Akdoğan Özkan
Yemen’deki Husilerin İsrail'in Gazze'deki katliamlarına tepki olarak 31 Ekim 2023'ten itibaren İsrailli şirketlerle bağlantılı olduğunu düşündükleri ticari gemilere el koyması, bazılarına da dron ve füzelerle saldırılar düzenlemesi Kızıldeniz ve Babu'l Mendeb Boğazı’ndan geçişlerin büyük ölçüde durmasına sebep olduğu gibi gemicilik şirketlerinin alternatif arayışlarının da yoğunlaşmasına yol açıyor.
Husilerin Filistin’e destek amacıyla Kızıldeniz’deki seçilmiş hedeflere yönelik saldırılarının ardından Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı alan taşımacı şirketler rotayı şimdilik Ümit Burnu’na kırarken gözlerini de Kuzey Kutup bölgesine ve oradaki Kuzey Deniz Rotası’na çevirmeye başladılar.
Bütün bunlar, Akdeniz'i Kızıldeniz'e, oradan da Hint Okyanusu’na bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve küresel ticaretin de yaklaşık yüzde 12'sini taşıyan Süveyş Kanalı için elbette kötü haber. Son rakamlara bakılırsa, Süveyş Kanalı’ndan geçişler yüzde 85 oranında azalmış durumda. Geçen Kasım ayında kanaldan 1094 gemi geçmişken, bu rakam Ocak’ta 233’e, Şubat’ta 94’e, Mart’ta ise 85’e düşmüş. İki kıta arasındaki ticaretin yöneldiği Afrika’nın güneyindeki Ümit Burnu geçişlerin ise yüzde 125 arttığı söyleniyor.
Maliyetler yüzde 110 arttı
Tabii taşımacılık maliyetleri de epeyce yükselmiş durumda. Shipping Watch’ın verilerine göre, Asya ile Kuzeybatı Avrupa arasında mal taşıyan bir geminin operasyonel maliyetleri yüzde 110 artmış durumda.
Tam da bu tip verilerin sağda solda serpilmesinin ardından ABD’nin ulusal dış politikası üzerinde de etkili olabilen yayın organlarından Foreign Policy dergisinde “The Geopolitics of New Arctic Shipping Lanes” başlığıyla bir makale yayımlandı. Makaleye bakılırsa, Batılı gemicilik şirketleri konteyner taşımacılığını krize sokan bu durumun sürdürülebilir olmadığı düşüncesinde. Bu nedenle de alternatif olarak Kuzey Denizi Rotası’nı kullanma yolunu değerlendiriyorlar. Derginin internet sitesinde kendisine 30 Mayıs tarihinde yer bulan bu önemli makalede şöyle deniyor: “Artan maliyetler ve Husi’lerin insansız hava araçları ile füzeleri tarafından vurulma endişesi nedeniyle, bazı nakliye firmaları -küresel ısınmadan dolayı- eriyen buzların da yeni fırsatlar açtığı Kuzey Denizi Rotası olarak adlandırılan güzergâhı bir alternatif olarak görüyor.”
Makalenin biri Pentagon ve ulusal güvenlik muhabiri (Jack Detsch) diğeri ise diplomasi ve ulusal güvenlik muhabiri (Robbie Gramer) olmak üzere iki yazarı var. Yazarlara göre, bu yolculuğu Süveyş üzerinden yapacak kadar cesur olan Batılı gemiler için Bab el-Mendeb Boğazı'ndan geçmenin sigorta maliyetleri muazzam bir yükseliş göstermiş durumda ve bu artık sürdürülebilir değil.
Süveyş’ten 8 bin kilometre daha kısa
Norveç'in Rusya sınırı yakınlarındaki Barents Denizi’nden Sibirya ile Alaska’yı ayıran Bering Boğazı'na kadar uzanan Kuzey Denizi Rotası'nı çekici yapan sadece şu konjonktürde daha güvenli olması değil, bazı Avrupa limanlarından Asya'ya olan güzergahı Süveyş Kanalı'na kıyasla 8 bin kilometre kısaltması da gemicilik şirketlerine cazip geliyor.
Kuzey Denizi Rotası, denizciler tarafından yüzyıllar boyunca Avrupa ile Asya arasındaki deniz yolculukları için en kısa rota olarak değerlendirildi. Fakat rotanın yer aldığı Arktik Okyanusu’nda, kargo taşıyan gemileri engelleyen sert buzul katmanları ile buzdağlarının varlığı ve tabii iklim şartları rotayı uygulanabilir kılamadı. Gelgelelim, küresel ısınmayla birlikte Kuzey Kutbu ikliminin gezegendeki diğer noktalara göre 4 kat daha hızlı ısınması ve buzulların erimesi, Kuzey Denizi Rotalarını (Arktik Rota) son yıllarda deniz taşımacılığı için bir alternatif olarak sektörün gündemine taşıdı. Kuzey Buz Denizi’nin önümüzdeki 10 yıl içerisinde daha da ısınacak olması, bu gündemi daha da yakıcı kılıyor.
Arktik Okyanusu üzerinde buzkıran olmaksızın ilk kıtalar arası deniz seferi 2014 yılında, Kanada’nın Quebec kentinden Çin’e gerçekleştirildi. Normal şartlarda Panama Kanalı’ndan geçilerek 41 gün sürecek bir sefer, 26 günde tamamlanabildi. Bunu son yıllarda yeni seferler izledi ve rota sağladığı yakıt ve zaman tasarrufuyla armatörleri cezbetmeye başladı.
Moskova ile ihtilaf gibi “küçük” bir sorun
Buraya kadar Kuzey Denizi Rotaları için masa başında her şey pürüzsüz aşılıyormuş gibi görünüyorsa da “küçük” bir sorun var:
Ruslar!
Daha doğrusu, Ukrayna’yı Rusya ile savaşında silah ve mühimmat yardımlarıyla destekleyen ve hatta son günlerde Kiev rejimine füzeleriyle Rusya içlerindeki hedefleri dahi vurma izni verme aşamasında olan Batı’nın Moskova ile ihtilaflı hali.
Bu çok ciddi bir sorun, çünkü Kuzey Denizi güzergahının büyük bir kısmı (Kuzey Kutbu'nun yaklaşık yüzde 70'i) Rusya tarafından kontrol ediliyor. Dolayısıyla bu güzergahı kullanmak isteyen ticari gemilerin Ruslardan izin alması ve onlara geçiş ücreti ödemesi gerekiyor.
Foreign Policy dergisi, Rusya ile savaşında Ukrayna’yı yüz milyarlarca dolarlık silah ve mühimmat yardımlarıyla destekleyen Batı'nın Moskova ile ihtilaflı halinin gemicilik şirketleri için bir engel teşkil edebileceği endişesini aktarıyor.
Dergide görüşlerine yer verilen, Norveç Savunma Çalışmaları Enstitüsü’nün kıdemli uzmanlarından Jo Inge Bekkevold, “Bugün Rusya'nın temel stratejik kıymetlerinden biri Kuzey Kutbu'nda konuşlandırdıkları Kuzey Filosu. Bu, Çin'i belli bir mesafede tutmak istediklerini düşündüğüm alanlardan biri,” dese de aynı “mesafelilik” en başta Ukrayna Savaşı’ndaki tutumları nedeniyle belli başlı Batılı ülkeler için de söz konusu.
Rusya’nın Arktik Ana Arteri
Takip edenlerin gözünden kaçmamıştır, Washington merkezli, “Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi” geçen yıl ocak ayında konuyla ilgili askeri bilgiler de içeren bir rapor yayımladı. “Russian Arctic Threat: Consequences of Ukraine War” başlığını taşıyan rapora göre, Ukrayna Savaşı’nın etkileri, Arktik bölgesinde de hissediliyor ve Rusya Federasyonu bu bölgeye verdiği önemi giderek artırıyor. Rusya'nın bölgede 3 büyük üssü, 13 havaalanı ve 10 radar istasyonu bulunuyor. Ayrıca Kuzey Filosu’nun Gadzhiyevo'daki denizaltı üssü, şu anda NATO toprağı olan Finlandiya’nın sınırından yalnızca 200 kilometre uzakta.
Sadece askerî açıdan değil ticari açıdan da önemi artan bir güzergahtan söz ediyoruz. Rusya hükümetinin tahminlerine göre, Kuzey Denizi Rotasından yapılan kargo taşımacılığının hacmi 2024 yılında yaklaşık 40 milyon tona ulaşacak. Arktik bölgesinde kalkınma projeleri planlayan Rus devlet şirketi Rosatom’un Özel Temsilcisi Vladimir Panov’un nisan ayı başında yaptığı açıklamalara bakılırsa, rotanın yıllık kargo taşıma hacmi 2030’da 193 milyon tona, 2035 yılına kadar da 220 milyon tona erişecek.
Ruslar Kuzey Denizi’nin ticari gemiler için seyir güvenliğini artıracak çalışmalar da yapıyor. Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcısı Alexander Novak, ocak ayında, ticari gemilerin Kuzey Denizi güzergahı boyunca 2024 yılında emniyetle seyir yapabileceklerini söylemişti.
Panov, Novak’ın bu beyanına destekler mahiyette, bir amaçlarının da Kuzey Denizi’ni yıl boyunca emniyetli seyir için açık tutmaya yardımcı olacak üst-sınıf Arktik gemiler inşa etmek olduğunu dile getirdi.
Rusya’yı yakından izleyenler zaten hatırlayacaktır, Rusya, 2022 yılı ağustos ayında, Kuzey Deniz Rotası için 2035'e kadar geçerli olmak üzere, 29 milyar ABD doları tutarında bir kalkınma planını onayladı. Rusya Arktik’inin ana arteri olarak görülen Kuzey Deniz Rotası için hazırlanan bu kalkınma planının ayrıntılarından da görüleceği gibi, Moskova yönetimi bu planın da desteğiyle söz konusu rotadan jeostratejik ve jeoekonomik açıdan üç spesifik fayda elde etmeyi öngörüyor:
1) Rotayı hidrokarbon içerikli ürünler ile Rus Arktik’inin diğer doğal kaynaklarının ticareti açısından uluslararası bir enerji yolu haline getirmek;
2) Malların limanlara ve yeni “ekonomik büyüme noktalarına” engelsiz tedarikini sağlamak için Rusya Federasyonu'nun Arktik Bölgesi'ne güçlü tedarik zincirleri oluşturmak;
3) Uluslararası ticaret geçişlerinde merkezilik kazanmak.
Çin bu rotanın neresinde?
Aslına bakılırsa, kritik enerji kaynakları ve nadir madenler ithalatı açısından Süveyş Kanalı rotasına büyük ölçüde bağımlı görünen Çin de Kuzey Denizi Rotası’nın gelişim seyrinde aktif bir oyuncu olarak belirmeyi arzuluyor. Bu amaçla Rusya ile iş birliğini geliştirme çabasında zaten. İki ülke “Kutup İpek Yolu” olarak da adlandırılan rotadan karşılıklı fayda temelli iş birliği niyetlerini birkaç kez ortaya koydular da. Ancak, Norveçli uluslararası ilişkiler profesörü ve konunun uzmanı Marc Lanteigne imzasıyla şubat ayında The Diplomat isimli internet dergisinde yer alan bir makalede de yazdığı gibi, iki ülke arasında daha derinlikli bir Arktik Paktı oluşturulması öyle pek hızlı gerçekleşecek bir konu değil. Zira, Rusya kendisini ticari izolasyondan da çıkaracak bu bölgeye yönelik planlarında en azından şimdilik Çin’i tek ortak gibi görmemeyi, çok yönlü olmayı (ve belki Hindistan’ı da bu planların bir parçası yapmayı) seçmiş gibi görünüyor.
Evet, Kuzey Denizi rotası ticari kargo taşımacılığı için epey umut verici görünüyor. Süveyş Kanalı’ndan geçen 21 bin kilometreye kıyasla, Kuzey Denizi rotası sayesinde Avrupa'nın bazı bölgelerinden Asya'ya yaklaşık 13 bin kilometre yol olması elbette büyük avantaj. Rotanın bu ölçüde kısalması ile seyahat süresi azalacak ve hızlı ürün teslimatının çok büyük rekabet avantajı kazandırdığı elektronik ticaret dünyasında çok büyük bir gelişme kat ediliyor olacak.
Ancak başta sözünü ettiğimiz Foreign Policy dergisine bakılırsa, Norveç’teki yetkili ve uzmanlar rotanın Batı dünyası açısından geleceği konusuna şüpheci yaklaşmayı tercih ediyor, Batılı gemicilik şirketleri için öngörülebilir gelecekte gerçekçi bir alternatif olmasının zor olduğunu düşünüyorlar. Ukrayna Savaşı sona ermeden de söylediklerinde haksız çıkmayacaklar sanırım. Hele de NATO ülkelerinin savaşa bizzat müdahil olmaları anlamına gelecek şekilde Kiev yönetimine tedarik ettikleri silahların doğrudan Rusya topraklarındaki hedeflere yönelik kullanımının önünü açma aşamasına bile gelmişken!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
14.04.2025