Ekrem DUMANLI
Ölüye saygı, aslında, diriye saygıdır; yani insana saygı.
İnsan Allah'ın yarattığı en şerefli varlık. Öyle diyor Kuran-ı Kerim. Alnına “eşref-i mahlûkat” diye yazıyor Âdemoğlunun. İnsanları muhatap alıyor ki onlarla –kitaplar, peygamberler aracılığıyla– konuşuyor. Hatta her kimin yüreği daralsa ve “Rabbim!” deyip O'na yönelse, adeta “Lebbeyk kulum!” diyor; elinden tutuyor…
İnsana saygı!
Rengi, ırkı, dili; hatta dini, inancı ne olursa olsun insana saygı!
Maruftur ki Hazreti Peygamber ashabıyla beraber iken bir cenaze konvoyu geçer yanlarından. Resulullah (sas) ayağa kalkar. Sahabe bu saygıyı anlamak ister; zira mevta Müslüman değildir, ölen Yahudi bir kadındır. Merakla sorar: “Ya Resulallah o cenaze Müslüman değil ki!” Peygamber ne güzel buyurur: “Bu da bir insan değil mi?” İşte bu!
Heyhat! Şimdilerde müminler, müminler hakkında ağza alınmayacak en ağır lafları peşi peşine söyleyiveriyor da vicdanlarda bir titreme bile yaşanmıyor!
Ölünün arkasından (kötü) konuşulmaz; tıpkı dirinin arkasından konuşulamadığı gibi. İslam ahlakı budur. İnsanlık da bunu gerektirir. Ne var ki bu ülkede İslamî değerler de yerle bir edildi, insanî değerler de. Ayrıca insanın dirisine saygı duymayan ölüsüne de saygı duyamaz ki!
Konya'da oynanan milli maç öncesi 1 dakikalık saygı duruşunda ıslıklama, yuhalama yapılmış. Ayıp! Günah! Kimi ıslıklıyorsun! Ankara'da terör saldırısında hayatını kaybeden yaklaşık yüz kişiyi mi? Sadece milli maç öncesi ortaya konulan tavır değil; bazı yandaş gazetelerde, sosyal medya hesaplarında Ankara katliamında ölü ayrımcılığı yapanlar oldu. Meseleye yobazca yaklaşıp onca insanın ölümüne değil, o sırada oradan geçen “masum” kişilerin vefatına üzüldüğünü söyleyenler de çıktı maalesef.
Ne acıdır ki partizanlık insanların gözünü kör etti. Partisini destekliyorsanız; katil olmanızın bile önemi kalmıyor. Yok, başka bir siyasi partiye sıcak bakıyorsanız alnınıza “hain”, “paralelci”, “ajan” yaftaları yapıştırılıyor. Bırakın başka bir partiye gönül kaptırmayı; adamların partisini destekleseniz bile birkaç konuda farklı düşündünüz mü idam sehpaları ile yüz yüze geliyorsunuz…
Zulmü meşru gördüğünüzde insan olmanın bir anlamı kalmıyor. Adalet duygusunu yitirmiş zavallıların inancına göre farklı düşünen kişi yaşamayı hak etmiyor. İlle de yaşayacaksa, yani öldürülemiyorsa, hapislerde çürütülmeli; sadece o kişiler değil onların arkadaşları, aileleri bir şekilde cezaya çarptırılmalı.
Siyasetin kullandığı düşmanlaştırıcı dil maalesef sade insanları bile zehirledi. Mesela hayatını dramatik bir şekilde kaybeden Berkin Elvan da, Yasin Börü de bu ülkenin evlatlarıydı. İki çocuk da böyle ölümü hak etmiyordu. Ne yazık ki çocuklar üzerinden bile siyasî söylemler geliştirildi; hatta seçim meydanlarında evladını kaybetmiş anneler yuhalatıldı. Siyaset kutuplaştırmayı tercih ettikçe, ülke uç noktalara savruldu ve herkes başkasının hayatına, özgürlüğüne hatta ölümüne saygı duymaz hale geldi…
Radikalizm yolun sonudur.
İnsan hayatına böcek kadar değer verilmediği, masum insanları öldürmenin cihat sanıldığı o hastalıklı inancın kimi kâfir ilan edeceği, kimi feci bir şekilde öldüreceği bilinemez. Onlarca yıldır “radikal İslam” karşısında bent oluşturmuş sivil yapılar gücünü Anadolu'daki yerleşik İslamî kültürden alıyor ve insan sevgisine dayalı tasavvuftan besleniyordu. Şimdi o kalelerin tek tek yıkılması planlanıyor. Yerine inşa edilmek istenen inanç ise İslam'dan çok uzak; ama İslamî görüntüye sahip. Yobazlık, cahillik, fanatiklik aldı başını gidiyor. Oysa Bediüzzaman'ın tabiriyle, “zaman yaşlandıkça Kur'an gençleşiyor”. Ve o Kur'an bir insanın ölümünü bütün insanlığın ölümü olarak tarif ediyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2015
6.01.2015
3.01.2015
30.10.2015
27.10.2015
23.10.2015
20.10.2015
16.10.2015
13.10.2015