Celal BAŞLANGIÇ
Avrupa kentlerinde Noel hazırlıkları başlamış. Her yer ışıl ışıl. Soğuğa rağmen insanlar sokaklarda. 'Noel çarşıları'nda alışveriş yapıyor, müzik dinliyor, sıcak şarap içiyor. Ama buralarda bile konu Türkiye olunca herkesin üzerine bir kabus çöküyor.
INNSBRUCK/VİYANA- Ağaçların dallarından, tarihi kentin daracık sokaklarındaki binaların duvarlarından aşağıya ışık akıyor. Havanın kararmasıyla, Alp Dağları’nın eteklerindeki soğuğa aldırmayan insanlar kentin meydanına akın ediyorlar.
Rengarenk tezgahlarıyla “Noel Çarşısı” çoktan kurulmuş. Hediyelik eşya dükkanları, yiyecek satıcıları yan yana. En çok ilgi de sıcak şaraba.
Avusturya’nın Tirol Eyaletine başkentlik yapan Innsbruck’tayız. Tarihi kentte Noel kutlamaları şimdiden başlamış.
Kentin simgelerinin yer aldığı kupalarda satılıyor sıcak şarap. Daha şimdiden alanda insanlar omuz omuza. Innsbruck’un simgelerinden 1500’lerin başına tarihlenen “altın çatı”lı binanın balkonunda altın rengi nefesli çalgılarıyla sanki zamanın yüzlerce yıl ötesinden ezgiler taşıyor.
Dorukları karlı Alp’lerle çevrilmiş bu kentteki görüntü çoktan “masal ötesi”ne geçmiş bile.
Ancak bizim için aynı şey geçerli değil. Çünkü yaşadığımız ülkenin “gerçekleri” peşimizi bırakmıyor bir türlü.
Birazdan gireceğimiz salonda Türkiye’de Basın ve Düşünce Özgürlüğü Paneli var.
TÜRKİYE PANELİNE AVUSTURYALILARIN BÜYÜK İLGİSİ
Innsbruck’daki panelin katılımcıları arasında Avusturyalılar da vardı.
Daha salonun kapısında başlıyor sorular. Büyük bir karamsarlık ve endişe var Türkiyelilerde. Uzakta oldukları ama her gece onunla yatıp her sabah onunla kalktıkları ülkelerinin büyük bir felaketin kıyısına geldiğini düşünüyorlar.
Hatta bu yüzden dönüş hazırlıklarına başlayanlar, en kısa zamanda Türkiye’ye geri gitmeyi düşünenler bile yaşanan son süreç üzerine hemen askıya almış bu projelerini.
Gitmeleri bir yana, Türkiye’de kendilerini güvende hissetmeyen yakınlarının, akrabalarının, dostlarının Avrupa’ya gelme taleplerini karşılamaya çalışıyorlar.
Paneli düzenleyen Evrensel Kültür Derneği’ndeki genç aktivistler çok iyi hazırlık yapmış etkinlikle ilgili. Avusturyalıların da katılımlarını sağlamışlar. Innsbruck’un nüfusu 130 bin. Bunların 30 bini üniversite öğrencisi. Panele katılanlar arasında akademisyenler, Avusturyalı ve farklı ülkelerden gelen öğrenciler, Tirol Eyalet Meclisi’nden gelen parlamenterler, kent meclisi üyeleri de var. Salonun yarısına yakını Avusturyalı.
Bölgenin en etkin gazetelerinden biri panelde konuşulanları ‘Her kelimede eller titreyince’ başlığıyla verdi.
Eyaletin önemli gazeteleri panelden önce çok geniş yer ayırmış etkinliğe. Panelden sonra da neredeyse tam sayfa haberler yayınladılar.
Panelde konuşulanlarla, Türkiye’de yaşananlarla ilgili çizilen tablo hiç iç açıcı değil elbette. Gerek “gurbetçi” Türkiyelilerden, gerekse de panele katılan Avusturyalılardan gelen sorular da aynı karamsarlığın doğal bir yansıması.
“Türkiye’de yeniden bir askeri darbe olur mu?”
“Bu iktidar daha ne kadar devam edebilir bu kadar haksızlıkla, hukuksuzlukla…”
“Türkiye’de iç savaş tehlikesi var mı?’
“Silopi’ye yapılan askeri yığınak Kandil’e ya da Şengal’e operasyon hazırlığı mı, yoksa Irak ya da Suriye ile çıkması muhtemel daha büyük bir savaşın habercisi mi?”
Panelde moderatörlüğü Avusturya’nın News Gazetesi Editörü Daniel Steinlechner yapıyor. Çok iyi, çok derinlemesine hazırlanmış Türkiye’yle ilgili. Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’la birlikte yanıtlıyoruz Daniel’in sorularını.
Yaklaşık üç saat sürüyor panel. Avusturyalı akademisyenler simültane çeviride tam anlayamadıkları konuları daha ayrıntılı öğrenmek için soru yöneltiyorlar.
Panel süresince üç saatliğine de olsa Türkiye’ye gidip dönmek gibi bir duygu yaşıyoruz. Hava hayli sıkıntılı. Dışarı çıktığımdaysa bambaşka bir kent karşılıyor bizi; ışıklar akıyor ağaçların dallarından, tarihi binaların duvarlarından. Nefesli sazlar hala “altın çatı”nın altından başka ezgiler fısıldıyor, ellerinde sıcak şarap kupalarıyla eğlenen, alışveriş yapan insanlara.
AKP’NİN AVRUPA’DAKİ LOBİ ORGANİZASYONU
Ertesi gün Innsbruck’tan Viyana’ya geçiyoruz. Tren yolu boyunca doğa yeşil bir deniz, sarıdan turuncuya, kırmızıdan kahverengiye dönen rengarenk ağaçlarla eşlik ediyor bize.
Viyana da Noel hazır. Çam ağaçları ışıklandırılmış, “Noel çarşısı” kurulmuş, insanlar ellerinde bu kez Viyana simgelerini taşıyan kupalardan sıcak şarap içerek hazırlanıyorlar kutlamalara, gelecek yeni yıla.
Viyana’daki panelde Türkiye’ye ilişkin kaygılar sık sık dile geldi.
Burada da Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğünü tartışacağız. Etkinliği düzenleyen Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF). Salon dolmuş. Ayakta izleyenler de var.
Sorular yine çok, yine karamsar Türkiye üzerine konuşulanlar.
Gerek Innsbruck’da, gerekse de Viyana’da tartışılan konuların biri de özellikle Avrupa’da AKP yanlısı örgütlenmelerin gittikçe artan saldırgan politikaları.
Daha o gün Brüksel’den gelmişti haber. AKP’nin buradaki destekçileri Brüksel Kürt Enstitüsü’nü yakmaya kalkışmışlardı. Bu yılın Temmuz’unda yine AKP yanlılarının düzenlediği miting sonrası sahipleri Dersimli olan bir restoranlar zinciri saldırıya uğramıştı. Anlatılanlara göre, Avusturya gelecek tehlikeyi gördüğü için saldırıyı yapan altı kişiyi hemen tutuklamış ve bugünlerde çok ağır ceza istemiyle yargılamaya başlamıştı.
Gerek panelde yapılan konuşmalarda, gerekse de sonrasındaki sohbetlerde bir kuruluşun adı çok öne çıkıyor; UETD. İngilizce adıyla Union of European Turkish Democrats. Yani Avrupalı Türk Demokratlar Birliği…
“Bu AKP’nin Avrupa’daki lobi organizasyonu” diye anlatıyor Viyanalı “gurbetçiler”:
“Özellikle Gezi olaylarından sonra çok daha saldırgan bir politika izlemeye başladılar. Gezi olaylarından bu yana AKP’yi eleştiren siyasetçilere, gazetecilere ve sivil toplum derneklerine karşı harekete geçiyorlar. Son yıllardaki asıl amaçları arasında AKP’nin seçim kampanyalarını organize etmek var. AKP siyaseti için yürüyüşler düzenlemek, Erdoğan’a karşı olan medyaya, gazetecilere ve siyasetçilere tepki örgütlemek başlıca faaliyetleri arasında. ”
Gözlemlerine göre, Türkiye’de AKP ile MHP’nin “Başkanlık” ya da “partili cumhurbaşkanlığı” üzerinde sağladıkları ittifakın bir benzeri de Avrupa’da gerçekleşmiş. AKP’liler ile MHP’liler bu faaliyetlerde ortak hareket ediyorlar. Destekçileri arasında Diyanet İşleri Türk İslam Birliği ve Türkiye’nin Büyükelçilikleri var. Ancak bunların yaptıkları bazı faaliyetleri onaylamayan devlete ait kurumlar geri durma, gönülsüz destek verme gibi bir pozisyon alıyorlarmış. Bunu da açıktan yapmaktan çekindiklerini anlatıyorlar:
“Çünkü bu organizasyonun direkt saraya bağlı olduğunu düşünüyoruz. Bunların bazı eylemlerini onaylamayan devlet görevlilerinin direkt Saray’a şikayet edildiği, görevinden alındığı gibi bilgilere ulaştık. AKP’ye muhalif olan, insan haklarına destek veren siyasetçileri ‘terörist’, ‘vatan haini’ diye damgalamaya başladılar.”
Biraz kaynak araştırması yapınca Avrupalı Türk Demokratlar Birliği ile yakın görüşlere sahip Avrupa Türk Gazetesi adında bir site ve sosyal medya hesabı dikkatimizi çekiyor. Bu mecrada “UETD Kimdir” sorusunun “resmi” yanıtı var.
Sitede bu örgütlenme “Avrupa’da yaşayan Türk yurttaşlarının 2004 yılında dönemin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşvikiyle Köln merkezli kurulan bir sivil toplum kuruluşudur” diye tanımlanıyor.
ASLAN: GÖÇMENLERİN UYUMUNA ZARAR VERİYOR
Bu tanıtımda “UETD ana amaç olarak Avrupalı Türklerin siyasal, sosyal ve kültürel gelişimini sağlayarak, bulundukları ülkelerdeki etkinliklerini artırmak amacında olmakla beraber düşünce olarak Türkiye yanlısı bir lobi örgütü olduğu bilinmektedir” deniliyor.
Hatta tanıtım yazısında “AK Parti mi, Erdoğan mı” diye bir tercihte kalınması durumunda örgütün tavrı da net belirtilmiş.
“Daha önce de AK Parti’nin Avrupa’daki örgütü görünümüne sahip olan UETD, Recep Tayyip Erdoğan’ın 10 Ağustos 2014 tarihinde Cumhurbaşkanı seçilmesiyle beraber konumunu daha farklı yorumlayarak artık partiden bağımsız ancak her zaman gönül bağı içinde olduğu değerlendirilmektedir. Bu bağlamda UETD’nin AK Parti ile Cumhurbaşkanı Erdoğan tercihi arasında olması halinde Erdoğan’a daha yakın olduğu kesindir.”
Bu örgütün Avrupa’da 14 ülkede toplam 162 şubesi olduğu da verilen bilgiler arasında.
Viyana’da yaşayan Türkiyeliler UETD’nin çalışmalarıyla ilgili ilginç örnekler de veriyorlar.
“UETD bu yaz sosyal medyada Erdoğan karşıtı olan şahısları fişleme kampanyası sürdürdü. Erdoğan’ı eleştiren siyasetçilere yönelik karalama kampanyaları başlattı. Bu Temmuz’da Viyana’da yaptıkları yürüyüşte Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili Berivan Aslan’ın ve Sosyal Demokrat Parti Grup Başkan Vekili Andreas Schieder’in pankartlarıyla bu karalama kampanyalarını sosyal medyadan sokaklara taşıdı. Yapılan bu yürüyüşlerde Kürt ve Alevilere ait işyerleri de saldırıya uğradı. Bu olaylardan sonra Avusturya Hükümeti AKP’nin Avrupa’daki uzantısına tepki gösterdi. Türkiye’de Avusturya’daki büyükelçisini geri çekti. Zaten lazım da değildi. Nasıl olsa Saray’ın uzantısı olan UETD her türlü gerekli siyasi gücü ele almıştı. UETD’nin eylemleri yanında Diyanet’in ve Büyükelçilik’in bir etkisi kalmamıştı.”
AKP’nin “lobi” faaliyetlerinde hedef haline gelen Avusturya Yeşiller Partisi Berivan Aslan’la buluştuğumuzda onun da anlattıkları, daha önce dinlediklerimizi doğrular nitelikte oluyor. Aslan’a UETD’nin faaliyetlerinin Avusturya’da nasıl karşılandığını soruyoruz. Çünkü sonuçta kendisini “Türkiye yanlısı lobi faaliyeti gösteren bir yapılanma” olarak sunuyor. Aslan’ın verdiği yanıt dikkat çekici:
“Avusturyalıların ve politikacıların da en büyük tepkisi zaten AKP’nin yurtdışındaki örgütü ve uzantısı olan UETD’ye. Çünkü bunlar sosyal medyada AKP’li olmayanları fişlemeye başladılar. AKP’ye muhalif kesimleri tehdit ettiler. Hatta UETD’nin de içinde bulunduğu bir organizasyonda bazı kişiler saldırıya uğradı. Tehdit edildi. Baskılar özellikle Avusturya’da yaşayan sol kesime yönelik olunca bu durum Avusturyalı politikacıları rahatsız etmeye başladı ve onlar tarafından yapılan bu saldırılar açıkça kınandı. Avusturya’da milletvekilliği seçimlerinde UETD kendi adaylarını belirlemek için çok çaba harcadı. Hatta burada bir Türk Partisi kuruldu. Bütün bunlar göçmenlerin uyumuna zarar vermektedir.”
Türkiye’den bakınca Türkiye pek parlak görünmüyor. Avrupa’dan bakınca da Türkiye’nin görüntüsü hiç de iyi değil. Hatta Avrupa’dan, Avrupa’daki Türkiye’ye bakınca da durum hiç iç açıcı değil. Avrupa’nın iki yüzlü olmayan, demokratik değerlere saygı duyan politikacılarının Türkiye’deki AKP iktidarına gösterdiği tepki giderek artıyor. Artık gelinen noktada “Türkiye’yle AB üyelik müzakerelerini askıya mı alalım yoksa tümüyle mi durduralım” diye tartışıyorlar.
Türkiye’nin üzerine bir kabus gibi çöken AKP’nin iktidar olma anlayışı değil Ortadoğu’da, Avrupa’da da bir kabus gibi çöküyor insanın üzerine.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları


























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021