Mehmet TIRAŞ
Her zaman olduğu gibi geçen haftanın kısa bir fikri takibini yaparak gündemi özetleyip konumuza döneceğim.
Ne kadar kaza da olsa terörün parçası olan, 31 Mayıs’ta Şırnak’ta yüksek gerilim elektrik hattına çarparak düşen helikopter kazasında 13 tane yüksek rütbeli askerimizin şehit olması vahim bir insanlık dramıydı.
Yalnız bunun bir kaza olmadığı üzerine sosyal medyada haberler yayıldı PKK ve ya PYD güçlerinin düşürdüğü iddia edilse de,bu haber teyide muhtaç bir haber olmakla birlikte kuşkuları da yok sayamayız,dileriz kaza olur.
Rutine dönüşen ve hız kesmeyen iş cinayetleri yine devam ediyor;30 Mayıs’ta Zonguldak’ta iki işçinin göçük altından kalarak ölmesi, haber kanallarında alt yazıyı ile geçiştirilirken, hükümet yanlısı medya görevini yaparak görmezlikten gelirken,sayıları bir ikiyi geçmeyen gazetelerde ise iç sayfalarda kibrit kutusu kadar haber oldu,siyasetin de gündemine hiç girmedi.Hak-iş ve Türk-iş’i işçi katliamları zaten hiç ilgilendirmiyor.
Bir başka haber ise 28 Mayıs 2013 tarihinde ortaya çıkan;şiddete baş vurmadan sivil itaatsizlik hareketi olarak tarihe geçen Gezi Olaylarının dördüncü yıl dönümüydü. Gezi olayları bundan dört yıl önce hergün üç ay akşam saat 19’da başlayıp; gün ağarana kadar ortalama üç milyon insanın sokaklara döküldüğü o meşhur sloganla tekrar ”her yer taksim her yer direniş” diyerek Gezi Olaylarının fitilinin ateşlendiği Taksim İstiklal caddesinde gösterilerle anıldı.
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hukukla tezat oluşturan 28 Mayıs Ensar Vakfında yaptığı konuşmasını da hatırlatmadan geçemeyiz..
Pek çok kültür ve bilim alanında kendi adamlarının bulunmadığından şikayet ediyor ve şöyle diyordu Partili Cumhurbaşkanı:
”Dün hedefimiz belki sadece bir avuç inançlı,imanlı,bilgili,birikimli nesil yetiştirmekti.Bugün ise hem bulunduğumuz yer çok farklıdır,hem de hedeflerimiz çok farklıdır.Elimizde böyle bir imkan varken.” diyor..Devleti ele geçirdik sözü hukuk devleti kavramıyla ne kadar uyum sağlar bunu düşünmeliyiz.Yani kadrolaşmaya devam demeye getiriyor. Anlaşılıyor ki, AKP’e devlette kadrolaşmanın kriteri liyakate değil de; tarikat ve cemaatler üzerinden devlette kadrolaşmadan vazgeçecek gibi gözükmüyor.
Erdoğan devlet vatandaşına format atmamalı diyordu..Ya tek parti döneminde ve Kemalist kesimin Atatürkçü nesil yetiştirmesinden şikayet ediyordunuz,şimdi sizin ne farkınız var?
Marks tarihte ne olmuşsa olması gerektiği için olmuştur der..
Biz konumuza dönelim.
Türkiye’nin hukuktan uzaklaştığının göstergesi olan iki gelişme üzerinde duralım..
Birisi: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AiHM) iç tüzüğünü değiştirerek;”Bundan sonra basın özgürlüğü ve gazeteciler ile ilgili başvurular,öncelikli olarak işleme konulacağı kararı aldı.”
Bugüne kadar prosedür gereği davacıların yaşamları ve sağlıkları söz konusu olduğunda yapılan başvurular öncelikle ele alınıyordu.
Normal prosedürde ise iç hukukun tüketilmesi zorunluydu.
Türkiye ile ilgili başvurular,AİHM’n gündemindeki başvuruların yüzde 25’ni oluşturuyor.
AİHM’deki bu tüzük değişikliği Türkiye’nin insan hakları ihlalleri ve medya özgürlüğü açısından sicilinin ne kadar bozuk olduğunu gösteriyor.
İkinci haber ise Hukuktan uzaklaşan bir ülkeden yabancı sermayenin kaçışını özetliyor..
Demokratik yoldan siyaseten çözemediğiniz sorunlarınızı OHAL gibi bir sistemle yasaklayarak çözmeye çalışırsanız; yasaklar yüzünden bu ülkeye gelmek isteyen gelmez ,var olan da kısa yoldan kaçmanın yollarını arar.
Turizm sektöründe iş yapan ve eğlence üzerine Türkiye’de yatırım yapmak isteyen bir iş adamının
ülkeden kaçışı ve turizmin nasıl çöktüğünün hikayesi.
Sözü uzatmadan iş adamı Steve Wynn kulak verelim:”Türkiye’ye yatırım yapamayacağım,çünkü bu ülkede hukuk sistemi işlemiyor.Kanunların sık sık değiştiği,kanunların uygulanmadığı yerde insan namusuyla para kazanamaz” diyor.
Yalan mı?
15 Temmuz darbesiyle,OHAL ilanından sonra çıkartılan KHK’lerle 150 bin kişin kamudan işten uzaklaştırılması, 167 gazetecinin tutuklanması;200 gazete,dergi,televizyon,ajans,yayınevi,radyonun kapatılması;6 bin derneğin kapısına kilit vurulması.13 HDP’li milletvekilini tutuklanması ve 85 Kürt il ve ilçe Belediye başkanlarının hapse atılması..KHK’lerle insanların mal varlıkların el koymalar,insanların mesleklerini yapamamaları ve kısaca kamusal haklardan mahrum edilmeleri ayyuka çıktı.
Hukukun ve demokrasinin olmadığı,demokrasinin kuvvetler ayrılığını kuvvetler birliğine dönüştürüldüğü yerde,demokratik bir düzen kuramazsınız.
OHAL, hani devlet içindeki darbecileri temizlemeye yönelik alınmış ve üç ayda kaldırılacaktı?
OHAL’i AKP’e artık kendine muhalif olan özgür medyaya ve muhaliflerine karşı, terör ve darbecilikle bertaraf etmenin argümanı olarak kullanıyor.
OHAL aynı zamanda 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağının ortaya çıkartılmamasının önünde bir barikat oldu?
OHAL’e dayandırılarak güvenlik nedeniyle hiç bir sivil demokratik hak arayışına izin verilmiyor.
Demokrasi ve hukuku askıya alarak hiçbir siyasetçi sorunu çözememiştir,tarihte bunun onlarca örneği vardır.
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları



























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025