Ahmet ALTAN
Bizim medyada yeni bir kadro açıldı anlaşılan.
“Başbakan’ın gazetecileri” kadrosu.
“Paşa kükredi” gazeteciliğinden, “Recep Tayyip Erdoğan kükredi” gazeteciliğine geçiş yapıyoruz.
Bu “Başbakan’ın gazetecilerine” göre Başbakan Erdoğan ne yaparsa muhteşem yapar. Başbakan’a elleşmeyin, eleştirmeyin, laf söylemeyin.
Erdoğan askerle mi çatıştı, “Dik durdu, askeri geriletti”, Başbakan iki gün sonra aynı askerle mi anlaştı, “Başbakan gereğini yaptı”.
İki gün önce niye çatıştı, iki gün sonra niye anlaştı?
Bu yeni “komuta kademesi” ile Başbakan birlikte çalışacağı için bu kadro “Başbakan’ın takımı” imiş, onun için “yeni kadronun” istediklerini yapması çok doğruymuş.
Daha geçen gün YAŞ toplantısında Başbakan’ın aynı masaya oturduğu “yeni takımından” bir orgeneral için mahkeme “yakalama” kararı çıkarttı.
Çünkü Başbakan’ın bu yeni takımının parçası olan orgeneral, aynı başbakanı devirmek ve aleyhinde kamuoyu oluşturmak için yalanlar yazıp, iftiralar atan internet siteleri kurmuş.
Aferin Başbakan’a, kendine iyi takım seçmiş.
Birlikte masaya oturmasının üstünden üç gün geçmeden “takım arkadaşı” hapishaneye gidiyor.
Ne olacak şimdi?
Başbakan, bir paket sigara alıp “takım arkadaşını” ziyarete mi yollanacak?
Savcının hakkında “tutuklama” isteğinde bulunduğu orgenerali sen “açığa almak” yerine yeni bir göreve atarsan, daha senin imzanın mürekkebi kuramadan atamasına imza attığın adamı tutuklarlar.
Bizim başbakan fazla pragmatik.
Hadi diyelim ki o bir siyasetçidir, suda balık gibi âni manevralarla bir o yana, bir bu yana hamle eder, peki medyaya ne oluyor?
Bizim köşe yazarları da mı pragmatik?
Hep birlikte balık sürüsü gibi Başbakan ne yana dönerse onlar da o yana mı dönecek?
Eğer öyle yaparlarsa, kim Başbakan’a “bir de düz git kardeşim” diyecek?
Kim eleştirecek Başbakan’ı?
Kim “tutarlı” davranmasını isteyecek?
Türkiye değişiyor ama bu değişimi “sistemleştirmeyi” bir türlü beceremiyor.
Bu sistemsiz ve kuralsız değişim içinde bir yerden bir yere kaymak çok kolay, medyanın ciddi ve tutarlı önerilerine, düşmanlıktan değil en iyiyi bulmak isteğinden kaynaklanan eleştirilerine çok ihtiyaç var.
Medya bu rolünden vazgeçerse politikacıların kaygan zeminde savrulmalarını denetleyecek hiçbir güç kalmaz ortada.
Ana muhalefet aklını Ergenekon’a takmış, Ergenekon’un peşine takılmış vaziyette, Başbakan’ı denetleyecek hali yok, tek istediği Ergenekoncularla darbecileri kurtarmak.
BDP, Türkiye’yle ve Türklerle ilişkisini kesmiş sadece bölgesiyle ilgili.
MHP ise Türklüğün yüceliğini anlatmakla meşgul.
Bu şartlarda iktidarın “rota sapmalarını” eleştirecek kim kaldı?
Çok karışık günlerden geçiyoruz.
Bütün dünya çalkalanıyor.
Yeryüzü ekonomisi eğer son anda mucizevî önlemler alınamazsa büyük bir krize yuvarlanacak, Avrupa ülkelerinin ekonomileri kartondan evler gibi devriliyor, Amerika bile sallanıyor.
Bizim borsa altüst.
Dolar fırlamış gidiyor.
Sınırımızdaki Suriye’de bela büyüyor, savaştan söz edenler bile var.
Bu şartlarda herkesin düşüncelerini, görüşlerini, önerilerini dürüstçe söylemesi, fark edebildiği hatalar konusunda uyarılarda bulunması, Türkiye’nin bu boradan en az hasarla geçebilmesine yardımcı olması gerekiyor.
Ne siyaseti, ne de ekonomiyi yerleşik bir sisteme oturtmayı başarabildiğimiz için tehlikeli savrulmalar yaşamamız ihtimal dâhilinde, Başbakan’ın sorunları “gün be gün” duruma göre çözme alışkanlığı küçük sorunların çözümüne yetse de büyük sorunların çözümüne yetmiyor, düğümleniyoruz.
Başbakan’ın medyasının “biz galip geldik, artık istediğimiz gibi saçmalarız, kutsal liderimizin her hatasını alkışlarız” anlayışı bir yarar getirmez kimseye.
Kendilerine benzemeyenleri “gettolara” sürme hayallerinin kibrine ve Başbakan’ın her yaptığını alkışlama dalkavukluğunun rahatlığına kaptırırlarsa kendilerini, hep beraber kaybederiz.
Türkiye, kimsenin “tek başına” galip gelemeyeceği bir ülke, biri kendine benzemeyenleri “mağlup” kendini de “galip” hissetmeye başladığında bilin ki hep birlikte kaybetmeye doğru gidiyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018