Fehmi KORU
Zona hastalığının sinir uçlarında iltihaplara yol açtığını, vücudun çeşitli yerlerinde belirip insanı rahatsız eden pis bir hastalık olduğu bilinir.
Bir ara tanıdıklarımdan bayağı hatırı sayılır insan zona (İngilizcesi ‘shingles’) olmuştu.
ABD seyahatlerimden birinde markette aşısının yapıldığını gördüğümde hemen kolumu uzatmıştım.
Farklı bir rahatsızlıktan hastaneye düştüğümde, doktorum, “O aşı henüz ülkemize gelmedi, iyi ki olmuşsun” demişti. O rahatsızlığımda koruyucu etkisi olmuş…
O konu şu sıralarda hep aklımda.
Kısıtlamalar büyük çapta ortadan kalktığı için korona salgınının etkisinin sürdüğünün tam farkında olamıyoruz. Oysa günlük vaka sayısı da Covid-19’dan ölenlerin sayısı da kapanma getiren günlerdeki tablodan pek farklı değil.
“Sorun çözüldü” diye düşünülen ülkeler yeniden kapanıyorlar.
Bizde korona ile savaş yalnızca sağlık personeli ile sağlık bakanının ihtimamına emanet edilmiş gibi.
Sağlık bakanı her gün durumun ciddiyetini hatırlatan açıklamalar yapıyor ve herkesi dikkati azaltmama konusunda uyarıyor. Artık aşı temini konusunda herhangi bir sıkıntı yok, buna karşılık bütün çağrılara rağmen aşıdan kaçınanlar bana mısın demiyor.
Hayatını kaybedenlerin çoğu aşıdan kaçınanlar olmaya başladı.
Aşılananlar da Kovid’e yakalanabiliyor, ama aşı olanlar aşısızlardan daha kolay şifaya kavuşabiliyor.
Benim en tuhafıma giden aşılanmaya direnenler arasında tıp doktorlarının da bulunması… Gazeteler son hafta üç doktorun vefatını haber verdiler. Üçü de aşıya direnenlerdenmiş…
Akıl alır gibi değil, ama gerçek.
Üzerinde düşündükçe bunun daha derin sebeplerle yakından ilgili olduğunu fark edebiliyorum.
Virüs hepimizi apansız yakaladı. Böylesine bir fenomenle ancak geniş hayal mahsulü romanlarda ve sinemanın korku janrındaki ürünlerinde rastlanırdı, gerçek hayatta değil. O türün meraklıları bile, okuyup izlediklerinin bir gün karşılarına gerçek olarak çıkacağını hiç düşünmemişlerdir.
Oysa işte bir virüs bütün yaşantımızı tepetaklak etmeye yetti.
Şu günlerin bebekleri ve çocukları insanların ev dışında maskeli dolaşmasını, başka insanlarla fazla yakın olmaktan uzak durulmasını hayatın olağan akışı olarak biliyorlar.
Her gün işyerine gitmesi gerekenler evlerinden çıkamadılar; hane halkı haftalar ve aylar boyu yeni bir yaşama rutini içerisinde günlerini geçirdi.
İletişimin internet üzerinden Zoom denilen bir program aracılığıyla yapıldığı günlerden geçtik.
Yüz yüze eğitimin yerini diğer öğrencilerle sosyalleşmenin ortadan kalktığı bir yeni yöntem aldı.
Yaşananlara bakıp bundan hareketle garip düşüncelere dalmamak elde değil.
Zihnini öküzün altında buzağı aramaya kapatmış olanlarımız bile virüsün laboratuvarda üretilmiş olabileceğini, belli sonuçlar için dünyanın başına bela olarak sarıldığını düşünebiliyor. Bu tür düşünceler ister istemez insanları sağlıklı bir ruh halinden uzaklaştırıyor.
İşin içine politika da giriyor.
ABD’de Donald Trump virüs konusunda kuşkular belli etmiş, uzmanların tavsiyelerini ciddiye almamıştı. Bugün onun çizgisini medyada sürdürenler hala konuya kuşkuyla yaklaşıyorlar. ABD’de Washington Post ve New York Times gibi gazeteler ile CNN çizgisindeki kanallar insanları aşılanmaya davet ederken, Trump’ı rehber bilenlerin toplandığı Washington Times gazetesi ile FOX News, Newsmax ve OANN kanalları kuşkuların yayılmasına aracılık ediyorlar.
Aleyhte yayınlar dünyanın dört bir tarafında tercüme yoluyla kendine taraftar buluyor.
Orada da kuşkucular arasında doktorlar da var. Oralarda da aşıya direndikleri için doktorlardan ölenler çıkabiliyor.
Virüs dünyanın dengesini değiştirdi; insanların bir bölümünün olaylara sağlıklı yaklaşımını da bozdu.
Konuya politik çıkarları önde tutarak yaklaşanlar, yönetici kadrolarda bulunuyorlarsa, hem kendileri hem de yönetimini üstlendikleri halklara iyilik yapmıyorlar. Zihinleri bulandıran onların başlangıçtaki ikircikli yaklaşımları. Sorunu hafife almaları. Yanlış kararlar vermeleri. Kapanma ile açılmada senkronizeyi tutturamamaları.
Pek çok ülkede güncel tabloların makyajlandığı kuşkuları da var.
Sonuçta, ülkeler başka ülkelere karşı sınırlarını kapatmaya ve bu tür tedbirleri politik çıkarları için kullanmaya başladı. Makyajlı tablolar yüzünden taraflı uygulamalara itiraz da edilemiyor; itiraz edildiğinde itirazlar kaale alınmıyor.
Galiba bizde aşı olmaları beklenirken bütün çağrılara rağmen buna yanaşmayanlar hatırı sayılır bir oran teşkil ediyor. Onların aşısızlığı kendileri için bir tehlike, ama yakınları, mesai arkadaşları, aynı ortamı paylaştıkları için de bir tehdit.
Buna son verebilmek için çare üretmek gerekiyor.
İkna çabası eşliğinde.
Rakamların virüsün en şiddetli hissedildiği günlerdeki tabloya yakınlaşması o dönemde alınan tedbirlerin yeniden gündeme gelmesine yol açabilir. Oysa böyle bir gelişme özellikle bizim ülkemizde ciddi sonuçlar doğuracaktır. ‘Yeni normal’ kalıcılığa dönüşmek zorunda.
Konuyla ilgilenmem fazla uzağımda olmayan insanlarda bile çeşitli düzeyde kuşkuların varlığını hissettiğim ve bazılarının işi aşıdan kaçınmaya kadar vardırdıklarını fark ettiğim için.
Aklı başında olması beklenebilecek insanlar bunlar.
Kendi hesabıma, hükümet “En iyisi bu” diyerek Çin aşısı uygulamasını başlattığında hemen kolumu uzattım. İki Çin aşısını üçüncüsüne davet aldığımda BionTech aşısı olmam izledi. “Bir daha” deseler çekinmem yine kolumu uzatırım.
Çocukluktan beri olduğum aşılardan bir zarar görmedim; aşıların kötülerden koruduğuna da eminim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025