Celal DENİZ
Ahmet Hakan'ı nasıl bilirsiniz ey cemaat deseler birçok yanıtı bir arda duyabiliriz. Kimi dindarlara ihanet etti der, kimi sınıf atladı der, kimisi de bir yumrukta rüzgar gülü gibi yön değiştirdi der. Hepsinde de haklılık payı var mı var.
Ahmet HAKAN geçtiğimiz günlerde logosunda ''Türkiye Türklerindir'' yazan gazetede Demirtaş'a hitaben bir yazı kaleme almış.
Yazıda;''EY Selahattin Demirtaş! Yanılttın bizi. Çok “Türkiyeli” bir yüz gösterdin. Meğer o çok Türkiyeli yüz, sadece bir maskeymiş.Aldattın bizi. “Hendek siyaseti olmaz” dedin. Meğer dilin öyle derken kalbin öyle demiyormuş.Kandırdın bizi. “Biz artık Türkiye’nin partisiyiz” dedin. “Ayrılık gayrılık istemiyoruz” dedin.Meğer ne kadar da safmışız.'' diyor.
Sahi Ahmet Hakan'ı Demirtaş nasıl kandırmış. Demirtaş'a oy verip te kendini kandırılmış hisseden var mı aranızda? Siz nasıl ne şekilde kandırılmış hissedersiniz kendinizi.
Ahmet Hakan daha Tahir Elçi'nin kendi programında PKK ile ilgili söylediklerine verdiği tepki ile içinde ki devletçi bakışı ortaya çıkarmıştı. Yani demem o ki bugün Demirtaş bizi kandırdı derken aslında kandırılmış filan değildi. Onun ve onun gibilerinin içine devlet kaçmıştı. Bu tespit bile eksik kalır, zira bu gibi insanların içinde devlet zaten hep vardı.
Demirtaş ne demiş önce ona bakalım. ''Özyönetim hakkından vazgeçmeyeceğiz. Kürtler artık statü istiyorlar. Kendi kendilerini yönetmek istiyorlar. Kürtlere statüsüz bir yaşam dayatmak karşısında Kürtler direneceklerdir. Hendekler özyönetimle ilgili değil ancak AKP'nin baskılarına karşı kendi kendilerini korumanın bir aracıdır'' Demirtaş mealen bu sözleri söyledi.
Şimdi Ahmet Hakan ve onun gibi düşünenlere soralım. Bu sözlerin neresi sizi kandırdı? Bu sözlerin neresi Türkiyelileşmeye karşı. Özyönetim istemek ayrılık gayrılık mı istemektir.
Ey Ahmet Hakan!
Seni Demirtaş kandırmadı. Çünkü Demirtaş HDP programında ne yazıyorsa onu söyledi. Ancak sen onu kendi istediğin gibi anladın. Siz içine devlet kaçmış olanalar onu istediğiniz gibi kamuoyuna sunmak istediniz. Beklentiniz Demirtaş figürünü manipüle etmekti. Başaramadınız. Başaramayınca sansür uyguladınız. Tepelerden gelen bir işaret ile yumruğu gözünden yiyince rüzgar gülü oluverdin bir anda. İçinde ki devlet kuşattı seni ve senin gibileri. Şimdi kendinize günah keçisi arıyorsunuz. O günah keçisi Demirtaş'tır size göre. Bu nedenle başbakanından tetikçi gazetecilerine kadar hepiniz Demirtaş'ı siyaseten itibarsızlaştırmaya çalışıyorsunuz.
Demirtaş Özyönetim dedi. Siz bunu bölücülük ayrılık gayrılık olarak sundunuz okurlarınıza. Neden, çünkü siz Bir arada eşit bir yaşama yabancıydınız. Egemen olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşıyordunuz. Türkiyelileşme size göre Türkleşmeydi. Türksen övün değilsen itaat et fikri beyninizin kıvrımlarına kadar sirayet etmişti. Kanınızda milliyetçilik zehri dolaşıyordu.
O zehir ki ne zaman Kürtlerin hak talepleri yükselse hemen dilinizi bozuveriyordu. Devlet refleksleriniz ortaya çıkıyordu. Can siparene cebarrut devleti savunabiliyorsunuz. Asıl sizin yüzünüzde maske vardı. Hak istemedikçe, itaat etikçe kardeştiniz Kürtlerle. Ne zaman ki haklar tartışılsa, çıta yükseltilse işte o zaman yüzünüzde ki maskeler iniveriyordu. Devletin cebarrut yüzü yüzünüze yansıyordu.
Ama yeni çağda mızrak çuvala sığmıyor. Kürtler ve diğer halklar artık eşit haklı yurttaş olmanın gereğini yapmasını bekliyor devletten. Eşit haklı yurttaşlık talepleri karşılık görmezse işte o zaman kendi kaderlerini kendileri tayin edecek bir duruma gelebilirler. Bunu siz anlamıyorsunuz. Anlamamakta devlette, siz içine devlet kaçmış olanlarda inat ediyorsunuz. Biraz siyaset bilen bölgede ki esen rüzgardan yön tayini yapar.
Bugün rüzgar Kürtlerden yana esiyor. Siz rüzgar gülleri bir gün yönünüzü Kürtlere döndüğünüzde Kürtler yüzünüzde ki o maskeyi de hatırlayacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.04.2019
14.12.2017
30.11.2017
13.09.2017
5.02.2017
28.04.2017
19.04.2017
1.02.2017
24.03.2017