Ahmet ALTAN
Adına “şike operasyonu” denince sanki sadece “futbolla” ilgiliymiş gibi bir izlenim uyandıran bu son operasyon, futboldan çok daha derin ve çok daha geniş bir suç alanını kapsıyor aslında.
Kulüplerin prestijinin arkasına saklanan ve milyonlarca taraftarın sevgisinin koruyuculuğuna güvenen en büyük suç organizasyonlarından biri yıllardan beri özgürce suç işliyordu.
Ve, dokunulmuyordu.
Hemen hemen herkes olanları biliyordu ama kimse işin üstüne gidemiyordu.
Doğrusu ya, bugün Cumhuriyet tarihinin en büyük operasyonlarından birini gerçekleştiren hükümeti, savcıları ve polisleri canı gönülden kutlamak gerek.
Onların kararlılığına minnettar olmalıyız.
Susurluk ve Ergenekon’la kaynaşmış mafya güçlerinin en büyük gelir kaynağı futboldu.
Buralarda rahatça örgütlenmişlerdi.
Bugün Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe öne çıkmış görünüyor ama “karanlık” ilişkileri olan tek kulüp Fenerbahçe değil.
Üç büyüklerin üçünün de “tuhaf” ilişkileri var.
Fenerbahçe’nin ve Aziz Yıldırım’ın çevresinin Sedat Peker’in adamları tarafından çevrildiğini bu işlerle ilgili herkes konuşuyordu.
Zaten bu son operasyonda yakalananların çoğunun Peker’le bir ilişkisi var.
Beşiktaş’ın ise Alaaddin Çakıcı’yla ilişkileri ve Çakıcı’ya pasaport alabilmek için belgeler düzenlediği ortaya çıkmıştı.
Bu haberler gazetelerde yazılmıştı.
Galatasaray’ın ise bugünlerde yeniden gündeme gelen Susurluk soruşturmalarıyla birlikte adı manşetlere çıkan Mehmet Ağar’la anlaşılmaz ilişkileri sır değildi.
Bu ilişkiler o derecedeydi ki Ağar bir “basın toplantısını” Florya’nın bahçesinde düzenlemişti.
Her büyük kulübün yöneticilerinin “silahlı” birileriyle ilişki kurması sanki normalmiş gibi davranılıyordu.
Kimse bunu sorgulamıyor, kimse bunu yadırgamıyordu.
Gerçekler apaçık ortadayken gazetelerin genel yayın müdürleri, eski genelkurmay başkanları Aziz Yıldırım’la yakın ilişkiler kurmaktan çekinmiyorlardı.
Takım sevgisi, herkesi bir şekilde körleştiriyordu.
Başbakan bile daha geçenlerde Aziz Yıldırım’ı kabul etmişti.
Zaten futbol kulüplerinin çevrelerinde örgütlenenler de “takım sevgisinin” bu zırh gibi sağlam koruyuculuğuna güveniyorlardı.
O zırhın ardında milyonlarca dolarlık işler dönüyordu.
“Bahis” işleri büyüdükçe milyon dolarların da miktarı artıyordu.
Ergenekon’un en büyük para kaynaklarından biri futboldu.
Üstelik bu sorun çok uzun zamandan beri biliniyordu.
2004 yılında Milliyet gazetesinde bu ilişkileri deşifre eden “konuşma” kayıtları yayımlanmıştı ama soruşturma daha öteye gidememişti.
Bu ülkenin belki de en kirli alanı olan “futbola” bugüne kadar kimse dokunamadı.
Kimsenin cesareti buna yetmedi.
Şimdi olağanüstü bir operasyonla karşı karşıyayız.
Adı “şike operasyonu” olsa da resmî suçlama belgesinin üstünde “silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” yazıyor.
Çünkü işin içinde “silah” ve şiddet var.
Fenerbahçe kaptanı Rüştü’nün kulübün bahçesinde dövülmesi, bir Fenerbahçe muhabirinin esrarengiz şekilde bıçaklanması, Beşiktaşlı amigolardan birinin diğerini vurup öldürmesi, Ahmet Çakar’ın uğradığı silahlı saldırı hep geçiştirildi.
Bir Galatasaray yöneticisiyle Aziz Yıldırım arasında “şeref tribününde” geçen bir konuşma gazetelere yansıdı ama kimse “ne diyorsunuz” diye sormadı, bu yöneticiler birbirlerini “seni evinden aldırırım” diye tehdit ediyorlardı, kim “evden alacaktı”, “evden alıp” ne yapacaktı, kulüp yöneticilerinin “evden aldırma” gücü nereden kaynaklanıyordu?
Bana sorarsanız, Ergenekon ve Balyoz davası kadar büyük bir operasyon bu son gelişme, Ergenekon-mafya ittifakının son kalesi de düşürülürse gerçekten “temiz topluma” doğru önemli bir adım daha atacağız.
Biliyorum bu yaşananları gördükçe futbolseverlerin içi acıyor ama temiz ve kaliteli bir futbola kavuşabilmek için bu “acıyı” çekmek zorundayız.
“Tuttuğumuz takım” kazandıkça futbol ve Türkiye kaybediyordu çünkü.
Karanlık ve pis bir oyuna dönmüştü futbol.
Şimdi temizleniyor.
Dün bizim manşetten söylediğimiz gibi “savcı doksandan çaktı” ve bu golle maçı Türkiye kazandı.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018