Fehmi KORU
“Avrupa’da sağ, Avrupa Birliği ve İslâm karşıtı partiler yükseliyor” tespiti yapılıyor Avrupa Parlamentosu (AP) seçim sonuçlarına bakarak; kısmen doğru bir tespit bu.
Fransa’da Le Pen’in ‘ırkçı’ mesajlar veren Ulusal Cephe Partisi (yüzde 26), Danimarka’da ‘göçmen-
karşıtı’ Halkçı Parti (27) geleneksel rakiplerini geçmeyi başardı. İngiltere’de AB karşıtı UKIP de yüzde 27.5 ile İşçi (25.4) ve Muhafazakâr (24) partilerini geride bıraktı. Hollanda’da silinmesi beklenen AB ve İslâm-karşıtı Özgürlük Partisi sandıktan ikinci çıkmayı başardı. Almanya’da bile Almanya İçin Alternatif ilk kez AP’ye milletvekili sokmayı başardı (yüzde 7).
‘Kısmen doğru’ tespiti bozan en çarpıcı örnek Yunanistan: ‘Aşırı sol’ Syriza (26.7) koalisyon hükümetini oluşturan iki partiyi, Yeni Demokrasi (22.8) ile PASOK’u (8.0), geride bıraktı. İtalya’da da merkez-sol iktidar partisi Demokratik Parti seçimi önde bitirdi.
Katılım düşük (43.1) diye yerinmeye gerek yok; bir önceki seçimde de aynı miktarda Avrupalı sandık başına gitme zahmetine girmişti.
Bir şeyler olduğu belli de Avrupa’da, ne olduğu o kadar belli değil.
Avrupa’nın yerleşik demokratik sistemi büyük çapta İkinci Dünya Savaşı galiplerinin imzasını taşıyor. Genellikle dönüşümlü olarak iktidarı paylaşan iki parti var her ülkede ve hangisi (tek başına veya koalisyon kurarak) iktidara gelirse gelsin, yüzeysel farklar dışında, politikalarda fazla bir değişiklik gerçekleşmiyor.
Şimdi daha etkin biçimde görülen, hemen her ülkede, iki partili demokratik sistemin ciddi bir sarsıntı geçirdiğidir.
Galiba sadece iki partili sistem değil, kıtanın ‘federal bir yapı’ haline dönüşmesi projesi olan Avrupa Birliği (AB) de, bir çıkmaz noktaya gelmiş bulunuyor. Geleneksel partilerin güç kaybetmesi bu seçimlere hâkim olan AB-karşıtı havayla yakından ilişkili. Ulusal kararların Brüksel’e bırakılmasına, yeni özgürleşen ekonomisi güçsüz ülkelerden merkez ülkelere göçler yaşanmasına halklardan tepkiler yaygınlaşıyor.
Temeli sağlam bilinen, köklü partiler güç kaybederken, mazisi olmayan veya mazisi bugünkü başarılara ışık
tutmaktan uzak muhalefet partileri kitlelerden ilgi görüyor.
‘Irkçı’ fikirler daha yaygın kabul görmeye başladı Avrupa’da ve bunun göçlerle ilgisi var; ancak ondan daha etkili olan, eskiye, varolana tepki... Yerleşik düzen sorgulanmaya başlayınca, bu durum her ülkede bazen ortak bazen de farklı biçimlerde kendini dışa vuruyor...
Hepsini birleştiren ortak nokta ise, yükselenlerin ‘sistem-dışı’ veya ‘yeni’ partiler oluşu...
Sözü nereye getireceğimi herhalde tahmin ettiniz: Türkiye’nin 2000’lerde yaşadığını Avrupalılar gecikmeli olarak deniyorlar... Avrupa’da yükselen partiler, Türkiye’de Ak Parti ‘yeni’ neyi temsil ediyorsa, bulundukları ülkelerin şartlarında ‘yeni’ olana karşılık veriyor.
Çıkışı ve izlediği politik tutumla Türkiye’de geleneksel sistemi sarsmıştı Ak Parti, Avrupa’nın yükselen partilerinin yaptığı da şimdi bu.
Varolan Avrupa düzeninin sarsılması nereye kadar gider? İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşan sistem yıkılır mı? Bundan Türkiye ne kazanır, ne kaybeder?
Düşünmeye başlasak iyi olacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025