Ahmet ALTAN
Bir tokmağı alıp boşlukta sallarsanız hiç bir şey olmaz.
Ama o tokmak bir çana denk gelirse yer gök sesten inler.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün basın danışmanı Amet Sever’in Ruşen Çakır’la yaptığı konuşma ortalığı sarstı çünkü tokmak çana denk geldi.
Bu konuda çeşitli yorumlar okuyoruz, çoğu ufuk açıcı, fikir geliştirici yorumlar ama gene de aralarında en sevdiğim, “Gül’le Erdoğan’ın kardeş olduğu” tarzındaki yorumlar.
Bu “kardeşlik” laflarını politikacılar halkı kandırmak için söyler ama bu lafları ciddiye alarak yorum yazanların ve bu yorumlara herkesin inanmasını bekleyenlerin “masumiyeti” bende şefkat uyandırıyor.
Gül’le Erdoğan eskiden kardeş miydiler, bilmiyorum.
Ama bugün kardeş olmadıklarına eminim.
İnsan, “kardeşinin” cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmesini engellemek için “özel” yasa çıkartmaz, çıkartırsa o kardeşlik biter zaten.
Başbakan Erdoğan, benim görebildiğim kadarıyla, sadece Abdullah Gül’ü değil, yola birlikte çıktığı herkesi tasfiye edecek, partiyi sadece kendi malı hâline getirecek bir planı uygulamaya koydu.
Kendisiyle hiçbir şekilde “eşit” olmayan, ona asla itiraz edemeyecek bir kadro oluşturmayı ve AKP’nin on yıllık kazanımlarını da tümüyle “kendi eseri” olarak kayıtlara geçirmeyi düşünüyor bence.
Tayyip Erdoğan iyi bir siyasetçi ama “dava arkadaşları” da dünkü çocuk değil, onlar da planı görüyor, bir dahaki seçimlerin siyasi hayatlarının sonu olabileceğini anlıyor.
Abdullah Gül’ün sanırım birinci itirazı buna.
Kenara “itilmeye” razı olmayacağını açıklamış oldu.
Zamanlaması da bence çok ilginç.
Başbakan Erdoğan, Çankaya’ya ve “tek adam” olmaya fazlasıyla konsantre olmuş gözüküyor.
Çok güçlü bir motivasyonu var.
Ve, birçok futbol takımının başına gelen onun da başına geldi, “aşırı motivasyondan” kilitlendi, normal oyununu oynayamaz duruma düştü.
Sakin ve doğal davranabilseydi, demokrasi yolunda yürümeyi sürdürebilseydi, yaşadığımız bölgenin en karışık zamanlarında açılımları yönetebilseydi hem gerçekten bölgenin lideri olurdu, hem de referandumda aldığı yüzde elli sekiz oy onu çok rahatlıkla Çankaya’ya taşırdı.
Kendisine duyulan doğal saygıyı ve sevgiyi değil, güçle, baskıyla, zorbalıkla yaratacağı “korkuyu”tercih etti.
Generallerin yolundan yürüdü.
Ve siyasi tablo değişti.
Siyasette “kişileri” görürüz ama o kişilerin “temsil” ettiği kitleler vardır, Erdoğan kimleri temsil ediyordu?
Muhafazakâr burjuvazi onun partisinin ekonomik zeminiydi zaten, onların temsilcisiydi, büyüme ve gelişmeyle birlikte “iş sahibi” olmayı umut eden, alabildiğine ezilmiş işsizleri temsil ediyordu, sistemin sürekli sarsaladığı dindarları temsil ediyordu, ibadet özgürlüklerine kavuşabileceklerini düşünen Alevileri temsil ediyordu, demokratları temsil ediyordu, siyasetle “eşitlik ve özgürlük”elde etmeyi isteyen Kürtleri temsil ediyordu, “güçlü Türkiye” hayali kuran milliyetçileri temsil ediyordu ve “demokrat ve Müslüman” bir ülkenin model olarak ortaya çıkmasını isteyen Batı dünyasını temsil ediyordu.
Bugün bu geniş kitleden elinde çok fazla bir şey kalmadı.
Kürtleri, Alevileri, demokratları, muhafazakâr burjuvazinin tedirginleşen bölümünü, işkencecileri koruyan zihniyetten ve Kemalistleşmekten rahatsız olan dindarları ve Batı dünyasını kaybetti.
Onların yerine devleti ve orduyu koymaya çalışıyor.
Globalleşip bütünleşen bir dünyada, Erdoğan’ın içeride ve dışarıda “kaybettiklerini” kim temsil edecek?
Onların mutlaka bir temsilcisi olacak siyasette.
Muhalefet partileri bu bütünlükte bir temsil kabiliyetine hiç ulaşamadıkları için o “yeni temsilcinin”de AKP kadrolarından çıkma ihtimali çok kuvvetli.
Ben, Gül’ün, Erdoğan’ın kaybettiklerinin temsilciliğine de adaylığını koyduğunu düşünüyorum.
Ve, o kitle azımsanmayacak bir güç
Onun için tokmak çana denk geldi ve o kadar ses çıktı.
Çok sık söylenen bir söz var:
“Erdoğan aday olursa Gül adaylığını koymaz” diyorlar.
Doğru herhâlde.
Peki, ben size başka bir soru sorayım.
Gül adaylığını koyarsa Erdoğan adaylığını o kadar kolay açıklayabilir mi?
Epey düşünür gibi geliyor bana.
Başbakan Erdoğan, bugünkü gerilim stratejisiyle çok fazla ilerleyemez, Çankaya seçimlerine kadar bu gerilimi bu toplumun taşıması mümkün değil, içeride dışarıda ardı ardına yaşanan fiyaskolar zaten Erdoğan’ın taraftarlarını bile düşündürmeye başladı.
Erdoğan şiddet politikasına abanırsa, içeride dışarıda her sorunu şiddetle çözeceğini sanıp ikide birde memleketi belalarla burun buruna getirirse, “temsilcisini” arayan kitleler mutlaka birini bulur, buldukları aday seçimi kazanır mı bilmem ama Erdoğan için Çankaya “çantada keklik” olmaktan çıkar.
Karşımızda sosyolojik bir tablo var.
Gül, tabloyu doğru okuyor diye düşünüyorum.
Bunu siyasi bir hamleye çevirir mi, onu göreceğiz.
Gül’ün şu sırada bir şey yapmasına gerek yok, Erdoğan zaten muhtemel rakiplerinin lehine çalışıyor son zamanlarda.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018