Ahmet ALTAN
Daha önce, hayata geçirilemeyen bir anayasa hazırlayan komitenin başkanlığını yapmış olan Profesör Ergun Özbudun, Neşe Düzel’le yaptığı konuşmada, “bu yöntemle yeni anayasanın hazırlanamayacağını” söyledi.
Çok akla yakın ve ikna edici bir nedeni var bu hükmün.
Birbirine taban tabana zıt dört partinin temsilcileri, yeni anayasayı “tam mutabakatla” hazırlamaya karar verdiler.
Aralarından biri bile herhangi bir maddeye itiraz etse anayasa çıkamıyor.
Bu dört partinin, anayasanın “değiştirilmeyen” maddeleri ya da “yurttaşlık” tarifi gibi hayati konularda anlaşmalarının mümkün olmadığını biliyoruz.
O zaman bu anayasa için gerekli “tam mutabakat” nasıl hayata geçecek?
Gerçi dün görüşlerine başvurduğumuz siyasetçilerle anayasacılar, bu “paradigmanın” yürümemesi halinde başka yöntemler bulacaklarını ve anayasanın mutlaka çıkacağını söylüyorlar.
Öyleyse neden işe, yürümeyeceğini herkesin bildiği bir yöntemle başlıyoruz?
Neden zaman kaybedeceğiz?
Biliyorsunuz AKP bu anayasa meselesinde “sabıkalı” bir parti.
2007’de de “anayasayı değiştirme” vaadiyle iktidara gelmiş ve herkesin özgürlüğünü birarada sağlayacak bir anayasayı Profesör Özbudun’la arkadaşlarına hazırlattıktan sonra bu anayasayı hayata geçirmek yerine “başörtüsü özgürlüğünü” sağlayan bir yasaya abanmış, o zamanki asker ve yargı vesayetinin ortaklaşa karşı çıkması üzerine de hem başörtüsü yasası, hem de yeni anayasa rafa kalkmıştı.
O günlerde, anayasaya ve herkesin ortak özgürlüğüne öncelik vermesini, başörtüsü sorununu da bu ortak çerçevenin içinde çözmesini önerenleri dinlememişti.
2007’de henüz yeterince güçlü olmayan ve girdiği başörtüsü kavgasında yenileceği belli olduğu halde bu konuda ısrar eden AKP, 2011 seçimlerinde önünde hiçbir engel olmamasına rağmen başörtülü bir aday göstermemiş ve başörtüsüne kalıcı bir çözüm de getirmemişti.
AKP, yeni anayasa sözü vermekten vazgeçmeyen ama yeni anayasayı da bir türlü hazırlayamayan bir parti.
Bu konuda anlaşılmaz ve tuhaf bir tutuklukları var.
Aslında, AKP’nin sistemi değiştirecek her “kalıcı” çözüm konusunda aynı tutukluğa sahip olduğunu görüyoruz.
İnsanın, AKP’nin bu tutukluğuna ve çeşitli bahaneler arkasına saklanan isteksizliğine baktığında, bu partinin sistemi değiştirmek yerine, sisteme sahip olmayı tercih ettiğini düşünmesi kaçınılmaz oluyor.
Bu kuşkuyu besleyen epeyce olay var.
Profesör Özbudun’un da söylediği gibi anayasa görüşmeleri sürerken Terörle Mücadele Kanunu’nu, Ceza Yasası’nı, Siyasi Partiler Yasası’nı değiştirip çağdaşlaştırarak “sistemin” yıllardır süren baskısını kırabilir ama yapmıyor.
Bunları da yapacağını söyleyip sonra ayak sürüyor.
Niye değiştirmiyor bu yasaları?
Değiştirilmesi gerektiğini biliyor, bildiği, sürekli olarak bunları “değiştirmekten” söz etmesinden anlaşılıyor.
Daha iki ay önce partinin genel başkan yardımcısı, Terörle Mücadele Yasası’nı değiştirmek için hazırlıklar yaptıklarını ve yakında açıklayacaklarını söylemişti.
Ne oldu?
Nerede o hazırlıklar?
Galiba kendi içlerinde de bir fikir birliğine varamıyorlar.
İki gün önce Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Akşam gazetesine “vicdani retçilerin askerlik yerine kamu görevlerinde çalışabileceklerini” söylemişti.
Dün Milli Savunma Bakanı, “vicdani retçilerin kamu görevlerinde çalışmayacaklarını”söyledi.
Aynı konuda, hükümetten iki gün içinde iki farklı ses çıkıyor, üstelik iki bakan da kabinenin aklı başında, saygı gören üyeleri.
Nedir bu?
Niye böyle bir çelişki var?
AKP’liler 2023’ten söz ettiklerinde ortaya hiç çelişki çıkmıyor ama hemen burnumuzun dibinde duran ve derhal çözülmesi gereken meselelere geldiğimizde çelişkilerden, yavaşlıklardan, bahanelerden çözüme ulaşmamız mümkün olmuyor.
AKP’liler ne de olsa “ahırda kaybettiğini sokakta arayan” Nasreddin Hoca’nın çocukları, çözülmesi zor “acil” sorunlar yerine 2023’ün sorunlarını çözmeyi tercih ediyorlar.
Ama nasıl Hoca, ahırda kaybettiğini sokakta bulamadıysa, 2011’in sorunlarını da 2023’ün vaatleriyle çözmek mümkün olmuyor.
AKP, bu anayasayı hazırlayacak mı?
Yasaları değiştirecek mi?
Niye yapmak zorunda olduklarını bildikleri halde bir türlü yapamıyorlar?
Bize bir Kılıçdaroğlu ile bir CHP yetiyor, iş hukuka gelince tutulup kalan, lafı evirip çeviren Erdoğan’la AKP de Kılıçdaroğlu semptomları verecekse biz yandık.
Gidip derdimizi ummana dökmekten başka çaremiz kalmadı demektir.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018