Ekrem DUMANLI
Çok değil, 5 sene önce referandumda yüzde 58 oy aldı AK Parti. Neredeyse yüzde 60'a dayandı halk desteği. Niçin? Demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler için…
Şimdi toplumun yüzde 60'ı AK Parti'yi istemiyor; hem de çok keskin bir şekilde, hatta nefretle istemiyor. Yüzde 40'ın altında mı üstünde mi diye papatya falı açan partinin daha dün denecek kadar kısa bir süre önce yüzde 50 oy aldığını unutmak mümkün mü?
40 alsan n'olur?, 42 alsan n'olur? 58'lerdeki halk desteğinin 40'lara niçin düştüğünü anlamadıktan sonra neye yarar küçük teselliler?
7 Haziran'da 258 vekil çıkarabildi AK Parti. Halk, “Artık seni tek başına iktidar yapmıyorum.” dedi. Şimdiki bütün çırpınış 276 vekil çıkarabilmek için. Diyelim ki ıkına sıkına bu sayıya erişildi; karşıdaki yüzde 60'lık öfke ne olacak? Bu insanlar kırgın, kızgın. Arınç'ın bir zaman dediği gibi muhalifler eskiden sokakta sizi görünce saygı duyardı; şimdi nefret ediyorlar. Yönetilemez hâle getirdiniz Türkiye'yi.
AK Parti'nin şunu sorması gerekiyor: Biz nerede hata yaptık ve yapıyoruz ki toplumun kâhir ekseriyeti bizi artık istemiyor?
Seçime sayılı günler kala iktidar partisi büsbütün zıvanadan çıktı, adalet ve hakkaniyetten ayrıldı. Korkunç bir telaş var. Panikatak yaşanmıyor olsa İpek-Koza Grubu'na bu kadar vahşi metotlarla müdahale edilmezdi. Anayasayı çiğneyerek Koza Grubu'nun medyasına el koymak akıl kârı mıdır?
Milletin malına çökülüyor, insanların itibarı sarsılıyor, uydurma suçlarla medya üzerine en ağır baskılar yapılıyor… Çoktandır devam ediyor bu cinnet. Ve vicdanını kaybetmiş görüntüsü yüzünden AK Parti eriyor.
AK Parti, kurulurken topluma vaat ettiği bütün değerleri tüketti, mahvetti, tedrici intihar yolunu seçti. Adaletten ne denli koptuğunu Bugün TV binasına yapılan baskında da gördük. Sadece biz değil; bütün dünya zorbalığın, hukuksuzluğun, zalimliğin fotoğrafını kaydetti. Türkiye'nin itibarını sıfırladı birileri. Hem Batı'da hem İslam dünyasında artık AK Parti ve Erdoğan, korkunun, baskının sembolü hâline geldi maalesef. Oysa üç-beş sene öncesine gidildiğinde ne içeride böyle bir kaygı vardı ne dışarıda.
Bugün TV'ye yapılan baskında elinden Kur'an ve Cevşen düşmeyen annelerin karşısına polis dikti.
Bu vahşi baskından tarihe emanet kalacak çok manidar tablolar var: Coplar, dövülen gazeteciler, tartaklanan siyasetçiler, ağlayan anneler, yaka paça (kanunsuzluk içinde) TV binasından çıkarılan yöneticiler… Madalyonun bir de başka yüzü var. Bugün'e bizzat gelen ya da telefonla destek veren kişilerdeki demokratik dayanışma: Sağcısı, solcusu, liberali, dindarı hemen bu medya grubundan insanlar dayanışma içine girdi. Halk TV ve Bengütürk TV'nin baskını sırasında Bugün TV ile ortak yayın yapması bile tarihî bir gelişmedir.
Siyasiler el ele verdi, kol kola girdi ve medya baskınını tel'in etti. Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet Bahçeli, Selahattin Demirtaş, Mustafa Kamalak, Mustafa Destici, Masum Türker, Cem Toker, Gültekin Uysal…
Yani? AKP dışında herkes özgür medyaya yapılan sivil darbeye isyan etti. Kabul edelim ki, AK Parti korkunç bir değişim ve dönüşüm yaşadı. Başkalaştı. Kuruluş çizgisinden saptı, otoriterleşti, despotlaştı. Toplumun tamamına karşı kibirle tahakküm etmeye, devlet gücünü kullanarak herkesi ezmeye yeltendi. Rüzgâr ekti, fırtına biçti. Karşısında yüzde 60'lık bir öfkeli muhalefet var. Bunun sebebi bu partiyi babasının malı gibi tepe tepe kullananlardır... Kibir o kadar sarhoş etmiş ki, anayasayı ihlal ederek bir medya grubuna polis zoruyla çökmenin hicabını duyacağına bütün medya gruplarını tehdit ediyorlar. Neymiş? Sıra Doğan Grubu'nda, Sözcü'de, Cumhuriyet'te, Zaman'da imiş…
Geriye kim kaldı?
Herkes susturulacaksa, demokratik rejimden bahsetmek mümkün mü? AK Parti'nin yeni yetme trollerinden kimi yoklasan, içinden bir Hitler çıkıyor…
Böyle gitmez, böyle yönetilemez Türkiye.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2015
6.01.2015
3.01.2015
30.10.2015
27.10.2015
23.10.2015
20.10.2015
16.10.2015
13.10.2015