Ali Türer
Eğitim tümüyle iktidarın eline bırakılamayacak kadar ciddi bir iştir. Eğitime sivil toplumdan katkı önemlidir. Yazık ki bizde eğitim, arkasına devlet desteği alınarak büyük paralar kaldırılacak bir alan olarak görüldü hep. Elde edilen gelirin yine eğitim alanında kullanıldığı kurumsal girişimlere, vakıf girişimlerine ihtiyaç var, devletin bu tür girişimlere destek olması elbette beklenir. Eğitimi devletin sırtında kambur olarak gören, alana kar hırsı ile yaklaşan anlayışa ise elbette karşı çıkmak gerekir.
Özel öğretimin devlet eliyle sürdürülen öğretime oranı, 2012 itibarı ile OECD ülkelerinde yüzde 18,75, AB ülkelerinde yüzde 17 iken Türkiye´de % 3 oranındaydı. Bugün ise Türkiye’de Yüksek Öğrenim hariç 18,5 milyon civarındaki öğrencinin 1,5 milyonu, yani kabaca % 9’u özel okullarda okuyor.
İktidarın açık desteğiyle son sekiz yılda özel öğretim, üç kat arttı. Bugün Türkiye’de okulların % 20’sini özel okullar oluşturuyor. Etüt merkezleri dışında öğretmenlerin % 15,6’sı bu okullarda çalışıyor.
2010 yılında 19 özel meslek lisesinde 4 bin 487 öğrenci okuyordu. 2015-2016 öğretim yılında 420 özel meslek okulunda 103 bin 405 öğrenci okumaktaydı. Fakat son beş yılda bu kademede bir duraklama oldu. Bir ara özel hastanelerin artması ile birlikte buralara eleman ihtiyacını karşılamak üzere pek çok meslek okulu kuruldu. Organize sanayi bölgelerinde de okullar açıldı. Sonra bunların birçoğu kapandı. 2020’de 401 özel meslek lisesinde 108 bin 918 öğrenci okuyordu.
Özel öğretimde en hızlı gelişme okul öncesi ve ortaöğretim kademelerinde yaşandı.
2012-2013 öğretim yılında okul öncesinde 3 bin 641 okulda 124 bin 274 öğrenci okuyordu. 2020’de bu sayı 5 bin 655 okulda 289 bin 213 öğrenciye ulaştı. Okul öncesi eğitimde okulların % 49’u bugün özel okuldur. Öğrencilerin en az % 17,7’si bu okullarda “eğitim” görüyor. Bu okulların ne kadarı tarikatlar elinde, ne kadarı diyanet gözetiminde, bunlar nasıl denetleniyor bilmiyoruz.
Ortaöğretimde ise 2012-2013’de 156 bin 655 öğrenci özel okullarda okuyordu. Bu sayı 2020’de 557 bin 472 ye ulaştı. Orta öğretimde okulların bugün nerede ise %30’u (%29,8) özel okul. Aynı yaş gurubu öğrencilerinin % 13,1’i bu okullarda öğrenim görüyor. Orta öğretimde 5 öğretmenden biri (%20’si), bugün özel öğretim kurumlarında çalışıyor.
İktidar, FETÖ yapılanması ile mücadele kapsamında bir dönem dershaneler ile uğraşmayı kendine iş edindi. MEB 2010´da bu kurumları kontrol altında tutabilmek için dershaneleri özel okula dönüştürme kararı aldı (2010 MEB Strateji Planı). Türkiye’de özel okulların birçoğu, hala bir türlü kurumsallaşamadıysa sebebi budur. Sürecin faturası da en başta bu kurumlarda çalışan öğretmenlere çıkmıştır.
Atanamayan 600 bini aşkın diplomalı öğretmen, özel öğretim kurumları, dershaneler, özel rehabilitasyon merkezleri için ucuz işgücü kaynağı haline geldiler. Bu kurumlarda çalışan öğretmenlerin iş güvencesi yok. Birbirleri ile sert rekabet halinde, her an işini kaybetme korkusu içinde yaşama tutunmaya çalışıyorlar.
Merak ediyorum: Öğretmen sendikaları, özel öğretimde çalışan bu öğretmenlerin sorunlarına ne kadar vakıflar? Bu öğretmenlerin özlük haklarına sahip çıkma yolunda bir niyet taşıyorlar mı? Yoksa özelleştirmeye karşı oldukları için bu öğretmenleri yok mu sayıyorlar? Oysa özel eğitim öğretmenlerinin özlük hakları için kararlı bir mücadele içinde olmak, hak mücadelesi verme bakımından öğretmen gözünde rüştünü ispat etmek isteyen bir sendika için, önemli bir avantaj sağlayabilir.
Bugün yüksek öğretim kurumu dışında beş okuldan biri özel eğitim kurumu. Bu kurumlarda öğrencilerin sadece % 9’unun istihdam ediliyor olması, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının devlet okullarına göre bu okullarda çok daha düşük olmasından kaynaklanıyor.
İktidar, parası olan çocuğunu okutsun, yaklaşımı içinde. Çocuklarını devlet okullarında okutmak zorunda olan düşük gelirli ailelere ise İmam Hatipleri adres gösteriyor.
MEB’de verilen eğitimin kalitesinin giderek düşmesi, çocuklarının geleceği için fedakârlık yapabilecek maddi durumu olan ailelerin özel öğretime daha fazla ilgi göstermelerine yol açtı, açıyor. Veliler bu okullarda çocukları ile bire bir ilgilenildiğini düşünüyorlar.
Eğitimde özelleştirmenin iktidarın beklentisi doğrultusunda yol almamasının nedeni de, ailelerin, çocuklarını özel okulda okutabilecek parayı bulmakta giderek daha fazla güçlük çekmelerinden kaynaklanıyor.
Özel Öğretim büyük kârlar devşirilecek bir alan olamaz. Türkiye’de bu sektör, bir tür vurgun alanı olarak görüldü. Özel öğretimde iş güvencesinden yoksun, düşük ücretlerle çalışmak zorunda olan 200 bine yakın öğretmen var.
Eğitim, en başta da temel eğitim, en temel insan hakkıdır, özel sektörün insafına bırakılamaz. Okul öncesi eğitim temel eğitimin bir parçasıdır, devlet eliyle verilmesi gerekir. Okul öncesi eğitimini zorunlu eğitim kapsamına almayan, çocuklarını tarikatların insafına bırakılan bir ülkede geleceğe umutla bakılamaz.
TABLO: ÖZEL ÖĞRETİMDE SAYISAL VERİLER (2019-2020)
EĞİTİM KADEMESİ |
OKUL SAYISI |
ÖĞRENCİ SAYISI |
ÖĞRETMEN |
||
TOPLAM |
ER. |
KIZ |
|
||
Okulöncesi (Ör. Eğitim) |
11 485 |
1 629 720 |
|
|
98 825 |
Okulöncesi (Öz.Öğretim) |
(%49) 5 655 |
(% 17.7) 289 213 |
154 054 |
135 159 |
|
İlkokul (Örgün eğitim) |
24 790 |
5 279 945 |
|
|
309 247 |
İlkokul (Özel Öğretim) |
(%8) 1 982 |
(%5.2) 274 018 |
143 914 |
130 104 |
(%11) 33 514 |
Ortaokul(Örgün eğitim) |
19 268 |
5 701 564 |
|
|
371 590 |
Ortaokul (Özel Öğretim) |
(%12.2) 2 351 |
(%8.3) 347 495 |
185 980 |
161 515 |
(%11.5) 42 944 |
Ortaöğretim (Örgün eğitim) |
13 046 |
5 630 652 |
|
|
380 631 |
Ortaöğretim (Özel Öğretim) |
(%29.8) 3 882 |
(%13.1) 557 472 |
320 222 |
237 250 |
(%20) 75 576 |
Genel Ortaöğretim (Öz.Öğretim) |
3 481 |
448 554 |
243 930 |
204 624 |
66 695 |
Mesleki ve Teknik Ortaöğretim |
401 |
108918 |
76 292 |
32 626 |
8 881 |
Özel Öğretim Kurumları Toplamı |
(%20.2) 13 870 |
(%8.8) 1. 468 198 |
804 170 |
664 028 |
(%15.6) 174 750 |
Örgün Eğitim Toplam |
68 589 |
18.241 881 |
|
|
1. 117 686 |
M.E.B. Milli Eğitim İstatistikleri 2019-2020
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2024
3.12.2024
26.09.2024
2.09.2024
5.08.2024
7.07.2024
4.05.2024
1.04.2024
26.03.2024
9.03.2024