Ali Türer

Ali Türer
Ali Türer
Tüm Yazıları
VİRÜSLE MÜCADELE NASIL OLMALI!
16.03.2020
1092

 “Şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim” demiş Emrullah Efendi, İttihat Terakki’nin seçkinci Maarif Vekili, Tedrisat-ı İptidaiye kanunuyla okul reformunun amaçlarını da belirlemişti üstelik. Corona virüsü salgını nedeni ile Üniversiteler 3 hafta, diğer okullar 1 hafta tatil edildi ya, her nedense bu laf geldi aklıma.

Türkiye’de ilk kez Corona virüsü vakası tespit edilir edilmez hemen devlet ricalimiz toplandı, önümüzdeki ilk üç haftayı kritik ilan etti.

Doğal olarak önce bütün toplantı ve yürüyüşler, sergiler, gösteriler, toplantılar iptal edildi. Salgının önce kimi vurduğu da böylece belli oldu.  Ardından üniversiteler 3 hafta, diğer okullar 1 hafta tatil edildi. Bazı ülkelere uçak seferleri kaldırıldı, falan.

Fakat bu kararlar alınır alınmaz, Türkiye’de bir günde hayat alt üst oluverdi.

Dolar 6.300’ü aştı, Borsa çöktü. Büyük marketlerde kasiyerler önünde makarna yüklü alışveriş arabaları görüldü. Kolonya, maske fiyatları birden fırladı. Baktım, Halk TV’de İrfan Değirmenci feryat figan halkın hislerine tercüman oluyor, “yandık” dedim içimden, demek ki Kıyamet günü böyle gelecekmiş!

Sağlık bakanı sağ olsun “tedirgin olmamamızı, sakin olmamızı” öğütledi, iyi de bu kararlar alınırken halkımız nasıl sakin olsun? Bu arada Sağlık bakanı, bu süreci yönetmede başından beri bence başarılıydı. Salgının seyriyle, aldığı tedbirler ile ilgili her gün halkı bilgilendirdi, bu önemliydi. Fakat bu son durumda kantarın topuzunun biraz kaçtığını düşünüyorum.

Herhalde sırada, camilerde her gün beş vakit toplu namaz kıldırmalarının iptali vardır. Malum geçlerden çok yaşlılar üzerinde etkili bu Corona, onlara da tedbir almak lazım. 

Esas olan, önlemleri hayatın akışını sekteye uğratmadan almak olmalı diye düşünürüm. Toplanmayalım, okullarda ders yapmayalım, birbirimize dokunmayalım, öpüşmeyelim, koklaşmayalım, virüse teslim olmak değilse bu nedir?

Hayatı bu kadar alt üst etmeden de insanları bilgilendirmek, risk alalarını kontrol altına almak mümkün değil mi? Vur deyince, ille öldürmek mi lazım! Kuş gribi vakasında da böyle olmadı mı? Hatırlayın, köyde, kırda telef edilmedik tavuk, horoz bırakılmadı. Peki bu kime, neye yaradı?

Unutmayalım bu ülkede alınmamış önlemler, tedbirsizlik, iş kazaları, yanlış kararlar, gereksiz müdahaleler nedeniyle her yıl yüzlerce, binlerce insanımız ölüyor. Üstelik bu olayların mağdurları, haklarını mahkemelerde aradıkları için cezalandırılıyor. Çorlu Tren kazası mağdurlarının başına gelenlere bir bakın! Keyfi tutuklamalar nedeniyle hayatları kararmış binlerce insanı düşünün.

Keşke insan sağlığına bugün gösterdiğiniz duyarlılığı; yaban elde askerleri savunmasız bırakırken de gösterebilseydiniz, keşke sinyalizasyon sitemi olmadan Ankara’da hızlı tren hattını açarken de duyarlı olabilseydiniz.

Okullar bir hafta da neden üniversiteler üç hafta tatil? Üniversitelerde 4-5 milyon öğrenci varsa MEB’e bağlı okullarda 18 milyonun üstünde öğrenci var. Bir hafta sonra ne olacak bu çocuklara?

Bir hafta da uzaktan eğitim verecekmişiz öğrencilere. Uzaktan vereceğiniz eğitimi de, örgün eğitim içinde sayıyor musunuz, tıpkı açık liseyi zorunlu eğitim içine aldığınız gibi? O zaman hiç uğraşmayalım, okuldu, öğretmendi, idareci diye. Her ders için 25-30 kişilik uzaktan eğitim ekibi kurun, bütün Türkiye’de eğitim sorununu çözüverin gitsin.

Zaten okullarda laboratuarmış, deneymiş artık hak getire. Başta Fizik, Biyoloji, Kimya olmak üzere pozitif bilimler de artık “seçmeli” zaten malum.

Bence sakin olalım: Biz Türk’üz, hem de Müslüman’ız, bize bir şey olmaz!

İstatistiklere bakıldığı zaman 10 ila 39 arasında kalan yaşlar ölüm oranın en az görüldüğü grubu oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre Corono virüsü yüzünden ölümler; 20-29 yaş grubu içinde bin kişide 4 iken, 50-59 yaş grubu içinde yüz kişide 1.3, 60-69 yaş grubu için yüz kişi içinde 3.6,70-79 yaşları arasında ise yüzde kişi arasında 8’e çıkıyormuş. Demek virüs ölümcül etkisini daha çok 65 yaş ve üstündekilerde gösteriyor. Öyleyse benim önerim şu: Siyasette ve bürokraside 65 yaşın üstünde kim varsa, emekli edip topunu evine yollayalım, olsun bitsin bu iş.

Bu daha akıllıca olmaz mı? Daha fazla risk altında olanlar varken neden gençler ile uğraşalım ki. Üstelik dua bile edebiliriz daha sonra Carona’nın ardından, kim bilir!

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar