Yıldıray OĞUR
Yeni Akit gazetesinin internet sitesinin dünkü Ebrar Karakurt başlığı haklı olarak gün boyu tepkiler odağındaydı.
“Milli utancımız Ebrar Karakurt’tan şampiyonluk mesajı!”
Haberin spotunda da şöyle deniyordu:
“Türk toplumunun değerlerine aykırı yaşam tarzı sebebiyle milli takımın utanç veren isimlerinden Ebrar Karakurt’tan şampiyonluk mesajı geldi.”
Haberi okuyunca Ebrar’ın şampiyonluk mesajında “Türk toplumunun değerlerine aykırı yaşam tarzı”nı gösterdiği düşünülebilir.
Burnumuza bir mandal takıp haberin devamını da okuyalım:
“A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın Milletler Ligi finalinde Çin’i 3-1 mağlup ederek şampiyon olmasından sonra eşcinsel sapkın Ebrar Karakurt’tan mesaj geldi. Twitter hesabından paylaşımda bulunan Karakurt, sapkın yaşam tarzını dayatmayı şu ifadelerle sürdürdü:
Boynumda bana yargı yükleyenlerin utançlarından yapılma mücevherler yani altın madalya.”
Ebrar, sapkın yaşam tarzını nasıl dayatmış peki?
İsmet Özel’in Mataramda Tuzlu Su şiirinden bir dize paylaşarak.
Yeni Akit’in editörleri ya o dizelerin İsmet Özel’e ait olduğunu bilmiyordu ya da bilmemezlikten gelmek işlerine geldi.
Kendisine yargı yükleyenlere verilecek en estetik cevabı vermişti Ebrar. Üstelik seçtiği dizeyle herkesi de ters köşe yatırarak:
“West Indies, Kızıl Elma, İtaki, Maçin!
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Beyazların yöresinde nasibim kalmadı
Yerlilerin topraklarına karşı suç işledim
Zorbaların arasında tehlikeli bir nifak
Uyrukların içinde uygunsuz biriyim
Vahşetim, neni baygın meyvaların lezzetinden kopardı
Kendime dünyada bir acı kök tadı seçtim
Yakın yerde soluklanacak gölge bana yok
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.
Uzak nedir?
Kendimin bile ücrasında yaşayan benim için
Gidecek yer ne kadar uzak olabilir?
Başım açık, saçlarımı ikiye ortadan ayırdım
Kimin ülkesinden geçsem
Şakaklarımda dövmeler beni ele verecek
Cesur ve onurlu diyecekler
Halbuki suskun ve kederliyim
Korsanlardan kaptığım gürlek nara işime yaramıyor
Rençberlerin o rahat ve oturmuş lehçesinden tiksinirim
Boynumda bana yargı yükleyenlerin utançlarından yapılma mücevherler
Sırtımda sağır kantarı gizli bilgilerin
Mataramdaki suya tuz ekledim, azığım yok
Uzun yola çıkmaya hüküm giydim.”
Peki, eğer Yeni Akit gazetesi için Ebrar Karakurt utanç verici bir isimse neden şampiyonluk mesajını haber yapmışlardı?
Bunun basit bir cevabı var: Siteye birkaç tık daha alabilmek için.
Sitenin her yerinden akan kamu ilanları yetmemiş olacak ki, “milli utanç”tan da ekmek çıkarmak peşindeydiler.
Ne de olsa dünya şampiyonluğu kupası Türkiye’ye çok sık gelen bir şey değil. Buna ideolojik nedenlerle karşı çıkmak da “milli utanç” vesilesi olabilir.
Ama yine de Akit’in bu tavrı bile galiba daha tutarlı.
İlkokul öğrencilerine gökkuşağı dekoru yapan 33 yıllık öğretmeni “LGBT terörü” diyerek işinden eden gazeteler, şampiyonluğu “Sultanlardan tarihi zafer”, “Voleybolda gurur dolu gece”, “Filenin Sultanları’na çoşkulu karşılama” manşetleriyle görüyor günlerdir.
Bütün seçim kampanyasında LGBT kavramının açılımını bile bakmadan söylemeyecek muhalefet liderlerini LGBT’ci diye suçlayan, hatta seçimleri kazandıktan sonraki ilk konuşmasında bile muhalefete LGBT’ci diyen Cumhurbaşkanı ve AK Partili siyasetçiler, en skorer iki ismi açık eşcinsel olan Filenin Sultanları’nın şampiyonluğunun çoşkulu tebriklerle kutladı.
Sokakta gökkuşağı bayrağı yürümek isteyen LGBT’lilere, canlı bomba gibi müdahale eden polisler, vatandaşlar bu kimliklerini saklamayan voleybolculardan imza alma kuyruğundaydı.
Hiçbiri küresel lobilerin LGBT teröründen, çocuklarımıza kötü örnek olan sapkınlıktan, yavaş yavaş içimize sokulan fitneden, aileyi bitirmeyi amaçlayan kirli oyundan bahsetmedi.
Çünkü ortada bütün Türkiye’yi mutlu eden bir dünya şampiyonluğu vardı.
İlginç bir karşılaşma hali bu.
Bir tarafta Türkiye’nin dünya şampiyonluğu gibi her Türkiye Cumhuriyeti vatabndaşının tabii milliyetçi muhafazakarın, yerli ve millinin gurur duyacağı, görmezlikten gelemeyeceği bir başarı var. Bir vatanseverin buna kulp takması, küçümsemesi ayıp bulunacak, ihanet gibi görünecek bir tepki olur.
Diğer tarafta ise bu yerli ve milli kimliğin, devleti ele geçirdikten sonra ötekisi, düşmanı kalmamış, kimlik ve motivasyon sorunları yaşayan muhafazakarlığın dünyadaki küresel trendlere uygun olarak da kendisine seçtiği yeni küresel tedhit ve düşman LGBT kimliği var.
Şampiyon takımının en skorer, en karizmatik iki oyuncusunun LGBT olması Netflix dizileriyle, üç tane gökkuşağı bayrağı saklayarak yapılamayacak bir LGBT propagandası.
Ama buna karşı çıkmak da bir vatansevere yakışmaz.
İşte bu çıkmazsa bir vatansever, muhafazakar, yerli ve milli neyi seçer?
Tabii ki en kolayını, yani görmezden gelmeyi.
O yüzden 100 kişi sokaklara çıkıp yürüdü diye LGBT’ye karşı hutbe okuyan Diyanet, sağa sola sapık, ibne diye hakaretler eden cerbezeli hocalar şampiyon voleybolculara dil uzatıp, milli sevince gölge düşürmek, milli gurur haline karşı çıkmak istemeyecekler.
Gökkuşağı dekoru yüzünden öğretmenleri işsiz bırakan LGBT karşıtı gazeteler bu milli sevince bir şerh bile düşmek istemeyecekler.
Zayıf, başarısız olan LGBT’lilerin tepesine binmeye devam edip, güçlü, başarılı LGBT’lileri kutlayıp, sultan olarak alkışlayacaklar.
Yıllardır Bülent Ersoy’u Beştepe’de ağırlayıp, LGBT hakkını savunan iki kırık cümle için genç şarkıcıların konserlerini iptal ettirdikleri gibi.
İşte buna da çifte standart diyoruz. Bu kez Batı’nın değil, Doğu’nun çifte standardı bu.
Aslında ne top yekün çifte standartla suçlanabilecek tek bir Batı var, ne de tek bir Doğu.
Güçlü olanın haklı olduğu, milli başarının her hatayı örttüğü, ahlaki ve dini standartları devletin belirlediği bir dünyanın ürettiği çifte standartlar da var.
Çıplak gözle görülebilen, insanı utandırması gereken çifte standartlar bunlar.
Ebrar’ın ve Vargas’ın boynundaki “onlara yargı yükleyenlerin utançlarından yapılma mücevherler”e de hiç benzemiyorlar.
Yazarlar
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKABD’nin “özeleştiri” yapacağı günlerden korkalım 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025