Ahmet ALTAN
Geçenlerde bir öğlen vakti babam, Mehmet, ben, yıllardır gittiğimiz bir lokantaya gittik.
Tam içeri girerken kapıda bir tabelayla karşılaştık.
“Lokantamızda içki servisi yapılmamaktır.”
Babam epeydir içki içmiyor, o içmeyince biz de onun yanında içki içmiyoruz.
O gün de içki içmeyecektik.
Ama tabelanın tuhaflığı şaşırttı bizi.
On yıldır içki servisi yapan lokanta birden “içki servisi yapmamaya” karar vermişti.
Böyle zamanlarda yüzünde beliren o alaycı gülümsemesiyle babam bana baktı, “yakında başka bir tabela daha koyarlar” dedi.
“Nasıl bir tabela?”
Babam muzip dalgacılığıyla hayali tabelanın nasıl olacağını açıkladı.
“Kürtaj yaptıranlar ve yaptırmayı düşünenler lokantamızda yemek yiyemez.”
Yeşillikli sakin bahçede kahkahamın çınlayan sesinden utandım ama Allah’tan çok fazla insan yoktu bahçede.
Bizim masaya uğrayan lokantanın yöneticisine niye içki servisinden vazgeçtiklerini sorduk.
“İçkiye yüzde 18 KDV var,” dedi, “içki servisi yapılınca diğer içeceklere de yüzde 18 KDV uygulanıyor, onun için vazgeçtik.”
Ünlü bir lokanta sahibi bir keresinde bana, “lokantalar yemekten değil, içkiden para kazanır”demişti.
Genç yönetici ise “ayrana” yüksek KDV var diye içki satmaktan vazgeçtiklerini söylüyordu.
Zorlamadık zavallı yöneticiyi.
İçkiyi kaldırmalarından daha beteri gerçek nedeni söylemekten korkmalarıydı.
Onları yalan söylemek zorunda bırakan “korku”, beni içki servisi yapmamalarından daha fazla etkiledi doğrusu.
Eskiden, başörtülü kızlar için üniversitelerde “ikna odaları” açmışlardı, bir an aklımda lokanta sahipleri için belediyelerde açılan “ikna odaları” görüntüsü belirdi.
Çoktandır bazı belediyelerin kendi bölgelerinde içki servisini çeşitli yöntemlerle engellediği söylentileri yaygın biçimde dilden dile dolaşıyor.
Belli ki bir “irade” değişik “yaşam biçimlerini” birbirinden ayırmaya karar vermiş.
Artık ayrı “lokantaların” insanları oluyoruz.
Hayatlarımız ayrılıyor.
Sanırım bugünkü iktidar, kendi taraftarları fazla olduğu için “kendilerine benzemeyenleri” ite ite sahneden çıkaracağını düşünüyor.
Diyelim ki öyle yaptı.
Hayat daha mı güzel olacak?
Matrix filmindeki o birbirinin aynı, siyah elbiseli, siyah gözlüklü “tek tip” polisler gibi Türkiye’de milyonlarca Tayyip Erdoğan olduğunu, başka bir canlı türüne rastlamadığınızı düşünün.
Sıkılmayacak mısınız?
Bağırıp çağırarak dolaşan bir sürü erkek... Çok mu zevkli bir hayat olacak bu?
Hayata tadını veren çeşitliliğidir.
“Sadece benim gibi olanlar yaşasın, diğerleri ortadan yok olsun” derseniz bunaltıcı bir hayat kurarsınız.
RTÜK de ATV’ye büyük bir ceza kesmiş, programda sunucu bir kadına “evlenmeden önce flört ettiniz mi” diye sorduğu için.
Bunu “insan onuruna” aykırı bulmuş RTÜK.
Evlenmeden önce flört etmeyi “kendi ahlaklarına” aykırı bulan insanlar var ama Uludere katliamını sessizce geçiştirmeyi, yakınları ölen insanları aşağılamayı “kendi ahlaklarına” aykırı bulan insanlar da var.
RTÜK, Uludere konusunda terbiyesizce konuşanları, ölenleri “dolap beygirine” benzetenleri cezalandırmıyor, onların söylediklerini “insan onuruna” aykırı bulmuyor.
Muhafazakârlarımızın bazıları için “seksin” dışında bir ahlak kriteri yokmuş gibi gözüküyor bazen, evlenmeden önce flört etmezsen her şey serbest, ister adam öldür, ister askerle koyun koyuna girip totaliter bir sistem kur, ister pankart açan çocukları yıllarca zindana at.
Bizim muhafazakârları ve onların “göz bebeği” hükümeti eleştirince bazıları bu eleştirileri “mağdur muhafazakârlara karşı seçkinlerin saldırısı” gibi değerlendirmekten çok hoşlanıyor.
Ama muhafazakâr kardeşlerimiz durum artık öyle değil, siz mağdur değilsiniz artık, mazlum değilsiniz, sizin iktidarınız, kendilerine benzemeyenlere hayat hakkı tanımak istemeyen Kemalistler gibi kendilerine benzemeyenlere hayat hakkı tanımamak için uğraşıyor.
Kemalistleşiyorsunuz, seçkinleşiyorsunuz, kendi hayat tarzınızı, kendi ahlakınızı “tek” kabul ediyorsunuz.
Eskiden mazlumdunuz.
Şimdi Uludere’de açıkça görüldüğü gibi zalimleşiyorsunuz.
Eskiden paşaları eleştirmemek ne anlama geliyorsa şimdi de sizin iktidarınızı eleştirmemek aynı anlama geliyor benim için, utanç verici bir haysiyetsizlik olur bu iktidarın yaptıkları karşısında sessiz kalmak.
Kötü bir yere gidiyoruz.
Çeşitli nedenlerle “dışlamak”, hayatın dışına itmek istediğiniz insanlara bir baksanıza, Kürtler, Aleviler, solcular, demokratlar, modernler, kadınlar, gençler.
“Orta yaşlı Türk Sünni erkekler padişahlığı” kurmak ister gibi bir hâli var bu iktidarın.
Bu milyonlarca insanı ortadan yok etmek o kadar kolay mı olacak?
Emin olun o kadar kolay olmaz, çok tatsızlık yaşanır.
Durduk yerde bu ülke çeşitli yerlerinden çok sancılı biçimde kırılır, çok acı çekilir.
Milyonlarca insan “sihirbaz tavşanı” gibi kaybolmaz şapkanın içinde.
Bu kadar sıkıştırmayın, sıkıştırmak istedikleriniz tavşan değil insan ve sonunda birleşip öyle bir bağırırlar ki sesleri yedi cihandan duyulur.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018