Cengiz AKTAR
Gün geçmiyor ki kamuoyu, zincirinden boşanmış kötücüllüğe maruz kalmasın. Başka yerde aylarca konuşulacak kepazelik burada neredeyse her gün cereyan ediyor. Hastalıklı bir tiryakilik oluştu ve bu, toplumu içten çürütüyor. Habislik yarışı yetişkinleri aştı artık çocuğun halisliğine uzandı. Başbakanın Berkin Elvan’ın kabrine misket bırakan annesini meydanlarda yuhalatması; iktidar yanaşmalarınca uydurulan, kaybolan ve ölü bulunan yavrunun ailesinin şuculuğu buculuğu, oğlancağızı arayanların vatan hainliği...İliklere işlemiş kötülük her mecrada kusuluyor artık. En basit insanî duygulardan yoksunlar vicdansızlık üzerinden “siyaset” yapıyor. Oysa siyasete değil psikiyatrik tedaviye ihtiyaç var.
AYM KAVGASI
Aldığı karar iktidarın hoşuna gitmeyen her kurum töhmet altında. Ya eli kolu, yetkileri budanıyor ya parmakla gösterilip tehdit ediliyor. Twitter’e erişim, içhukuk yollarının etkisizliği sonucunda AYM’ye kişisel başvuru yoluyla açıldı. Üstelik AYM içtüzüğü sayesinde benzer ihlâl başvurularında (YouTube) emsal oluşturacak. AYM’ye kişisel başvuru hakkı, artık hükümetin sonuçlarından utanır olduğu 2010 anayasa değişikliği referandumuyla kanunlaşmıştı. Amaç vatandaşa AİHM’e hak aramaya gitmeden bir içhukuk seçeneği daha sunmak, böylece hem AİHM’in yükünü azaltmak hem de mümkün mertebe sorunları burada çözmekti. Esasında kişisel başvuru hakkı tam manasıyla etkin olamadı, başvuruların ezici çoğunluğu AYM tarafından kabul bile edilmedi ve millet AİHM’e gitmeye devam ediyor. Ama iktidarın böyle bir AYM’ye dahi tahammülü yok. Eğer şimdi, basına yansıdığı üzere AYM’ye kişisel başvuru hakkı kaldırılacaksa bunun sonu AİHM’e başvuru hakkının da kaldırılmasıdır. Avrupa ile ilişkilerin geleceği konusunda iktidar çevresinin pervasız husumetini hatırlayacak olursak hiç de olmayacak şey değil.
Bugün vatandaşın hak ve adalet arayacağı merci giderek azalıyor. Bunun sonu herkesin kendi hukukunu yaratmasıdır ki fevkalâde tehlikelidir.
ÖZEL MİT KANUNU
Yasama gündemdeki canalıcı hamle yeni MİT kanunu. Üzerine epeyi yazıldı ama Kürt barışı açısından çok nazik bir boyutu var. Abdullah Öcalan’la yapılan pazarlıklar, daha önce Oslo’da yapılan görüşmeler, bütün bu sistematiğe yeni kanunda güvence gelecekmiş. Yani pazarlık edenler herhangi bir hukukî tasarruftan muaf tutulacakmış. Yani dokunulmazlık.
Kürt siyasî hareketinin yöneticileriyle yapılan görüşmeler daha yumurta aşamasında bile değil. Görüşmeler hukukî bir altyapıdan tamamen yoksun bir şekilde cereyan ediyor. Pederşahî bir yaklaşımla, iktidarın gündelik ihtiyaçlarını gözeten bir sistematik bu. Böylesi keyfî bir yapı zaten özünde hukuktan yoksundur. Şimdi bu kanunlaşıyor. Oysa barış inşası gibi nazik ve hayatî bir konunun hukukî güvenceye kavuşması hem sürdürülebilirlik açısından hem de şeffaflık açısından önemli. Şeffaflık derken kamuoyu önünde müzakereden söz etmiyorum tabii. Ama muhalefetin de bilgilendirileceği, dolayısıyla katkı sunabileceği, hatta sahiplenebileceği bir müzakere sistematiğidir gerekli olan. BDP’nin bir örneğini sunduğu ve müzakere altyapısını oluşturacak bir kanun teklifi muhalefet partilerinin de ellerini taşın altına koymalarını sağlar. En azından barış inşasına nasıl baktıklarını kamuoyu önünde açıkça söylemelerine vesile olur.
Çünkü öbür türlü bu, Türkiye’nin değil AKP’nin projesi olur, bundan da barış çıkmaz.
SEÇİM SAYIMI
Aradan neredeyse iki hafta geçti, hâlâ seçim sonucu belli değil. YSK’nın çoğunlukla iktidarın itirazlarını kabûl diğer itirazları ise umumiyetle reddediyor olması ne tesadüf değil mi?
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.01.2022
18.05.2021
10.05.2021
24.04.2021
24.03.2021
23.02.2021
20.01.2021
12.01.2021
28.12.2020
22.12.2020