Atilla YAYLA
Koç Holding’ten Ali Koç, ağabeyi Mustafa Koç’un vefatından önce Haber Türk Gazetesi’ne röportaj vererek yine kapitalizm hakkında konuşmuş. Sanırım bu sefer kendisini daha iyi anlatmış. Bunda ilk sözlerinin aldığı övgü ve eleştirilerin bir payı olsa gerek.
Haksızlık etmeyelim, A. Koç kapitalizmi şeytanlaştıran ve tasfiye edilmesini isteyen arkaik sağcı ve solcu tiplerden değil. Kapitalizmin nimetlerini inkâr etmenin haksızlık olacağını biliyor ve söylüyor. Çok haklı. Kapitalizmi eleştirelim ama hakkını da verelim. İster eş dost kapitalizmini ister liberal kapitalizmi veri alalım, kapitalizmin bulunmadığı bir dünya -zaten mümkün değil, ama mümkün olsaydı- çok daha fakir ve eşitsiz olurdu.
Daha fakir bir dünya ise hepimiz fakat özellikle yoksullar ve zayıflar için daha kötü hayat şartları anlamına gelirdi. Yani insanlar daha kısa yaşar, çocuklar daha fazla ölürdü. Beslenme rejimimiz şimdiki kadar zengin olmaz ve hayat daha az zevkli yaşanırdı. Ayrıca, kapitalizmin olmadığı bir dünyada dinsel, kültürel, ideolojik sebeplere dayanan eşitsizlikler daha ağır ve yaygın olurdu. İnsanlar kesin çizgilerle birbirinden ayrılır, orta sınıflar ya tamamen ortadan kalkar ya da çok daralırdı. Dolayısıyla, her makul ve gerçekçi insan kapitalizmin insanlığa faydalarını kabul ve itiraf etmek zorunda. A. Koç’un son röportajında yaptığı şeylerden biri bu.
Dünyanın globalleşmesinin ve zenginleşmesinin eşitsizliği artırdığı iddiası ne yeni ne de ilk defa A. Koç tarafından dile getiriliyor. Ancak, meseleye başka ve ne yazık ki pek duyulmayan bakışlar da var. Biri, eşitsizlik artmış ve artıyor olsa da bunun dünyadaki ortalama refah seviyesinin yükselişine engel teşkil etmediği. Son yirmi senede hemen hemen dünyanın her yerinde refah düzeyi yukarı tırmandı. Bir diğeri, eşitsizliğin topluma ekonomik dinamizm kazandırdığı.Eşitsizlik insanları ekonomik çaba, etkileşim ve işbirliği içine sokan başlıca faktör. Tüm insanlar tamamıyla eşit olsaydı ekonomik hayat verimlilik ve üretkenliği boğacak ölçüde dar hacimli ve durağan kalırdı.
Bir başka yaklaşıma göre, eşitsizlik sanıldığı kadar fazla değil. Dünya servet skalasında tepedeki yüzde birin yüzde onu ve dipteki yüzde yirminin yüzde yirmisi değerlendirme harici tutulunca ciddî eşitliğin mevcut olduğu görülüyor. Zenginleşme eşitliği destekliyor. Ayrıca, sadece gelir eşitliğine veya eşitsizliğine bakmak yanlış. Ondan daha önemlisi tüketim eşitsizliği ve dünya bu bakımdan kesinlikle daha eşit olma yolunda ilerliyor. Bir örnek vereyim; eskiden daktilo sahibi olmak bir imtiyazdı, şimdiyse daktilodan çok daha marifetli ve fonksiyonel bilgisayarlara sahip olmak sıradan bir durum. Tahminim elli, altmış sene önce Koçların evinde bile buzdolabı zor bulunurdu, bugünse en mütevazı –meselâ öğrencilerin yaşadığı- evlerde dahi bir buzdolabı var. Yani Arçelik gibi firmalar sadece Koçların “çuvalla para kazanmasına” katkıda bulunmadı,sıradan insanların refah seviyesinin yükselmesine de hizmet etti.
Sonuncu, en önemli ve A. Koç’un da cevap vermede zorlanacağı nokta şu: Eşitlik iyi olsa bile nasıl sağlanacak? Eğer kendiliğinden olacaksa sorun yok. Olmayacaksa amaçlı insan davranışına dayanması gerekir. Bu davranışlar gönüllü olursa gayet makbul ve takdire şayan. Ancak, eşitliği sağlayacak aktör olarak devlete dönersek birçok problem ortaya çıkar. Çarşıya pirince giderken evdeki bulgurdan olma ihtimâli doğar…
Umarım Ali Koç bu hususlar üzerinde de kafa yormaya veya yoranların çalışmalarını takip etmeye çalışıyordur.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019