Melih ALTINOK
Evet, bir ricam olacak. Lütfen hayatınızdaki en anlamsız kareyi düşünün.
Mesela, ancak, absürdün dibine vurulan Ionesco tiyatrosundaki
karakterlerin normal karşılayıp dâhil olacağı diyalogların benzerlerini... Ya da ne bileyim Leyla ile Mecnun dizisindeki İsmail
Abinin çıkışlarını aratmayacak mantık şaheserlerini… Duyduğu anda muhatabını sersemletip "Scotty beni hangi evrene ışınladın yine"
dedirtecek türden gariplikleri…
Biliyorum böyle sorulara anında cevap vermek zordur. O halde siz hatırlayana kadar ben kendi cevabımı vereyim.
Bildiğiniz gibi Başbuğ’un ardından hafta başında Ergenekon davasının diğer sanıkları da peşi sıra tahliye edildi. Bunun üzerine, aynı evde yaşadıklarına artık emin olduğum bir güruh aldıkları nefesi vermeden Twitter’da RT’lere başladılar.
Fıkra bu ya, benim ve eski Taraf’tan bazı arkadaşlarımın Ergenekon dalgaları
sürerken attığımız twitleri arşivden bulup çıkartıp retweet ediyorlar.
Ardından da “Hadi” diyorlar “cevap verin!”
Her sabah Günün Manşeti’nde, haftanın kaç günü Türkiye’deki yazılarımda ve
Allah’ın günü twitter’da konuyla ilgili düşüncelerimi açıkladığım halde
histeri halinde kolumdan çekiştiriyorlar.
“Yahu arkadaşlar kendinizde misiniz? Yoksa bu ustaca planlanmış kolektif bir şaka mı? Kamera nerede, el sallamak istiyorum” diyorum.
Nerede… Ayılmak bir yana, kendilerine attıkları jiletin acısıyla olsa gerek,
titreyen küfürler, hakaretlerle tekrarlarını sürdürüyorlar.
İroniye aşina olmadıklarını bildiğimden açık açık söylüyorum “O RT ettiğiniz twitleri ben hâlâ tekrar ediyorum” diyorum. Yetmiyor, “Bu da boru gibi tahliye işte” başlıklı yazılar kaleme alıyorum:
“Ergenekon ve Balyoz’un birer darbe girişimi olduğunu ve bu konuda son derece tatmin edici deliller bulunduğunu düşünüyorum!”
Nafile.
Karakter suikastı yapmak isterken aslında bana “çalıştıklarını” bir anda
yüzlerine söyleyip kendilerini şoka sokmak istemiyorum, ama üzgünüm.
Aynı otobüse biniyoruz, kendilerinden sorumluyuz ve tedaviye cevap
verebilmeleri için içine düştükleri “halle” yüzleşmelerini sağlamak
şart. Fare gibi dehlizlerinde gezindikleri arşivlerimden bulup
çıkardıkları twitlerimin, olsa olsa bugün yazdıklarımı güçlendirdiğini
bir şekilde anlatmalıyım kendilerine.
Ne dersiniz, belki içlerinden okuması olanlar, bu yazdıklarımı yalnızca twit atabilen arkadaşlarına anlatır, değil mi?
Mesela, davalar sürerken ulusalcılarla el ele verip bizi linç eden, ancak şimdi
"tahliyeleri eleştirip sıkarsak acaba seçim öncesi AK Parti için zehir çıkartır mıyız" diyen solcumsu…
Ya da tahliyelerden tahliye beğenip tercih kıldığı Ergenekoncularla programında zafer naraları atan Doğan’ın garsonu…
Olmazsa, tahliye olan Ergenekonculara methiyeler düzen CHP-ML’li aykırı moderatör…
Bakarsınız, kendisine bir köşe tahsis edilmediği her gün intihar bombacılığın adım adım yürüyen loser akademik…
Hiç umudum yok ama kim bilir belki de “Ya sev ya terk” noktasındaki Türkiye’nin Kemalist Partisi (TKP) müridi…
Rüya görmek de parayla değil ya
Hatta hatta bakarsınız, biten çalışma izni nedeniyle sınır dışı edilmesini
“sürgün” diye pazarlayan Bollywood karakteri kaybettiği şuuruna kavuşur.
Ergenekon davasına sahip çıktığı yalanına kendi de inanıp,
bugün de altına imza attığım mesajlarımdan yaptığı kolajları anlamsız
şekilde Twitter’da yayacağına götürüp “abilerine”,
"ablalarına" gösterir.
O twitlerimle;
Türkiye’nin darbelerle yüzleşeme fırsatını, 7 aydır yazamadığı mahkûmiyet gerekçeleriyle sulandıranlardan;
Gayrimüslim vatandaşların boğazını kesenlerin ve Danıştay katliamında suçüstü
yakalanan katilin davalarını 7 yıldır sonuçlandırmayanlardan;
Suriyelilere yardım taşıyan TIR'ların peşinde koşarken Hrant’ın davasına harcayacağı eforu tüketip tetikçilerin “kaçışına” kalori olanlardan;
Balyoz’da ışık hızıyla davranıp Ergenekon’da kaplumbağaya dönüşenlerden;
Yerlerine kendi adamlarını yerleştirmek için, dava dosyasındaki tescilli
darbecilerin arasına sicili temiz general adaylarını da katanlardan;
Ya da, tabii karşısına çıkınca ışık hüzmesine dönüşeceğinden korkmuyorsa, “Elimde olsa darbe tutuklularını salarım” diyen Gülen’den hesap sorar.
“Bakın abi” der, “nasıl da yemişiz koskoca bir halkın sivilleşeme, demokratikleşme umudunu ve hâlâ utanmadan komikliklerle şakalarla nasıl yiyoruz… Hiç mi utanmıyoruz bu ters manyelerimizden, yoksa tüm bunlar da mı mübah?”
Olmaz tabii de…
Bu arada girişte sorduğum soruya bir cevap bulabildiniz mi? “Hayır”
dediğinizi duyar gibiyim. Bulanlar da sanırım “senin hikâyen karşısında lafı mı olur” diye söylemiyorlardır. Olsun bu hikâyedeki gariplikler hepimize yeter. Hem zaten anlattıklarım sizlerin de hikâyesi değil mi?
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019