Yıldıray OĞUR
1928’de CHP Birinci Umum Müfettişi olarak Dersim’e gidip rapor yazan Dr. İbrahim Tali (Öngören), 2510 Sayılı İskân Kanunu’nun çıkmasından ardından Trakya için kurulan İkinci Umum Müfettişi olarak görevlendirildi. (İskan Kanunu’nda Dahiliye Vekaleti’ne “casuslukları sezilenlerin sınır boylarından uzaklaştırma” yetkisi veriliyordu)
İbrahim Tali, 6 Mayıs 1934’de başlayan ve 33 gün süren gezisini tamamlayıp raporunu CHP Genel Sekreteri Recep Peker’e sundu. Teklifler bölümünde şöyle diyordu:
“Trakya’nın başlıca ihraç mallarından olan peynircilik de, beş on seneden beri gayri Türk unsurlar elinde kalmış ve bunlar, hasis emellerle sütlerin yarı yağını aldıktan sonra peynir yaptıklarından, Edirne peyniri namıyla dış pazarlarda mühim mevki işgal eden peynirlerimiz, son senelerde mevkiini kaybedip, dış pazarlara gönderilemez olmuştu.”
“Yahudiler Trakya’yı Filistin’e eş yapma davasındadır. Trakya’nın bütün iktisadi kaynaklarına elini uzatmış olan bu unsurun Trakya Türkü’nün kanını daha fazla emmesine müsaade etmemek Trakya’nın inkişafı için en büyük ihtiyaçtır.”
“Trakya’da Türk hayatı, Türk iktisadiyatı, Türk emniyeti, Türk rejim ve inkilabı için muhakkak gizli bir tehlike halinde yaşayan ve bir ihtimal olarak da işçi kulüpleriyle memlekette komünizmin çekirdeğini kurmak isteyen (Yahudi) meselesini artık en köklü bir surette halletmek Türk Trakya’ya nefes vermek için kati bir zarurettir.”
Ne tesadüf ki gezisinin bitip raporunu sunmasından kısa bir süre sonra 21 Haziran 1934’te ilk olaylar Çanakkale ve Gelibolu’da başladı. Ardından Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne’ye sıçrayan olaylarda Bizans’tan beri Trakya’da yaşayan binlerce Yahudi’nin dükkanları, evleri yağmalandı, Yahudilere ekmek satılmadı ve binlerce Yahudi İstanbul’a göç etmeye başladı.
Olayları günlerce görmeyen gazeteler, İstanbul’a gelen Yahudi vatandaşların sayısı artık gözlerden kaçırılamayacak kadar olunca haberler yapmaya başladılar.
11 Temmuz 1934 günkü Cumhuriyet’in birinci sayfasında “Musevilerin hicreti” başlıklı habere göre “Edirne’den ayrılan Musevilerin İstanbul’a hicretinin sebebi bir cebir ve tazyik değil son iktisadi buhran yüzünden orada umdukları kazancı temin edememeleri”ydi
“Peki neden bir gecede hepsi bu karara varıp göç etmişlerdi” sorusuna cevap da ertesi günkü nüshada geldi. “Ortada hiçbir şey olmadığı halde geceyi müthiş bir korku içinde geçirerek sabah erkenden istasyona akın eden” Musevilerdi gelenler.
Uzunköprü’den Yahudilerin geliş sebebi ise daha basitti: “Uzunköprü’de Yahudiler geçen ayın yirmisinden itibaren Türklere boykot yapmışlardır. Bu vaziyet karşısında Türkler de icap eden tedbirleri almış vaziyetin sökmeyeceğini anlayan Yahudiler bize burada ekmek kalmadı diyerek Uzunköprü’yü terk etmişlerdir.” (12 Temmuz 1934/Cumhuriyet)
Gazetelere göre sınırlı yağma işlerine karışanlar da Çingenelerden başkası değildi.
Ankara ise olaylara daha ciddi yaklaştı. Teftiş için Trakya’ya giden İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’nın dönmesinin ardından Ankara’da Mustafa Kemal başkanlığında bir toplantı düzenlendi. Toplantının sonucunda yayınlanan tebliği 14 Temmuz 1934 günü Anadolu Ajansı abonelerine duyurdu. Olaylar ve alınan tedbirler hakkında ayrıntılara yer verilen tebliğde olayların arkasındaki sebepler sıralanırken “Türk ve Yahudiler” arasındaki geçimsizliğe neden olan düşünceler şöyle anlatılmıştı:
“Bu karşılıklı şikayetlerde beynelmilel semitizm ve antisemitizm edebiyatının bütün siyasi, iktisadi ve milli anasırı görülmekte olduktan başka Türkiye’ye ait bir hususiyet olarak Yahudilerin yabancı dil ve harsta kalmakta ısrar ettikleri ve içlerinde demilitarize mıntıkalarda memleketin emniyeti için zararlı ve casus adamlar bulunduğu hakkındaki zanlar mevcuttur. Diğer taraftan Yahudi münevverleri milli hars meselesinin imparatorluğa ait hatalar olduğunu haklı olarak söyledikten sonra Türk kültürü ile kaynaşma gösterdikleri arzunun.....”
Musevi cemaati o arzuyu göstermek için Vatandaş Türkçe Konuş kampanyalarına katıldı.
Ama dünyada Yahudi olmanın zorlaştığı yıllar daha yeni başlıyordu.
Savaş patlamıştı. Naziler Avrupa’da ilerlemekte, çeşitli ülkelerde iktidara gelmekteydiler. Romanya da onlardan biriydi.
Eski bir gemiye tıka basa binen 103’ü çocuk 769 Romanyalı Yahudi’yi taşıyan Struma gemisi Filistin’e gitmek için İngiltere’den vize alamamış, İstanbul açıklarında da arızalanmıştı. 9 hafta boyunca İstanbul’da bekleyen motoru çalışmayan gemiyi, Türkiye hükümeti, 23 Şubat 1942’de Şile açıklarına çektirdi. Sürüklenen gemi, Nazilere yardım taşıyan bir gemi zanneden bir Rus denizaltısı tarafından vurularak batırıldı.
Savaşta tarafsızlığını korumak isteyen Ankara’nın gemidekilerin karaya çıkmasına neden izin vermediğini Başbakan Refik Saydam şöyle açıklamıştı: “Türkiye başkaları tarafından arzu edilmeyen insanlar için vatan hizmeti göremez.”
Facia haberi, dünya Yahudilerini yasa sokmuştu. 11 Mart 1942 günü Anadolu Ajansı Kudüs’ten Ağlama Duvarı’nda Struma Faciası için düzenlenen bir matemin haberini geçti. Haberi geçen muhabirin adı Rosette Coryell’di. Ya da kızlık adıyla Roza Avidor. İstanbullu bir Musevi olan, Paris’te eğitim görmüş bir Anadolu Ajansı muhabiri olan Rosette’nin haberi ertesi gün pek çok gazetede yer aldı.
20 Nisan 1942 günü TBMM’de o sıralarda bağımsız bir şirket statüsünde olan Anadolu Ajansı’na 50 bin lira yardım yapılması görüşülmekteydi.
Kürsüye, Mustafa Kemal’in Ankara’da kurduğu Hâkimiyet-i Milliye Gazetesi’nin yazı işleri müdürlüğünü yaptıktan sonra, 1927’den beri Çanakkale vekili olarak Meclis’te bulunan tecrübeli bir gazeteci-siyasetçi olan Ziya Gevher Etili çıktı. Bu yardıma itirazı vardı:
“…Anadolu Ajansı memleketin en temiz unsurlarından teşekkül etmiştir. Bu kadar millî olan bir teşekkül söylemek istemiyorum, maalesef son zamanlarda beynelmilel bir uzuv olmağa başlamıştır. Çünkü arkadaşlar, burada çalışanların yüzde hemen yarısını ırkımın haricinde görüyorum. Birtakım yabancı unsurlar hattâ Yahudi, Rum kalmıyor da İspanyol, Portekiz belki Cenubi Amerika'dan da birçok insanlar böyle garip garip şahsiyetler türemiştir…. Benim Memleketim, benim Partim, benim Meclisim, benim Devletim böyle insanları kabul etmez.
Matbuat umum müdürlüğü Başvekâlete bağlıdır, ajans bir şirket halinde kalamaz, oraya ilhak edilmelidir. Muhterem Başvekilim bu ajans işini temizleyecektir, orada temiz insanlar göreceğiz. Arkadaşlar, size garip bir şey daha arzedeyim, isim söylemeye hacet yok. Ne kadar Yahudi ismi varsa, Hayımdan tut da Salamonuna kadar, orada. Oraya başmuharrir, tercüman olurlar…Merak eder sorarsınız, bunları kim yazmış, altına bakarsınız mütercimi Yahudilerden biridir. Demek ki arkadaşlar burada anormal bir şey var. Bunun önüne geçmek lâzımdır! Bu, vatan işi, propaganda işidir, benim propağandamdır. Size bir şey daha arzedeyim, Struma vapuru hâdisesini hep bilirsiniz. Bir Yahudi vapuru geldi, yalancıktan bozuldu, aylarca İstanbul'da kaldı. Bu devlet o adamları aylarca besledi. Ben kendi çocuğumdan 300 gram ekmeği esirgerken bu nankörlerin iaşesini Devlet temin etti. Bu vapura erzak verdi. Böyle oldu değil mi arkadaşlar? Devletin başına belâ oldu. Gittiler, belâlarını da kendileri buldular. Arkadaşlar, Siyonistler bunları bu Devlet aleyhinde, bu lütufkârlıkları silâh olarak kullandılar ve bu, Anadolu Ajansı vasıtasıyla gazetelerimize geçti. İşte Anadolu Ajansının telgrafı, okuyayım mı? (Oku dinleyelim sesleri, biliyoruz sesleri). 12 Mart tarihli Ulus gazetesinde Kudüs'ten gelen telgraf. Ağlama duvarı altında yahudilerin yaptığı matem merasiminden bahsediyor. Tabii mütercimi ve sairesi Yahudi olursa böyle neşriyat yapılır. Demek ki arkadaşlar biz kendi elimizle o Yahudileri yetiştiriyoruz. Devlet bu nankörleri besledi...Yakışır mı arkadaşlar bu hal? Benim böyle senelerce en yakından tanıdığım, en kutsi cidal arkadaşım olarak tanıdığım bu kıymetli arkadaşlar üçüncü plâna insinler. Soysuzlar onların yerini alsınlar. Bunlar birtakım Lavantenlerdir. Bu milletin çocukları bunların hepsini 20 defa okutacak kadar lisan bilir. Politik sahada daha iyi, onların 40 mislini yaparlar… Bunun için bu 50 bin lira fazladır. Bir dakika bile verilmesi caiz değildir. Bu parayı bütçeden çıkardığımız gün bu adamlar tasfiye edilir, bu para millete kalır. Onun için bağrım yanık olarak ve büyük bir saffeti kalble söylüyorum. Başvekilimiz bu Anadolu Ajansı’nı kendi ellerine alsın ve ıslah etsin. Bu lûtfunu burada dinlemek istiyorum (Alkışlar).”
Ardından kürsüye CHP’li başvekil Dr. Refik Saydam çıkar.
“Arkadaşlar; Anadolu Ajansı ıslaha muhtaç olabilir, içerisinde şu veya bu şekilde bazı insanlar bulunabilir. Bunların kâffesi ıslah olunur. Kudüs'ten gelen telgraf üzerinde beyanatta bulundular. Heyeti umumiyesiyle okumuş olsalardı göreceklerdi ki, telgraf tamamen bizim lehimizde ve kabul etmiyenlerin aleyhlerindedir...Esasen bunların batması faciası üzerinde, Hükümetin neşretmiş olduğu komünike hepinizin hatırındadır. Biz bu hususta elimizden gelen her şeyi yaptık. Maddi, mânevi en ufak mesuliyetimiz yoktur. Türkiye, başkalan tarafından arzu edilmeyen insanlara melce, olamaz. Türkiye başkaları tarafından arzu edilmeyen insanlar için vatan hizmeti göremez. Bizim tuttuğumuz yol budur. Kendilerini bu sebepten İstanbul'da alıkoyamadık. Çok yazık ki bir kazaya kurban gittiler. Şunu da arzedeyim, bu bizim noktai hareketimizi gösteren bir misaldir. Bunu tashih etmek isterim.”
Oylama sonunda Anadolu Ajansı’na 50 bin liralık ek ödeme kabul edildi.
Ama rejime en yakın gazetecilerden biri olan Ziya Gevher Etili’nin konuşması kısa sürede sonuç verdi. Önce Anadolu Ajansı Başbakanlığa bağlandı.
4 Mayıs 1942 günü ise Başbakan Refik Saydam’ın yayınladığı bir genelgeyle aralarında Rosette Coryell’in de olduğu hepsi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Musevi ve “dönme” 26 ajans çalışanının işine son verildi.
Karar, Başbakanlık Basın Dairesi Genel Müdürü Selim Sarper’in Almanya karşıtı Anadolu Ajansı müdürü Muvaffak Menemencioğlu’na bir uyarısıydı da. Aynı zamanda Almanya’ya çakılmış bir selam.
Johannes Glasneck’in Alman Faşizminin Türkiye’deki Propaganda Faaliyetleri kitabında yer verdiği 1942 yılında Ankara’daki Alman Büyükelçiliği’nden Berlin’deki Nazi iktidarına geçilen telgraflarda Türkiye medyasından ve özellikle Anadolu Ajansı’nın Almanya karşıtı haberlerinden şikayet edilmekteydi.
Glasneck'in kitabına göre, 26 Musevi ajans çalışanının işten çıkarılması haberi için telgraflarda şöyle denmişti: “Düşmanı destekleyen Yahudi elementlerin Anadolu Ajansı’ndan temizlenip, ajans haberlerinin istenilen yöne çekilebileceği umulmaktadır.”
Rosette Coryell, işten çıkarıldıktan sonra New York gidip doktora yaptı, sonra Paris’e gidip dünyaca ünlü savaş fotoğrafçısı Robert Capa ile çalıştı.
Başbakan Doktor Refik Saydam, kısa bir süre sonra Milli Şef İnönü ile anlaşmazlığa düştü, 7 Temmuz 1942’de de besin zehirlenmesi sonucu öldü.
Ziya Gevher Etili, 1943 yılına kadar CHP vekilliği yaptı. 1946’da Anadolu Ajansı İstanbul Müdürlüğüne, 1948’de ise Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’ne atandı.
2015 yılında Anadolu Ajansı abonelerine şöyle bir haber geçti:
Büyük Edirne Sinagogu'nun açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Ülkemiz Yahudiler için huzur limanı olmuştur.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025