Eyüphan KAYA
Eskiden kalma bir ifademiz vardı;”Toplu seferberlik” genelde askerlik için kullanılan bir ifade, bir deyimdi. Artık bunu başka türlü kullanmanın zamanı geldi. Gelin bunu “medeniyet seferberliğine” dönüştürelim.
Savaş kolay, barış zordur. Savaş ucuz, Barış pahalıdır. Barış emek ister, barış zaman ister, barış hakkından vazgeçmeyi gerektirir. Barış rehabilitasyon, adaptasyon gerekir.
Bu güzel ülkeye böyle bir proje lazım.Bunun için vatandaşlarımızın buna inanması lazım katkısı olan herkese teşekkür etmek gerekir ki kamuoyu buna epey inandı, halkımıza umut aşılandı, bir adım daha bekliyor.
Bu eylemsizlik süreci barış sürecinin en önemli adımıydı ve atıldı ve de günden güne yerini buluyor.
Fakat 17 Aralık operasyonu gündem değiştirdi, liderlerin birbirlerine eleştiri tarzına yön verdi, barış süreci gölgede kaldı, dedikodularla zaman öldürüyorlar.
Cemaat /hizmet derken bir güç devletin dengesini bozmaya kalkıştı. Yolsuzluk molsuzluk dedi iseler de maalesef asıl amacın başka bir şey olduğu izlenimi ağır bastı.
İşin iyi tarafı meselenin üzerine gidildi ve sağduyu hakim geldi, ne yazık ki seçim kampanyası dedikodu üzerinde yürüdü. Bu bile ülke adına bir kayıp sayılır.
Doğrusu Diyarbakır Nevruz meydanı barışa karşı olan kimselerin heveslerini kursağında bıraktı. Sürece bir umut ve motivasyon kandıracak nitelikte oldu. Sağduyu ile hareket eden ve barışçıl cümleleri her fırsatta alkışlayan Kürt vatandaşlarımızı candan tebrik ediyorum.
Abdullah Öcalan’ın mektubu baştan sona barış sürecini destekliyor, barış kokuyordu. Sadece şu son cümlesi bile iyi niyetli kimseler için yeterli bir ifadeydi.
“Selam olsun halkların kardeşliği için sorumluluk üstlenenlere. Yaşasın nevruz. Yaşasın halkların kardeşliği."
Kardeşim barış yolunda gidiyor. Umarım en kısa zamanda ya anayasal bir düzenleme olup sorunun çözümü hızlanacaktır, ya da peşpeşe paketler açarak bu umut berhava edilmeyecektir.
Anadolu insanı bu barışı çoktan hak etmiştir. Kimin elinden ne geliyorsa esirgememesi lazımdır diye düşünüyorum. Kürdistan bölgesinin bariz ve farklı renklerinden biri olan Hüda-Par dahi barış için, huzur için bu sürecin devam etmesine evet diyorsa tüm kesimlerin bu sürece katkı vermesi bir haktır.
Ama bunun için Başbakan yardımcısı Beşir Atalay’ın “Kabul etsen de etmesen de Kürtlerin lideri Abdullah Öcalan’dır” demeye gerek yoktur. Bu Türkiye kamuoyuna sıkıntı verdiği kadar Kürtlerin bir kesimini de rahatsız ediyor. Çünkü Abdullah Öcalan PKK lideri ve BDP kanadının önderidir, bu böyle biline.
Bununla birlikte bu ülkeye barış gelsin de kim nerede yaşıyorsa yaşasın buna Abdullah Öcalan da dahil.
Hakikat budur, Bu barışı getirmek için gerçeği örtbas etmeye ne gerek var, değil mi?
Huzur dolu günler yaşamak dileğiyle “Türkiye’ye barış yakışır” diyor, saygılarımı sunarım.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.03.2020
26.08.2019
20.08.2019
17.06.2018
17.04.2018
11.03.2018
25.10.2017
16.10.2017