Eser KARAKAŞ
Polonya TRT’si saçma bir laf ama çoktan rahmetli olmuş bir eski Cumhurbaşkanımız böyle bir laf etmişti (galiba Alman TRT’si demişti), geçtiğimiz hafta Fransızların ünlü Le Monde gazetesinde bir haber okudum, aklıma geldi.
Küreselleşme süreci ilginç bir süreç, son dönemlerde kimi olumsuz sonuçları ön plana çıkıyor; küreselleşme teknolojinin ittiği bir süreç, her türlü etkisini objektif olarak gözlemlemek gerekiyor.
Bugün konum bir AB ülkesi olan Polonya’nın devlet televizyonu.
Yazıyı okuduğum zaman gerçekten çok şaşırdım, sanki birisi bu yazıyı, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve mevcut iktidar ilişkileri için yazmış da yanlışlıkla Polonya devlet televizyonu başlığı ile Le Monde gazetesine girmiş gibi.
Yazıdan kimi cümleleri aynen aktarıyorum, değerlendirme okurların.
1-Kamu televizyon kanalları (Polonya) “Propaganda Bakanlığı” ya da “hükümet medyası” diye adlandırılıyorlar; bu süreç milliyetçi ve muhafazakâr “Hukuk ve Adalet Partisinin” (Polonya) iktidara gelişinden bugüne güçlenerek sürüyor.
2-Avrupa Birliği içinde muhtemelen Macaristan dışında hiçbir ülkede kamu kanallarında hükümeti destekleyecek isimleri yerleştirmek için bu çaplı bir temizlik(!) gerçekleşmemiştir; tümüyle yandaş yorumlar, kaba manipülasyonlar, yalanlar iktidar partisini büyütmek, muhalefeti ise gözden düşürmek için kullanılıyor. Zehirli yayınlar o aşamaya gelmiş ki, 1990 öncesini çok iyi hatırlayan Polonyalılar propaganda konusunda “komünistler bile çok daha kibar ve nitelikli (subtil) idiler” değerlendirmesini yapıyorlar.
3-Hükümetin egemen söylemi şu: ”Siyasi iktidar milli egemenliğin yegâne meşru temsilcisidir ve muhalefet partileri vatansever olmayan güçlere hizmet etmektedirler.” Muhalefet için kullanılan en hafif ifade “antidemokratik muhalefet”; yanlış değerlendirmeyin, burası Türkiye değil.
4-Cumhurbaşkanı Duda Hristiyan Polonyalılara Polonya geleneklerinin koruyucusu ve kamu parasını vatandaşa dağıtan, 1989’dan günümüze sözünü tutan ilk Cumhurbaşkanı, bir yarı aziz olarak takdim ediliyor kamu televizyon kanallarında.
5-Muhalefet liderleri ise Polonyalı seçmene AB’nin dayattığı bir ideolojik devrimin taşıyıcıları hainler olarak tanıtılıyorlar.
6-28 Haziran’da Polonya’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu var ve Cumhurbaşkanı Andrej Duda devlet televizyonlarını bir LGBT karşıtlığına çevirmiş durumda.
7-Cumhurbaşkanı Duda’nın iktidar partisinin oyları kamuoyu araştırmalarına göre yüzde 42 gözüküyor, anamuhalefet partisinin ise oyları yüzde 37 dolayında donmuş durumda; siyasi analistler devlet televizyonlarının güçlü etkisinin çok önemli olduğunu ifade ediyorlar. Devlet televizyonlarının yalanlarının ya da Le Monde gazetesinin ifadesi ile yarı doğruların söylenmesinin toplumu keskin bir bölünmeye götürdüğü konuşuluyor Polonya’da.
8-Ocak 2019’da Danzig (Gdansk) belediye başkanı Pawel Adamowich (muhalefet) bir suikastta yaşamını yitirmişti; bu cinayetle ilgili yapılan araştırmalar devlet televizyonlarında kendisi hakkında ölümünden önce içinde hain kelimesinin geçtiği 1773 haberin yayınlandığını ortaya koymuş.
9-Az sayıda özel televizyon Polonya’da devlet televizyonlarının yarattığı bu ortamı dengelemek ya da değiştirmek istiyorlar ama iktidar da özel televizyonların sahipliğine müdahale ederek bu televizyonları ele geçirmek istiyor.
xxx
Polonya’nın ve Polonya TRT’sinin durumu biraz bu.
Beni en çok ilgilendiren, düşündüren konu ise Polonya gibi bir ülkenin bize, bizim de Polonya’ya ne kadar benzediğimiz.
Aklımı en çok karıştıran konu ise Polonya’nın bir AB üyesi ülke olması.
Biz de acaba mesela 2008’de AB üyesi olabilse idik, Erdoğan yönetiminde, 2020’de Polonya’nın bugün içinde bulunduğu duruma benzeyecek mi idik?
Hoş biz bu işi AB üyesi olmadan becermişiz.
Daha da önemlisi AB üyesi Polonya bize benzemeyi becermiş.
Çok vahim.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
23.09.2025
8.09.2025
1.09.2025
29.08.2025
25.08.2025