Yıldıray OĞUR
15 Temmuz 2016 gecesi darbecilere direnmek için İstanbul ve Ankara’da sokaklara çıkan cesur vatandaşlar içinde herhalde o gece Genelkurmay Karargahı’nın önünde toplananlara ayrı bir parantez açmak gerekir.
Sıradan vatandaşların normal zamanlarda dahi önünden geçerken tedirginlik duyduğu Genelkurmay Başkanlığı binası o güne kadar yapılmış her darbenin merkeziydi.
Şüphesiz bir darbeye direnmek için gidilecek en doğru ama en tehlikeli adresti.
Ama bu risk bile binlerce insanın o gece Genelkurmay’ın önünde toplanmasını engelleyememişti.
Gece boyunca binadan, helikopterlerden üzerlerine ateş açıldı, karargahtan çıkan tanklar insanları ezdi. O gece İstanbul ve Ankara’da darbeye direnilen noktalar içinde en çok şehit de (35) Genelkurmay’ın önünde verildi.
Ama buna rağmen gecenin ilerleyen saatlerinde bir grup vatandaş bir adım daha ileri gidip, darbeyi merkezinde durdurmak için Genelkurmay’ın içine girdi.
O anlara ait cep telefonu kayıtlarında bir grup vatandaşın Genelkurmay karargahının koridorlarındaki odalara girip çıkararak o saatlerde kendisinden haber alınamayan Genelkurmay Başkanı’nı aradığı bile görülüyor. Bu cesur insanların çoğunun adını bilmiyoruz.
Biri hariç.
Koridordaki güvenlik kamerası görüntülerinde kendinden emin adımlarla Genelkurmay’da dolaşan, telefonuyla görüntü çeken, kapıları zorlayan lacivert t-shirt, kot pantolon ve beyaz spor ayakkabılı gencin adı Muhammet Cihat Tahiroğlu.
(https://www.youtube.com/watch?v=2wg6x1lYzyE 0.12 saniyeden sonra)

Gazi Üniversitesi’nde Makine Mühendisliği okuyan 20’li yaşlardaki Tahiroğlu, Afşin’den Ankara’ya üniversite okumaya gelmiş. Babası Afşin’de esnaflık yapıyor.
Onun hakkında bu kadar çok şey bilmemizin nedeni 2581 sayfalık iddianamede saklı.
Geçen hafta üç yıllık mahkeme sonunda kararların verildiği Genelkurmay Çatı Davası’nın iddianamesinde yer alan darbeci askerlerin ifadelerden okuyalım:
“İkinci katta kalabalık bir sivil vatandaş grubu vardı. Vatandaşlara çıkmaları yönünde telkinde bulunduk, bunun üzerine bu esnada yukarıdaki kattan birkaç el silah sesi
geldi, bir süre sonra Genelkurmay İkinci Başkanı’nın eski koruma subayı sivil bir vatandaşa tabanca ile ateş ederek ayağından vurdu, tuğamiral ... vatandaşlara sürekli küfür ederek boşaltmalarını istediğini, bu esnada Özel Kuvvetlerden tam teçhizatlı 3 kişi geldi ve katta bulunan vatandaşlar dışarıya çıkarıldı.”
Güvenlik kamerası görüntülerinde az önce Cihat’ın da aralarında olduğu vatandaşların dolaştığı koridorlarda artık tam teçhizatlı askerler ve yerde yatan bir sivil görünüyor. Herkes dışarıya çıkarılmış.
Ama bir kişi hariç. İddianamedeki bir ifadeden devam edelim:
“Bekleme salonuna geçerek sabah saat 05:00 sıralarına kadar bekledik... Aynı katta bulunan Protokol Subaylarının
odasına gittiğimde burada masanın altına gizlenmiş 20’li yaşlarda kendisinin makine bölümü öğrencisi olduğunu söyleyen sivil bir vatandaş gördüm, kendisi ‘ateş etme çıkıyorum’ diye seslendi ve şahsa silahını doğrultarak ayağa kalkmasını söyledim. Mehmet Partigöç’ün yanında bulunan kareli gömlekli sivil giyimli subay olduğunu düşündüğüm
kişiye bu şahsı teslim ettim, bu kişi de sivil vatandaşı yere yatırarak ellerini gözlerini bağladıktan sonra onu tuvalete götürdü.”
Hikaye burada da bitmiyor. O akşam MİT’e gelen ihbar üzerine Kara Kuvvetleri Komutanı ile birlikte Kara Havacılık Okulu’nu teftişe giden, Genelkurmay’a döndükten sonra da darbeciler tarafından komutanlarıyla birlikte derdest edilip gözaltına alınan Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı’nın emir subayı yüzbaşı anlatmaya devam etsin:
“Beni Genelkurmay 2. Başkanı’nın Emir Subayı odasına
götürdüler ve kontrol altında tutulmam talimatını verdiler. Sabah 8-9 sıralarına kadar bu odada bekledim. Bir müddet sonra yanıma Cihat isimli bir vatandaşı Genelkurmay’a girdiği için getirdiler. Bir müddet sonra özel kuvvetler personeli güvenlik gerekçesiyle beni ve sivil vatandaşı üst kata çıkardı, saat 13.00 sıralarına kadar burada bekledik ve yanlarımıza özel kuvvetler personeli yoktu. Seslerin kesilmesi üzerine aşağı indik ve dışarıda bekleyen polislere teslim olduk.”
Artık darbe bastırılmış, polis Akıncı Üssü’ne gitmeyen Genelkurmay’da kalan darbecileri gözaltına almıştır.
Ama o gece darbeye direnmek için Genelkurmay’a giren Makine mühendisi Cihat’ın uzun gecesi hala devam etmektedir.
Hikayenin devamı iddianamenin 1534 ve 2499’uncu sayfalarında yer alan iki fotoğraf karesinde.
Fotoğraflarda sadece iç çamaşırlarıyla kalmış darbeci askerler polislerin arasında gözaltına alınırken görülüyor.


İddianamedeki o karelerde bir kişinin ismi yok; Üzerindeki kıyafetler çıkarılmış olarak polislerin arasında götürülen Muhammet Cihat’ın.
Muhammed Cihat, 16 Nisan günü öğle saatlerinde diğer darbeci askerlerle birlikte gözaltına alınıp, Başkent Spor Salonu’ndaki gözaltı merkezine götürülmüş, iki gün boyunca polislere sivil bir öğrenci olduğunu, darbecilere direnmek için Genelkurmay’a girdiğini, darbeciler tarafından gözaltına alındığını anlatmış ama o şartlarda kimseyi inandıramamıştı.
Bu arada ondan geceden beri haber alamayan Maraş’taki ailesi endişeye kapılıp, Ankara’ya gelerek oğullarını aramaya başlamış, hastaneleri, morgları, polis karakollarını gezmişlerdi.
Ailesi, Cihat’ın izini ancak üç gün sonra bulabildi.
18 Temmuz sabahı gerçek ortaya çıkınca Cihat serbest bırakıldı.

Başından geçenleri daha sonra sadece Maraş’ta çıkan bir yerel gazeteye anlatmış:
“Karargaha girdiğimizde o gece, darbeci askerler tarafından bizim üzerimize açılan ateş sonucu çoğu vatandaş canlarını kurtarmak için tekrar dışarı çıkmayı başardı. O gece Genelkurmay Karargahında en son ben kalmıştım. Boş olan, güvenlik kameralarının da bulunduğu bir odada gizlenmeyi başardım. Ancak sabahın erken saatlerinde darbeci subaylar tarafından yakalandım. Ellerimi ve gözlerimi bağlayarak sorguya aldılar. Bana, kimin talimatı ile buradasın diye sordular. Bende, o gece Cumhurbaşkanımızın canlı yayında vatandaşlara, sokaklara, meydanlara inin talimatıyla buraya geldiğimi söyledim. 16 Temmuz günü saat 15.00'a kadar darbeciler tarafından rehin alındım. Daha sonra Genelkurmay Başkanlığına giren polisler tarafından ifademe başvurulmak üzere götürüldüm. 18 Temmuz sabahı saat 06.00'da serbest bırakıldım."
O gece darbecilere Genelkurmay’ın içine girerek direnen, darbeciler tarafından gözaltına alınan, ardından darbeci diye gözaltına alınıp günlerce bir spor salonunda yarı çıplak direndiği darbecilerle yaşamış bir gün içinde darbenin bütün cephelerini görmüş o gecenin isimsiz kahramanlarından Muhammed Cihat’ın hikayesi böyle.
Yine de o karmaşadan kurtulduğu, hakkındaki adalet de üç gün içinde tecelli ettiği için şanslı sayılır.
O gece Genelkurmay’da onunla birlikte darbeciler tarafından gözaltına alınan, ardından darbeci olarak tutuklanan ama hakkında adaletin tecelli etmesi için üç yıl hapiste yatması gereken Genelkurmay Harekat Plan Daire Başkanı Tümgeneral Baki Kavun onun kadar şanslı değildi.
Savcı iddianamesinde darbe gecesi sabaha karşı Genelkurmay’daki tutuklanma görüntülerini “darbe başarısız olunca kendi kendisini derdest ettirdiği” şeklinde değerlendirmişti.
O görüntüler “Kendi kendini derdest ettiren FETÖ’cü” başlıklarıyla günlerce gazetelerde ve televizyonlarda dolaşımda kaldı. Hatta Anadolu Ajansı onun için özel bir video bile hazırladı.
https://www.youtube.com/watch?v=PI8fiFOOu6Y
Üç yıl süren mahkemede Tümgeneral Kavun, bu suçlamaları reddetti. Onun derdest edilerek, gözlerini bağlanıp gözaltına alındığını gören pek çok tanık ifadesi ortaya çıktı.
Ve geçen hafta de Baki Kavun Genelkurmay Çatı Davası’ndan beraat etti.
Yine aynı davada üç yıldır tutuklu yargılanan Genelkurmay Başkanlığı Plan ve Prensipler Dairesi Başkanı Korgeneral Salih Ulusoy da darbecilik suçlamasından beraat ederek, tahliye edildi.
1959 doğumlu Ulusoy, darbe davasında yargılanan en üst düzey komutanlardan biriydi. Darbeden beş gün sonra Genelkurmay Başkanı’nın yaveri Levent Türkkan’ın “Kesin cemaatçi olduğunu biliyorum” ifadesi üzerine tutuklanan Ulusoy, darbe sırasında bulunmadığı karargaha görüntülere göre gece yarısı gelmiş bir süre koridorlarda dolaştıktan sonra da oradan ayrılmıştı.
Mahkemedeki savunmasında darbe haberini alınca direnmek için akrabası olan Memur-Sen’e bağlı sendika başkanı ile nizamiyeden Genelkurmay’a girmeye çalıştığını oradaki durumu görünce ayrılıp, başka karargahları denediğini, o gece Savunma Bakanı, Başbakan’ın danışmanıyla darbeye karşı faaliyetler için görüşmeler yaptığını anlatmıştı. Aleyhindeki haberlere, televizyonlara çıkan bazı emekli askerlerin ifadelerine rağmen, askeri bilirkişi raporu, HTS kayıtları ve tanık ifadeleri de bu anlatımları destekleyince Ulusoy üç yıl sonra darbe suçlamasından beraat etti.
Üç yıl sonra da olsa darbe yöneticisi üst düzey komutanların yargılandığı davada, iddianamelere rağmen verilen bu beraat kararları, Ankara’daki darbe davalarının Türkiye’deki yargı standartlarının çok üstündeki adalet performansının ve hakimlerin özgüveninin göstergesi.
Özellikle de üzerinden üç yıl geçmesine rağmen hala darbeyle ilgisiz, mensubiyet dışında bir suçun, suçlamanın, delilin ortada olmadığı, düşük profilli isimlerin yargılandığı FETÖ davalarında bile pek çok hakimin eli bir türlü beraat kararı vermeye gitmezken...
Halbuki nasıl 15 Temmuz gecesi vatandaşların üzerine düşen görev darbeye direnmekti, Cihat’ın yaptığını yapmaktı.
Bugün herkesin üzerine düşen görev de adaleti savunmak, masumların arada kaynamasını engellemek için titizlik göstermek, Ankara’da darbenin yöneticilerinin yargılandığı davadaki hakimlerin yaptığını yapabilmek.
Üç yıl önce o gece sokağa çıkmak cesaret istiyordu, üç yıl sonra bugün de herkes için adalet istemek cesaret istiyor.
İkisi de riskli, ikisinin de bir bedeli var ama ikisi de vatanseverlik.
Günün sonunda da hem Cihatlar hem de adaleti sağlayan hakimler hatırlanacak...
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları








































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025