Yıldıray OĞUR
Cumhurbaşkanı’nın zehirlenerek öldürüldüğü haberinin bile kimseyi fazla şaşırtmadığı ülkede bu hikâye sizi ne kadar şaşırtabilir bilmiyorum. Ama ne Adli Tıp’ta kimyasal araştırmalardan, ne kozmik odalardan, ne de istihbarat kaynaklarından çıktı bu hikâye. Bir akşam televizyonda daha önce adını birkaç kez haber aralarında, kitaplarda okuduğum, duyduğum bir adam gördüm. Adını Google’a girdim. Ve bu yazı ortaya çıktı.
İlk sonuç Milliyet gazetesinin internete yüklediği arşivinden (yapanlara tekrar tekrar teşekkürler).
11.11.1971 tarihli Milliyet gazetesinin birinci sayfasından bir başlık: Üsküdar’daki çatışmada bir Dev-Gençli yakalandı. Sedat Sertoğlu imzalı haber şöyle devam ediyor: “Önceki gece saat 01:00’de üç Dev-Gençli ile iki bekçi arasında silahlı çatışma olmuş, Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından aranan Teknik Üniversite öğrencilerinden Cemal Alparslan Ertuğ yakalanmıştır. Çatışmada bekçilerden Muhsin Özen yaralanmıştır. Sorgusu yapılan sanıklardan Halis Fındık, kiracı olduğu eve sık sık gelen Alparslan Ertuğ adlı arkadaşının Nahit Töre (Dev Genç’in liderlerinden YO) ve diğerlerini de eve getirdiğini...”
İkinci sonuç bir kitaptan. Halen ne sebeple hapiste olduğu meçhul Hanefi Avcı’nın ünlü Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabının 94. sayfası:
“...bir gün Alparslan Ertuğ adlı bir ziyaretçimin olduğunu söylediler. Alparslan Bey bana Cem Binbaşı’nın emekli olduktan sonra arkadaşları vasıtasıyla (ki bu arkadaşların bir kısmının zamanında o bölgede çalışan ve bugün Milli İstihbaratta görevli insanlar olduğunu anlıyorum) İstanbul’da bir güvenlik firması kurarak hayatına bu şekilde devam etmek istediğini... Kendisinin bulduğu uygun bir yerde Cem Binbaşı’nın evinin olduğunu, iş yapmaya çalıştığını, bu arada askerî sırları basına vermekten askerî mahkemeye verildiğini anlattı. Bir gün önce Jandarma Genel Komutanlığı’nın askerî mahkemesindeki duruşmaya katılması için Alparslan Bey Cem’e bir minibüs ayarlamış, Cem minibüs şoförüyle beraber Ankara’ya gitmiş. Ankara’da Cem şoförden ayrılmış. ...Fakat Alparslan Bey’in minibüs şoföründen aldığı bilgiye göre saat 12′deki buluşmaya Cem gelmemiş, avukata da gitmemiş. ...Alparslan Bey Cem’den haber alamadığı için hayatından endişe duyduğunu, Cem’in Ankara’ya gitmeden önce İstanbul’da bulunduğu sırada kendisine herhangi bir şey olursa güvenebileceği kişinin ben olduğumu söylediği için benim yanıma geldiğini söyledi.
...Bir süre sonra polis şehit ailelerine yardım derneğinin bir toplantısında Alparslan Ertuğ ile karşılaştık. Sohbet sırasında Cem’in olayı tekrar gündeme geldiğinde bana olayı çözdüğünü söyledi....”
Üçüncü Google sorgu sonucu Tempo dergisinde Gazeteci Tutkun Akbaş’ın Cem Ersever’in Son 90 Günü Ve Kayıp Kitabı Şam’daki Kemancı’ üzerine çıkan bir haberden:
“Ersever’in son 90 gününde en önemli isim işadamı Cemal Alparslan Ertuğ. 1993’te kurulan TBMM Faili Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu, JİTEM’in kurucularından emekli Binbaşı Cem Ersever’in de dinlenilmesine karar vermişti. Cemal Alparslan Ertuğ, komisyon üyelerinden biri olan eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel’in de eski bir arkadaşıydı. Ertuğ da Ersever’le ilk kez bu sayede tanıştı. Tanışıklığının üzerinden üç ay geçmişti ki Ersever öldürüldü. Ertuğ’un, Ersever’le yakın ilişki kurmasında asıl etkili olan kişi, özel güvenlik işi ile uğraşan eski bir askerdi. (Adının açıklanmasını istemiyor.) Ersever, Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda uzun süre görev yapmış eski asker sayesinde İstanbul’da kendine yeni dostlar edinmişti. Emekliliğinden sonra girdiği ekonomik darboğazda, Ersever’in imdadına Cemal Alparslan Ertuğ yetişmişti. Ertuğ, Ersever’e, “Sana bir güvenlik şirketi kuralım” önerisinde bulunmuştu. Cemal Alparslan Ertuğ, öncelikle Ersever’e İstanbul’da yaşayacağı güvenli bir ev bulunmasını sağlamış....”
Ve son olarak ODATV’den:
“Cemal Alparslan Ertuğ, Ersever cinayetinden sonra Adnan Akfırat’a gelerek, cinayeti Hanefi Avcı’nın adamlarının işlediğini söyledi.(Adnan Akfırat, Eşref Bitlis Suikastı, Kaynak Yayınları, s.125-140)”
Esas işler şimdi karışıyor. Önce Ergenekon İddianamesi’nde Mehmet Eymür’ün savcılara verdiği ifade:
“Mehmet EYMÜR, 17,06,2008 tarihinde tanık olarak alınan İfadesinde; Semih Tufan GÜLALTAY’ı şahsen tanımadığını, ancak Alpaslan Cemal ERTUĞ bu şahsın milliyetçi bir kişi olduğunu ve faydalı olabileceğini söylediğini, Kendisinin bu gibi konulardan biraz dilinin yandığı için bu şahsı bir müddet kontrole aldığını, Semih Tufan GÜLALTAY’m tahsilat işleri yaptığı, kirli işlerle uğraştığı, ağzının çok bozuk olduğu hususlarını öğrendiği için bu şahıstan faydalanmayı düşünmediğini, Ancak buna rağmen Semih Tufan iki veya üç defa birisi Kendilerinde eskiden şoförlük yapan bir teşkilat mensubu vasıtasıyla Mersin’de olan bazı olayları anlatmak üzere görevli arkadaşlarla görüştüğünü bir de İran’la ilgili bir konuda Mit mensubu personelle görüştüğünü bildiğini, bunun dışında kendisi Amerika’dayken Türk İntikam Tugayları adı altında örgütlenerek eski İnsan Haklan Derneği başkanı Akın BİRDAL’a saldın düzenlediklerini duyduğunu..”
Ergenekon’dan devam ediyoruz. Bu kez adı geçen Akın Birdal suikastının azmettiricisi ve iddialara göre Türk İntikam Tugayı’nın lideri Semih Tufan Gülaltay’ın savunmasıyla ilgili haber:
“28 Şubat sürecini, Mehmet Eymür ve sağ kolu Cemal Alpaslan Ertuğ’un planladığını” öne süren Gülaltay, “Ertuğ’un, DEV-YOL’un Marmara Bölgesi sorumlusu olduğunu” iddia etti. Gülaltay, “Ertuğ’un, Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alpaslan Arslan’ın Yeditepe Hukuk Bürosunu tutan ve döşeyen, Kırgızistan’a PKK’yı yerleştiren kişi olduğunu” savundu. ”
Yine Ergenekon bu kez Jandarma’dan maaşlı yazar Ergün Poyraz’ın mahkemeden talebi: “MİT’ten, Cemal Alpaslan Ertuğ’un kurumda hangi tarihte görev yaptığı, görevine devam edip etmediği, bu kişinin Danıştay saldırısını gerçekleştiren Alparslan Arslan’ın bürosunu donatıp donatmadığının sorulmasını istedi. Tuncay Güney’in, Ertuğ tarafından MİT İstanbul Bölge Müdürlüğüne teslim edilip edilmediğinin sorulmasını isteyen Poyraz, Ertuğ’un Danıştay saldırısında yer alıp almadığının, Mehmet Eymür ile ilişkilerinin sorulmasını talep etti.”
İşte bütün bu haberlerde geçen ortak isim yıllar sonra ilk kez görünür oldu ve TVNET’te Ferhat Ünlü’nün İstihbarat programına çıktı geçen hafta. İşadamı ve İstihbarat uzmanı titriyle ama MİT’ten “Riyaset” diye bahsetmekten, programın sunucusuna kendi çevirisi olan KGB’nin Ajan Devşirme Yöntemleri kitabını hediye etmekten yani kendini açığa çıkarmaktan çekinmeyerek. Bir istihbaratçının emeklilikten sonra bile yapmayacağı bir şey.
Bütün bunları, kendisinin söylediğine göre Balıkçı’nın 1996’da başlayan PKK-devlet görüşmelerinde az bir rolü olduğunu söylemek için göze almış. Esas ilginç olanı bu programa esasen bu temaslarda birlikte çalıştığı Kürt cephesinden isimlerle birlikte çıkacağını söylemesiydi. Onlar son anda vazgeçmişler. Adlarını vermedi. Devletin PKK adına görüştüğü isimler olduğuna göre onları tanıyor olmalıyız. Böyle bir biyografisi olan bir ismin Kürt siyasetinden de programlara birlikte çıkacak kadar yakın dostları olmasına herhalde şaşırmamak gerek.
Türkiye’de cumhurbaşkanının zehirlendiğine, derin devletin neden tam olarak aydınlatılamadığına, 30 yıldır bir savaşın niye bitmediğine şaşırmadığımız gibi...
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞAnayasa Madde 66: Türk vatandaşlığı 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Kusursuz fırtına’nın tam ortasında: Türkiye krizler kavşağında hangi yola sapacak? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBüyük Buhran… 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEİslâmcıların iki yüzü, Türkçülerin devleti ve Kürt sorununun çözümü 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanBeslenmenin farklı yollarından kaçış yok 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluKim demiş İslam ülkeleri bir araya gelemiyor diye 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazRüşvetçileri merak eden bir savcı var mı? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNLevant’taki İsrail düşü Türkiye için kâbus mu? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBir Demokrasi Kurultayı hikâyesi 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMalazgirt ruhu: Sultan Alpaslan ve Cevdet Sunay yeni Türkiye’ye el sallıyordu 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞDİYANET NE ZAMAN ”KENTLİ” OLACAK? 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025