Fehmi KORU
Bu seçimi geride bıraktığımızda, sonuç ne olursa olsun, muhalefetin performansı dillerde olacak. Muhalefet cephesinin cumhurbaşkanı adayları -evet hepsi- göz doldurucu bir başarı çizgisi izliyorlar.
Alanlarda da, fırsat verildiğinde çıktıkları TV programlarında da, sosyal medyada da…
Gündemi başlattıkları polemiklerle onlar belirliyor diyen çıkarsa ben de onaylarım.
Ancak bütün kampanya başarılarına rağmen sandıkta başarısız olmaları beni hiç şaşırtmayacak.
Sebebi şu: Muhalefet cephesinin ve tek tek cumhurbaşkanı adaylarının gündeme taşıdıkları konularla vatandaşın bu seçime mahsus gündemi arasında tam bir uyum yok. Vatandaşın gündemi neredeyse tek bir konuya kilitlenmiş durumda; muhalefet ise AK Parti ile Cumhur İttifakı‘nın başkan adayı Tayyip Erdoğan‘ın kendilerinden çok daha iyi temsil ettikleri konularda onlarla yarışmaya çalışıyor.
Yanılıyor olabilirim, ancak gördüğüm bu.
Clinton kazanınca rakibine “It’s economy, stupid” denilmişti…
Kimse hamaset konusunda AK Parti ve Tayyip Erdoğan‘la yarışamaz. Kimse dindarlık, milliyetçilik, halktan biri olmak gibi konularda kendisinin daha iyi olduğunu söyleyerek önceleri oy alamadığı kitleleri yanına çekemez; o konular da AK Parti’nin uhdesinde çünkü.
Vatandaş o konulardaki bir yarışta neden muhalefetin yanında saf tutsun ki?
Elbette belli konularda vatandaşa güven vermek, özellikle geçmişin anlamsız tartışmalarının gelecekte hortlatılmayacağına kuvvetli vurgu yapmak gerekiyor; ancak insanlar ülkeyi 16 yıl yönetmiş bir kadroya ve onun liderine teşekkürle veda edecekse, bu konudaki kararı rakip adayların ağız kalabalığına veya geçmiş hataları dillendirmelerine bakarak, hatta Tayyip Erdoğan‘ın partisinin kuruluş günlerinde kiminle görüştüğünü dikkate alarak değil, partilerin kendisini daha yakından ilgilendiren bir konudaki tavırlarını değerlendirerek verecek.
O konunun ne olduğunu tahminde herhalde zorlanmıyorsunuzdur.
Ekonomi.
Muhalefet, iktidarın çalışanlara, memurlara, emeklilere zam hamlelerine el artırarak mukabele etmesinin yeterli olduğu düşüncesinde; hiç değilse verilen izlenim böyle. Asgari ücreti yukarıya taşıyarak, maaşları ve ek göstergeleri yükselterek çıkılan bir yarış muhalefeti başarılı kılmayabilir.
Devletin imkanlarının sonsuz olmadığını, vaatlerle imkanların çeliştiğini bugün herkes görebilecek durumda.
Tabelaya bakalım, nefes alalım
MetroPoll kurumu ülke insanının hükümeti değerlendirirken başarısızlık hanesinin ilk sırasına ‘ekonomi yönetimini’ koyduğunu son birkaç aylık araştırmalarında tespit etmiş bulunuyor.
Bu ay sahaya çıkılarak yapılan araştırmanın bulguları da bir önceki aylardan farklı değil; tek fark gidişattan memnuniyetsizlerin oranının artmış olması.
“Önümüzdeki bir yıl içerisinde Türkiye’de ekonomik durumun ne yönde değişeceğini düşünüyorsunuz?” sorusuna sorunun yöneltildiği insanların neredeyse yarısı (yüzde 46.6) “Kötüleşecek” cevabını vermiş.
“Genel olarak Türkiye’deki ekonomi yönetimini ne derece başarılı buluyorsunuz?” sorusuna verilen cevaplar iktidar partisi açısından fazla iç açıcı değil. Değil, çünkü bu defa cevap verenlerin yarıdan fazlası (54.4) “Başarısız buluyorum” demekte.
Halkın yarısı (50.6) son bir yıl içerisinde geçim şartlarının kötüleştiğini söylemiş anketçilere…
En çarpıcı sonuç bir önceki soru bir başka biçimde -günümüz öne çıkarılarak- insanlara yöneltildiğinde alınmış. Soru şu: “Son zamanlarda ülkemizde ekonominin iyi mi yoksa kötü mü yönetildiğini düşünüyorsunuz?” Bu sorunun yöneltildiği insanların önemli bir bölümü (60.2) “Kötü yönetiliyor” cevabını vermiş. Bu cevabı verenlerin yarıya yakını kendisini “AK Partili” olarak tanımlayan, bir önceki seçimde iktidar partisine oy vermiş insanlar…
Tablo bu.
Benzer bir tablo aynı araştırmanın 7 Haziran 2015 seçimlerinden hemen önce yapılanında da karşımıza çıkmıştı. O seçimde sandığa yansıyan iradenin ne olduğunu hepimiz yaşayarak görmüştük.
Ekonomik performanstan o zaman şikayetçi olan kadar -hatta biraz daha fazla- insan bugün de ekonominin gidişatından rahatsız görünüyor.
Şu anda ortalıkta partilerden çok cumhurbaşkanı adayları var, dikkatler onların üzerinde. Partiler seçim beyannamelerini açıkladılar ve o metinlerde ekonomi ile ilgili bölümler de var; ancak meydanlarda gündeme taşınan konular arasında ekonomiye dair fazla bir şey yok.
Varsa yoksa hamaset… Varsa yoksa anlamsız siyasi polemik…
Ağzılar iyi laf yapıyor, ama insanların24 Haziran’daki gibi kritik bir seçime sanki laf kalabalığıyla sonucun belirlendiği bir münazaraymış gibi yaklaştıklarını düşünmek çok hatalı.
Zaten o yüzden de, ekonomiden şikayetlerin ayyuka çıktığı günümüzde yaşadıkları sıkıntıları araştırmacılarla paylaştıkları cevaplarla ortaya döken insanlar, “Bu Pazar seçim olsa oyunuzu hangi partiye vereceksiniz?” sorusuna sıra geldiğinde, o soruya, daha önce hangi partiden yana oy kullanmışsa yine ondan ayrılmayacağını belli eden cevaplar vermekte.
Herhalde seçim sonrasında “Neden böyle oldu?” sorusuna da cevap aranacaktır.
Ben biraz erken davranmış oldum.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025