul’da saldırı yapılıyor 30 kişi yaşamını yitiriyor ve katliamı El-Kaide üstlendi.
*Ankara’da Anafartalar Çarşısında,22 Mayıs 2007 yılında saldırı yapıldı6 kişi öldü,PKK’lı Güven Akkuş düzenlediği açıklandı.
*Güngören Saldırısı,İstanbul’da 27 Temmuz 2008 Tarihinde 5’i çocuk 18 kişi öldü PKK üstlendi.
*Reyhanlı’da 11 Mayıs 2013 yılında bombalı arabalı saldırıyla 52 kişi öldü,saldırıyı IŞİD veya Esad rejimi tarafından yapıldı düzenlendiği iddia edildi; ama üstlenen olmadı.Dönemin Başbakanı Erdoğan Reyhanlı katliamı için benim 52 Sünni vatandaşım şehit oldu dedi;kimlerin yaptığını biliyoruz ve elimizde belgeler var dedi ama hala belge açıklayacak Erdoğan.
*Suruç’ta 20 Temmuz 2015 yılında canlı bombalı saldırısı sonucu 34 kişi öldü ve Başbakan Davutoğlu katliamı IŞİD düzenlemiş olduğunu iddia etti.
*Ankara Gar’ında 10 Ekim 2015 tarihinde IŞİD tarafından iki canlı bomba tarafından düzenlenen saldırı da tam 103 kişi öldü,bu katliam Cumhuriyet tarihinin en büyük terör olayı olarak açıklandı.
* Sultanahmet’e İstanbul’da 112 Ocak 2016 yılında 11 kişi öldü,Suriye kökenli saldırganın düzenlediği açıklandı.
Bu terör saldırılarının hemen sonucunda medyaya yayın yasağı getirilerek hiçbir gelişme ve yorum yaptırmadılar ama bu cinayetlerin üstünden, aylar ve yıllar geçmesine rağmen hiçbir olayın faili yakalanmış değil.
Birde bizim devletin yaptığı devlet teröründen de bahsetmeden geçemeyiz bunlardan birisi;Roboski’de 18 çocuk 34 kişiyi askeri savaş uçaklarıyla katlettiler. Bu katliama yayın yasağı getirdiler ve Türk kamuoyundan bu olayı tam 48 saat gizlediler, toplum olarak biz bu katliamı yabancı medyadan öğrendik, bu olayın bir hata sonucu olduğunu açıklayıp davayı daha sonra kapattılar.
Yine Cizre’de sokağa çıkma yasağının ilan edip iki ay içerisinde silahsız sivil 148 vatandaş güvenlik güçleri tarafından hedef alınarak öldürüldüğü otopsi raporlarıyla kanıtlanmasına rağmen, katilleri ortaya çıkartılmadı. Cizre, Sur ve Nusaybin’de ölen Sivillerin katilleri çıkartılmayacak bunu herkes adı gibi bilsin; bu ülkede faili meçhule gitmiş tam 17 bin cinayet var,bu cinayetlerin katilleri devletin ta kendisidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmaları hem anayasayı ihlal etmesinin yanında; üslubu içeride ve dışarıda başlı başına bir sorun olarak her yerde karşımıza çıkıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başta komşularımızı,BMÖ’nü ve dünyayı karşısına alarak Delidumrul tavırları ise; demokratik bir ülkeden çok, diktatörlükle yönetilen bir ülke fotoğrafı vermesi ve itici bir dille hitap etmesi, muhaliflerini düşman görmesi, aydın vasfından uzak olduğunu ortaya koyuyor..
Birde buna AKP hükümetinin Erdoğan demek daha doğru; ABD ve AB üyesi ülkeler ile PYD konusunda “PYD terör örgütü veya değildir” üstünden girdiği tartışma diplomatik gerginlik sonucu ülkeyi tam bir açmaza soktu..Ardından PYD kamplarına TSK’nın hava saldırıları işi iyice çığırından çıkardı ve Türkiye değerli yalnızlığını derinleştirerek devam ediyor ama gidişat hayra alamet olmayan,ülke karanlık bir tünele sokuldu içte ve dışarıda zor günler yaşıyor.
PYD kamplarını Türkiye niye bombaladı?
Mehmet Altan 17 Şubat 2016 tarihinde Özgür Düşünce Gazetesinde köşesinden haklı olarak bir soruyla soruyordu “Azet IŞİD’in Elindeyken AKP Neden çok Sessizdi” diye..
Sahi, IŞİD’in hakimiyetinin etkisiz hale getirildiği yerler Kobani’de dahil neden Türkiye’nin kırmız çizgisi oluyor?
Erdoğan, Kürt sorunu ile bir şey gündeme geldiğinde bunu güvenlik sorunu,kırmızı çizgi ve milli mesele olarak alıyor ve başlıyor savaş çığırtkanlığına.
Bu nasıl bir anlayış; komşu ülkenin sınırlarının içi, Türkiye’nin nasıl kırmızı çizgisi oluyor çok tuhaf bir durum değil mi?
Azet, Türkiye’nin sınırları içinde olan bir toprağı mı? Yok.Peki bu yapılan ney? Düpedüz başka bir ülkeyi yok sayma ve tehdit değil mi? Eğer Türkiye Irk ve mezhep siyasetinden uzaklaşıp dış politikasında değişikliğe gitmezse toplum olarak bugünleri arar oluruz.
Erdoğan’ın en zor gününde yanında yer alan ve kara gün dostu olan Deniz Baykal’ın bir televizyon kanalında AKP’nin Suriye politikasını ‘MEZHEP Ve IRK’ boyutunda destekler açıklaması ve partisini de suçlamaları dikkat çeken bir konuydu.
Dış politikanın ağırlığı, içteki sorunları unutur olduk.
Ülkede son üç aydır ekonomi,sağlık,işsizlik,Yoksulluk,hayat pahalılığı ve gelir dağılımındaki bozukluk konuşulmaz oldu.
Türkiye iş cinayetlerinde Çin’den sonra dünya da ikinci durumda, her gün dört işçi ölüyor, son iki yılda ölen işçi sayısı 2 bin 786, bu rakamları Çalışma Bakanı Süleyman soylu medyaya açıklıyordu 15 şubat 2016 tarihinde.
AKP’nin 14 yıllık iktidarında tam 17 bin işçi ölmüş bu rakamları Çalışma bakanı vermezken; gündeminden düşürmemesi gereken iki İşçi konfederasyonumuz Türk-iş ve Hak- İş’e bağlı sendikacılar, Erdoğan’ı ayakta alkışlamaya devam ediyorlar.
Türkiye hızla siyasi bir kaosa sürükleniyor içerideki terör olayları ve Erdoğan’ın saplantısı haline gelen Suriye politikası da duvara toslamış durumda..
Ama Cumhurbaşkanı hiç bir şey yokmuş ve her şey güllük gülistanlıkmış gibi, Beştepe’de kaçak Saray’da sigarayı bırakanlarla ve Muhtarlarla toplantı şovuna devam ediyor.
Bir taraftan da Erdoğan ile Davutoğlu yetki ve ülke sorunlarını, danışmanları aracılığıyla medya üstünden tartışmalarını sürdürüyor ama..
Azrail’de umudun bittiği yerde görevini yapıyor.
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025