Bülent KORUCU
Fethullah Gülen’in Erbil’de Kürtçe yayımlanan Rudaw Gazetesi’nden Rebwar Kerim’in sorularına verdiği cevaplar, üzerinde düşünülmeyi gerektiriyor.
Mayıs ayı ortalarında yapılıp birkaç gün önce yayınlanan mülakatta söylenenler aslında çok yeni değil. Gülen, daha önce de söylediği şeyleri bir kez daha ve ayrıntılandırarak anlatıyor. Mesela “Neden okullarda Kürtçenin de öğretilmesine fırsat verilmedi? Yurtdışındaki okullarımızda, hatta Amerika’da bile Türkçe seçmeli ders olarak okutuluyor ve kimse buna mani olmuyor. Büyük devlet olmanın hususiyeti budur.” ifadeleri 2011 yılında söylenmişti. Bırakın açılımı, en küçük yumuşamanın bile telaffuz edilmediği günlerde yaptığı konuşmada “başlarına balyoz gibi inmenin çözüm olmadığını, tam tersine korkunç bir öfkeye sebep olduğunu ve bu öfkenin arkadan gelen nesiller tarafından tevarüs edildiğini” vurgulamıştı. Yine Çözüm Süreci’nin başlangıcında yaptığı açıklama ve verdiği destek önemli ve kayda değerdi. Şöyle konuşmuştu Gülen: “Milli onur, milli gurur ayaklar altına alınmama kaydıyla, o mefkureye saygı devam ettiği müddetçe -bence- el de öpülebilir, etek de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, heyet-i milliye arasında huzurun temini adına katlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Hayır sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır.”
Gülen’in şimdi Rudaw Gazetesi’ne söyledikleri o çizginin devamı olarak okunmalı. Önce her zamanki gibi sükûnet tavsiyesi yapıyor. “Meselenin üzerine bağırıp çağırarak, yakıp yıkarak ve öldürerek değil, akıl, feraset ve şefkatle gidilmelidir.” Konuşmanın belki en dikkat çeken kısmı insan haklarıyla ilgili bölüm. Zira Kürtçe hakkındaki düşünceleri hem önceden biliniyordu, hem de uygulamada somut karşılıkları vardı. Gülen, hakkı teslim etmesi gerekenlere “lütfedici imajdan uzak durun ve pazarlık konusu yapmayın” derken, hakkın peşinde olanlara da meşru yolları ve şiddetten uzak durmayı öneriyor: “İnsanların hakları ve hürriyetleri, kimsenin, hiçbir gücün onlara bahşedeceği ve dolayısıyla başkalarından beklenecek şeyler değildir. Bunlar, Cenab-ı Allah’ın insan olarak hepimize bahşettiği haklardır, özgürlüklerdir. Bu eşitliği baştan tanımadan adalet de, hukuk da olmaz.” Gülen, çözümün çok da zor olmadığının altını çiziyor: “Kürt veya Türk olmak elimizde değilken, anadil olarak Türkçe veya Kürtçeye sahip bulunmak irademiz dahilinde gerçekleşmemişken; bunları ayrım sebebi yapmak, garabetten ve hepimizin zararına olmaktan başka ne manaya gelir?”
Gülen’in Kürtler içinde sembolik değeri yüksek olan Halepçe ve Enfal için kendisinin ve bütün Anadolu’nun gözyaşı döktüğünü anlatması aradaki yapay buzları eritmeye hizmet ediyor. Türkiye’nin sadece kendi vatandaşları değil, bütün dünyada sıkıntı çeken Kürtlerin hakkaniyet adına temsilcisi olması gerektiğini vurguluyor. Anadilde eğitimi ‘adil olmanın gereği’ olarak kısa ve çarpıcı şekilde formülleştiren Gülen şu hatırlatmaları da ihmal etmiyor: “Yetkin ve yeterli öğretmenler yetiştirilmelidir. Öğretmen yetersiz ise iyi niyetli çabalar geri teper ve tersi bir sonuç verir. Kürt anne-babaların da evlatlarına Türkçe öğretmek konusunda hassas olmaları gerekiyor. Birçok ülkede resmi dili akıcı konuşamayan topluluklar önemli sıkıntılar yaşamaktadır. Genel olarak sosyoekonomik seviyeleri gerilerde kalmaktadır. Almanya’daki ilk kuşak Türkler, İngilizceyi iyi konuşamayan ABD’deki Hispanikler gibi. Değil Türkçeyi, İngilizceyi, Arapçayı da öğretmeleri, çocukların istikballeri adına çok faydalı olacaktır.” Gülen, kulak ardı edemeyeceğimiz şeyler söylüyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016