Ahmet ALTAN
Ölüm, her zaman hayatı geçiyor.
Onun için, “siyasetin hukukun içine elini uzattığından” kuşkulandığımız Deniz Feneri ile ilgili yazmak istediklerimi ertelemek zorunda kalıyorum ister istemez.
Ama bugün hem bir “itirafçının” itiraflarını, hem Adalet Bakanı’nın açıklamalarını, hem de “görevden alınan savcıların” çevresinden yansıyanları geniş biçimde yayımlıyoruz.
Bu gazete, bu olaydaki gerçekler ortaya çıkana kadar sayfalarını her görüşe açacaktır, Adalet Bakanı’nın da, HSYK’nın da, savcıların da yaptıkları her açıklama sayfalarda yerini alacaktır, “siyasetin hukuka elini uzatmadığına” ya da “uzatan biri varsa” o bunun hesabını verene kadar bu işin peşinde olacağız.
Şimdi gelelim hayatı ertelememize neden olan o karanlık ve korkunç ölüme.
Önce bizim Genelkurmay’dan başlayalım
PKK’nın Kandil’de “yedi sivil öldürüldü” iddiasını biz sürmanşetten vermiştik, Genelkurmay, “fotoğraflar ve krokilerle” yedi kişinin içinde bombalanarak öldüğü iddia edilen arabanın bulunduğu bölgeye bomba isabet etmediğini kanıtlamıştı, bunun üzerine PKK, “Bombalanan araba aşağıya uçtu onun için onun bulunduğu yerde bomba izi yok, yukarısında var” diyerek bir video yayınladı.
Bunu da gazeteye koyduk.
Genelkurmay, bu iddiayı da geçiştirmedi, demagoji yapmadı, hamasete sapmadı, özel görev verdiği bir uçakla “arabanın vurulduğu söylenen” yerin de resimlerini çektirip bize gönderdi ve “Orada da bomba izi yok, incecik duvar bile sağlam duruyor” dedi.
Şimdi, “parçalanmış yedi kişinin” resimlerini yayınlayan PKK’nın buna bir cevap vermesi gerekiyor.
Arabanın vurulduğu yerin resmini çekip gönderecekler.
Hep birlikte bomba çukuru var mı yok mu göreceğiz, varsa yeniden Genelkurmay’a soracağız.
Aralarında küçücük çocukların da bulunduğu yedi kişiyi kimin öldürdüğünü bilmiyorum ama Genelkurmay’ın ciddiyetle, saygıdeğer ve güvenilir olmanın önemini kavrayarak çaba gösterdiğini ilk kez görüyorum.
“Askerî vesayetin” bitmesi bu demek işte, ordunun, kendisiyle ilgili ağır bir iddiaya, bu iddiayı yayımlayanları tehdit etmeye kalkışmadan, haklılığını kanıtlamak için belgeler ortaya koyarak cevap vermesi.
Bu olay, Türkiye’nin “askerî vesayet” konusunda ciddi bir kavşağı döndüğünü gösteriyor ve sadece bu olaydaki tavrı bile Genelkurmay’a çeşitli skandallarla kaybettiği prestijini önemli ölçüde tamir etme fırsatı veriyor.
Biz, “askerî vesayetten” çıkıyoruz ama Kürtler “ağır bir askerî vesayet” yaşıyorlar.
PKK, Dersim’de “futbol oynayan” polislere yaptığı saldırıda göre göre, bile bile bir kadını öldürdü, Kandil’deki bombardımanda “siviller öldürüldü” diye bağıran bir örgüt gidip yakın mesafeden “sivil” bir kadını vurdu.
Bir sivili, bir kadını, bir masumu öldürmek alçaklıktır.
Böyle alçakça bir cinayeti devlet işlediğinde, devlet görevlileri maç seyreden bir Kürt kadınını öldürdüğünde bağıracak olanlar, bir Türk kadın öldürüldüğünde susarlarsa onlar da ikiyüzlü alçaklardır bence.
Bizim bunu söylemeye hakkımız var.
Biz, Ceylan’ından Canan’ına kadar Güneydoğu’da devlet tarafından alçakça öldürülen her çocuğa, her kadına, her sivile sahip çıktık, gücümüz yettiğince bağırdık, cinayetlerin hesabını sorduk.
Kürtler de bizimle beraber bağırdı.
Şimdi nerede o Kürt aydınları, siyasetçileri, niye sesleri çıkmıyor, niye susuyorlar, bu cinayeti çok mu haklı buluyorlar, çok mu “onurlu” bu cinayet?
BDP Başkanı Demirtaş’ın kongredeki konuşmasını okudum, “Öcalan’la müzakereler başlasın” diyordu, bence de başlasın, bunda aynı fikirdeyiz, ayrıldığımız nokta bunu kimden talep edeceğimiz konusu.
Devletle Apo’yla müzakereleri sürdürüyor muydu, evet, Apo “Müzakereler yapıyoruz, tarihî bir anlaşmaya yaklaştık” dedi mi, dedi, “Devrimci halk savaşına gerek yok, durun” dedi mi, dedi, Apo bunu söyledikten iki gün sonra kim otlar arasında uyuyan on üç askeri yakarak öldürdü, kim Çukurca’da elli kiloluk bombayla tuzak kurdu, kim Apo’yla müzakereleri, Apo’yu da kenara iterek berhava etti?
Dürüstsen, müzakereleri kim durdurttuysa, onu açıkça söyler, başlamasını sağlamasını da ondan istersin.
Ama korkarım Kürt siyasetçileri bunu yapamaz.
Türkiye’de “askerî vesayet” bitti ama PKK’nın Kürtler üzerindeki askerî vesayeti sürüyor ve devlet ne yaptıysa onu taklit ediyor, sokakta insanları ensesinden vuruyor, kadınları öldürüyor, tam barış yapılacakken bir operasyonla barışı geriye itiyor, kendisini eleştirenleri aynı bizim “orducu medya” benzeri yandaş bir medyayla “hain” ilan ediyor.
Ve Kürtler sesini çıkaramıyor.
Kendi tecrübemize dayanarak şunu söyleyebilirim, “askerî vesayet” ancak demokratik ve barışçı güçlerin cesaretiyle, her türlü eleştiriyi ve “kendi taraftarlarının” tepkisini göze almasıyla biter, o cesaret yoksa o vesayet seni de “onurunu” da ezer geçer.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018